-9-

363 37 0
                                    

Çalan kapıya doğru koştum ve hızlıca kapıyı açtım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çalan kapıya doğru koştum ve hızlıca kapıyı açtım. Nefes nefese kalan karşımdaki bedenle duraksadım.

Sağanak yağışta yürüyerek ve incecik kıyafetlerle geleceğini düşünmemiştim. Kapıdan dışarıya doğru bir adım attım. "Jimin..."

"Rosé."

Fısıltısı kulaklarıma ilahi bir ses gibi ulaştığında ona doğru bir adım daha attım. Nasıl bir durum içinde olduğumu anlayamıyordum. Jimin'le tanışalı çok olmamıştı. Sadece bir şeyleri yanlış hissetmiyordum.

Durmak bilmeyen yağmur damlaları hızlı hızlı düşerek sarı saçlarımı ıslattı. Jimin de bana bir adım atınca şemsiyesinin altında buluştuk. İkimiz de ne diyeceğimizi bilemiyormuş gibi birbirimize bakmaya başladık.

Kollarımı ıslak vücuduna dolandığımda o da aynı şekilde bana karşılık verdi. Hâlâ tek eliyle şemsiyeyi tutmaya devam ediyordu.

"Henüz erken gelebilir ama seni seviyorum Park Jimin. Sanki hayatımda, fark etmeden uzun süre seni aramışım gibi hissediyorum. Bu yanlış hissetmiyor bana."

Tatlı sesiyle kıkırdadıktan sonra gözlerini gözlerimle buluşturdu ve "Bana bu düşünceler erken değil. Birkaç aydır bu durumdayım." dedi.

Sorgulamadan sadece şemsiyenin altında sarıldık.

"Ruh eşleri efsanesine inanır mısın?"

Sorduğu soruya gülümsemeden edemedim. "Seni tanımadan önce inanmazdım. Artık inanıyorum."

Daha önceden çok saçma gelirdi bu efsane. Ruh eşini gördüğün ilk an aranızda bir bağ olurdu ve birbirinize bağlanırdınız. İlk görüşte aşka inanmazdım.

Ta ki Jimin sandalyeden üstüme düşene kadar.

Bana gülümseyerek aarılışını daha da sıkılaştırdığında kıkırdadım.

"Seni seviyorum Park Chaeyoung."

Siyah Kuğu • JiroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin