Direk şarkıya girmiyor ama başka bulamadım iyi okumalar
Selim'in ağzından
Aşağı indim, koltuğa oturdum. Annem de telefon konuşmasını bitirip yanıma geldi
S: ne oldu oğlum, bende yanınıza geliyordum
Ş: uyudu Esma sultan, çok yoruldu
E: ya sen neden şimdiye kadar aşık olmadın ki, daha önce seni hiç böyle görmemiştim, sırf bir kızı güldürmek için bu kadar çırpınacağını, onun uğruna saçlarını feda edeceğini hiç düşübmezdim oğlum, ta ki Allah karşımıza Şebnem'i çıkarana kadar
S: bende düşünmezdim ama o diğerleri gibi değil Esma sultan. Onlar sırf para için, bir gece geçirmek için can atan kızlardı. Ama Şebenem, çok farklı, beni ben olduğum için seviyor. Onun sesini duymak, güldüğünü görmek bana çok iyi geliyor. Hayat onunla daha yaşanılası bir yer oldu. Ben onun için değil saçlarımı feda etmek, canımı veririm. Yeter ki o gülüşü yüzünden eksilmesin
E: bizde oğlum, bizde veririz canımızı Şebnem için. Gerçekten o kimseye benzemiyor, tamam önceden vefat eden kızımızın da etkisi var ama anlayamadığım şekilde çok seviyorum onu. Sanki insan değilde melek. Ne kızabiliyorum, ne sinirlenebiliyorum. O olmasa biz de böyle bir aile olmazdık. Sen ile Ozan her gece dışarıdaydınız zaten, eve arada sırada geliyordunuz. Baban desen işine aşırı bağlıydı, tabi ki Şebnem gelene kadar. Bir an önce iyleşsin, iyleşsin ki eskisi gibi neşe dolu olsun evimiz
S: inşallah iyileşecek, çiyileşmek zorunda. Daha evlenicez, çocuğumuz olacak, balayına da Komo gölüne gidicez
Bu sırada kapı çaldı, gelen babamdı, annem kapıyı açtı. Babam içeriye yanıma geldi, beni görünce şaşırdı
H: oğlum saçlarına noldu, hani çok seviyordun kestirmezdin, kestirmekle kalmamış kazıtmışsın
Saatime baktım baya geç olmuştu, hemen ayağa kalktım
S: annem anlatır babacım saat geç olmuş benim yatmam gerek yarın Şebnem'in kontrolü var
İkisinin de yanağına bir öpücük kondurdum ve hemen yattım. Sabah herkesden öce kalkmıştım, uyumayı deniyordum ama olmuyordu, bende kalktım, önce bir duş aldım sonrada giyinip aşağı indim. Mutfağa girdim, bir tepsi aldım ve peynir zeytin gibi kahvaltılıklar koydum, portakal suyunu sıkıp koydum ve son olarak ortaya bir gül koydum. Tepsiyide alıp Şebnem'in odasına gittim. Hala uyuyordu, seslendim
S: Şebnem uyan hadi hayatım
Ş:......
S: Şebneem
Ş: hıııığ
S: kalksana, etrafına bak bi, olamaz herkes senin elbisenin aynısını giymiş, 53 kişiyle pişti oldun
Ş: ne
Diye fırladı yataktan, etrafına baktı kimse yoktu, bana döndü
Ş: ya Selim kalbime iniyodu, ölüyordum burda
S: Allah korusun, başka türlü uyanmicaktın ama
Sonra eli kafasına gitti, saçlarını düzeltecekti, eli kafasına deyince aklına geldi saçının olmadığı, yanındaki şapkayı taktı, bana döndü
Ş: alışkanlık olmuş
S: bak ben sana ne getirdim, kahvaltıı
Dedim ve kucağına koydum. Yavaş yavaş ve az az yiyordu, ben de bitirmesine yardım ettim. Sonunda bitmişti kahvaltı faslı.
S: hadi hazırlan
Ş: nereye Selim, hiç halim yok
S: hastaneye, vak bundan sonra bir kere daha gideceğiz, sonra söz hiç gitmeyeceğiz
Ş: off, peki
Hazırlandı, hastaneye gittik, doktorun yanına girdik. Bir kaç tetkik yaptı, konuşmak için oturduk
D: tekrardan hoşgeldiniz, Şebnem hanımın durumu gayet iyi, hatta artık iyileşmiş de diyebiliriz. Haftaya gelmenizede gerek yok.
Ş: şimdi tamamen iyileştim mi ben, sonunda ama ben hala krndimi yorgun hissediyorum
D: zamanla düzelir, şu an gayet normal
S: sağolun foktor bey
Şebnem'e döndüm
S: bak bşrtanem artık bşr daha gelmemize gerek yokmuş, artık iyisin
Ş: ayy doktorcum çok sağolun ya, dayanamixam bir kere öpücem
Dedi, yanına gitti ve yanağına bir buse kondurdu. Eve geldiğimizde babam ve annem oturmuş bizi bekliyorlarmış. Yanlarına gittik
H: nasılsın kızım iyileşiyor musun
Ş: hayır Harun babacım
E: na-nasıl ya
S: tamamen iyileşti artık
H: oh şükürler olsun
Dedi babam ve annenle sımsıkı sarıldılar Şebnem'e.1YIL SONRA
Selim'in ağzından
Aradan bir yıl geçmişti, artık eskisi gibiydik. Şebnem eskisinden daha iyiydi, saçlatı da uzamıştı, benimde aynı şekilde uzamıştı. Artık evlenme teklifi etmenin zamanı gelmişti. Nasıl yapsam diye düşünürken aklıma bir ley geldi, bence güzel bir fikirdi ama önce akşam olnası gerekiyordu. Zaten bir iki saat varmış, bende bu sırada çalışırdım. İki saat geçmişti, artık hava tamamen kararmıştı. Şebnem'in odasının camının önüne küçük ampullerle beninle evlenir misin yazdım, ve fişe takarak yaktım. Sonra cama taş attık, hemen olduğum yere oturup elime gitarı aldım, Şebnem cama çıkyığında gözleti iyice büyümüştü, başladım serenat yapmaya
Bir filmin sonu gibi yaşıyorum seni, eski bir yanlızlıktan ödünç almış gibi. Yasaklarım günahlarım bırak bana kalsın, eski bir çığlık gibi hala aklımdasın, seni unutmama izin verme. İlanı aşk ediyorum benimle evlenirmisin, beraber yaşlanmaya bir kalemde söz verir misinSustum, bana baktı, içeriye girdi. Nasıl yani kabul etmeyecek miydi, diye düşünürken yanıma geldi, karşıma dikildi
Bende seni seviyorum, sana söz veriyorum. iyi günde kötü günde kadınınım diyorum
Dedi ve boynuma atladı.
Şebnem'in ağzından
Evlenme teklifi etti nasıl kabul etmezdim. Harun baba ile Esma anneye de söyledik, çok uzatmayacaktık, haftaya düğünümüz vardı. Bir hafta geçmiş düğün günü gelmişti
Ş: ya Kainat ayakkabılarım nerede, Almilla şu ruju versene kız az sürmüş, ayy saçlatım be zaman bitecek
K: sakin ol Şebo
A: evet Şebnem çekme negatifi, pozitif düşün pozitif olsun, derin derin nefes al, ver
Sonra içeriye Emre girdi
E: Şebneem çok özledim ya, sonunda döndün
Dedi ve atladı boynuma. Hastalık sürecimden bu yana veni yurdışında sanıyordu, ilk defa bugün karşılaşmıştık ama telefonla konuşuyorduk, artık r'lere y'de demiyordu
Ş: bende seni birtanemm
E: gelinlik çok yakışmış
Ş: sağol hayatım
E: ama sen beninle evlenmeyecek miydin, bu nerden çıktı
Ş: büyüyünce bakarız demiştim
E: off
Dedi ve oturdu. Canım ya kıyamam, yanağına kocaman bir öpücük kondurdum, rujumun izi çıktı. Almilla tam silecekti
E: anne silmesene, ben böyle durmasını istiyorum
A: tamam Emrecim, kızma hemen
Sonunda her şey hazırdı, kızlarda salona geçti. Geriye bir tek Selim'in gelip beni alması kalmıştı.
Selim'in ağzından
İlk gördüğümüz berbere girdik ve damat tıraşı oldum. Zengin olabilirdim ama zenginler berbere gitmez diye bir kural yoktu. Oradan sonra düğünün yapılacağı yere gittim, üzerimi değiştirmek için odama girdim. Can ve Özgür oradaydı
C: hadi abi nerde kaldın
S: geldim geldim
Ö: korktun mu
S: Özgür dua et şu an hazırlanmam gerek
Dedim ve hemen takımımı giyip kravatımı taktım
S: hadi siz gidin ven karımı alıp geleyim
C: vayy al vakalım karını
Ö: Selim eminsin dimi
S: Özgüür
Ö: tamam şaka şaka
Dedi ve çıktılar. Bende arkalarından Şebnem'in yanına gitmek içşn çıktım. Onu gördüğümde adeta büyülenmiştim. Bu nasıl bir güzellikti, gelinlik bir kadına anca bu jadar çok yakışabilirdi, iyice yaklaştım
S: hazır mısın karıcım
Ş: hazırım kocacım
Belinden kavradım, kendime çektim, artık bedenlerimiz bir bütündü, tam öpücektim ki içeriye Emre girdi
E: hadi ama herkes sizi bekliyor. Selim abi
S: efendim Emrecim
E: üstündekiler hiç olmamış, senin yerinde ben olmalıydım ama az kaldı büyüyorum
Sinirlenmek yok Selin, o daha çocuk ve siz Şebnemle evleniyorsunuz, sakin, diyerek yatıştırdım kendimi, sonrada nikaha geçtik.1YIL SONRA
Şebnem'in ağzından
Evlendikten bir hafta sonra trafik kazasında kaybetmiştik Esma anne ile Harun babayı, yıkılmıştık. Tam mutlu olduk derken bu ani ölüm bizi perişan etmişti. Birbirimize tutunduk, birbirimizi teselli ettik, şu an çok mutluyuz. Tabi onların acısı hala var. Selim'in sesiyle uyandım
S: hayatıım, Şebneem
Ş: ........
S: Şebnem hadi kalk, bak ben hazırladım kahvaltıyıbçaylar soğumasın
Ş: uykumu kaybedeceğime insanların güvenini kaybederim daha iyi Selim, beş dakika daha
S: kalkmıyor musun yani
Ş: cık
Kalkmayınca gıdıklamaya başladı
Ş: ah yapma Selim, karnım ağrıdı gülmekten, tamam kalkıyorum
Dedim ve kahvaltıya indik. Sonra Selim şirkete gitti, bende alışverişe çıkacaktım. Üzerimi değiştirdim ve evden çıktım. Bir alışveriş merkezine girdim ve mağazaları dolaştım, kafesine oturdum, sahile indim derken saat geç olmuştu, Selim'in gelmesine de az kalmıştı, eve doğru yürümeye başladım. Arkamdan bir adam geliyordu, önce hiç iplemedim, sonra benim arkamdan geldiğini farkettim, üstelik etrafta kimse yoktu. Hemen telefonumu çıkarıp Selim'i aradım, açmıyordu, bir kaç kere daha aradım ama açmıyordu. Mesaj attım
Ş: Selim bir adam takıldı peşime ne olur hemen eve gel, ben eve yakınım, lütfen çabuk ol
Eve yaklaştığımızda adımlarım hızlandı, ve hemen eve girdim, kapıyı arkadan birisi tekmeliyordu,delikten baktım, o peşimdeki adamdı, bağırıyordu
X: açsana kapıyı bebeğim, çok güzelsin, kor ok ma sadece biraz eğlenicez
Ş: gitsene sapık, ben evliyim, eşim şimdi gelir, polisi arayayımda gör
Çok korkuyordum, tam elime telefonu aldım numarayı çevirecektim ki kapıyı kırdı, telefon elimden düştü. Geri geri gidiyordum, koltuğa çarptım ve sırtüstü düştüm koltuğa. İyice yaklaştı bağırıyordum, ittiriyordum
Ş: gitsene ya, pis sapık, annen, ablan yok mu senin
X: ah küçük hanım, bırak bunları, hadi biraz eğlenelim.............................................................
Yorum bekliyorum, bu bölümden pek emin olamadım, çalışmam onun için baştan okuyamadım, varsa yazım hatalarından dolayı özür dilerim. Selin Beşiktaşlı, Furkan Fenerbahçeli biliyorum, başlığı sadece bu sözü gördüm beğendim, ondan yazdım, anlayacağıbız yine alakasız
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK'IN EN GÜZEL HALİ (ŞEBSEL) #Wattsy2015
RomantikBu hikayemde de aşkı işlicem ama daha farklı olacak. Zorla evlendirilen bir kız ve damadın ailesi. Aşk ferman dinlemiyor. İnsan kimi seveceğini bilemiyor. İyi okumalar :))