Selim'in ağzından
Odaya çıkmıştık, söylemeye karar vermiştim, zaten bir süre sonra anlayacaktı. Yatağa oturduk
Ş: dinliyorum Selim
S: Şebnem, iyisin demi
Ş: evet söyle artık
S: hani sen bayılmıştın, hastaneye gitmiştik
Ş: evet
S: o gün doktor konuşmak için yanına çağırdı gittik, neyin olduğunu sorduk
Duraksadım, farkedince
Ş: ee Selim neyim varmış
S: sen ka-kansermişsin ama hemen üzülme bak tedavin olumlu sonuç veriyor hepsi geçecek, biz yanındayız dedim ve sarıldım. Ne üzüldü, ne sevindi zaten sevinmesini bekleyemezdim çok saçma olurdu. Tepki vermiyordu, sarılmıyordu da, yüzüne baktım
S: şimdi gidelim mi artık hastaneye
Kafasını olur anlamında salladı, gittik geldik. Bu süre içinde hiç birimizlede konuşmamıştı. Odasına çıktı, arkasından gittim odaya tam giriyordum ki, konuştu
Ş: yalnız kalmak istiyorum
S: ama Şeb-
Ş: lütfen
Peki dedim ve kendi odama geçtim bende. Yatağa uzandım uyuya kalmışım.
Şebnemin ağzından
Duyduklarımla şok olmuştum, be-ben kansermişim. İyileşeceksin diyordu Selim. Konuşamamıştım, tepki verememiştim, hastaneden geldikten sonra yalnız kalmak istedim, yatağıma uzandım. Acaba saçımda bu yüzden mi dökülüyordu, bu yüzden mi yorgun hissediyordum. Yattığım yerden hemen kalktım, tableti aldım elime, baktım. Tedaviden dolayı dökülüyormuş, ya tamamen dökülürse ya hiç saçım kalmazsa, beni sevmezler o zaman, yine buradan gitmek zorunda kalırsam diye düşünmeden edemiyordum. Yatağa geri uzandım, hiç bir tepki yoktu yüzümde, sadece gözümden yaşlar akıyordu. Uyuyakalmışım. Haftalar sonra, hala aynıydım, az konuşuyordum, az yiyordum. Sabah olmuştu, uyandım. Başımı yastıktan kaldırmamla, dökülen saçlarımı görmem bir olmuştu. Yataktan kalktım, aynanın karşısına geçtim. Kendimi baştan aşağı süzdükten sonra elime bir tane tarak aldım, başladım saçlarımı taramaya, zaten çok az kalmıştı, bunlarda dökülürse hiç saçım kalmayacaktı. Taradıkça saçlarım yere düşüyordu. Tarağı attım elimle çekmeye başladım, hüngür hüngür ağlıyordum, artık bir tel bile kalmamıştı. Sonra kapıdan içeriye girmeye yeltenen Selim'i gördüm, beni böyle saçsız görmesini istemiyordum, hemen yere oturdum ve kafamı diğer tarafa çevirdim, yüzüne bakmıyordum, hala hüngür hüngür ağlıyordum, zor da olsa konuştum
Ş: Selim git, beni böyle görmeni istemiyorum
S: sen her halinle güzelsin sevgilim
Ş: Selim giiiiiit
Diye bağırdım son gücümle, Esma anne duymuş olacak ki geldi ve Selim ile çıktılar. Kalktım, kafama dolapta duran şapkalardan birisini geçirdim, yatağama döndüm, hala ağlıyordum, ta ki uyuyuncaya kadar. Bu aralar çok uyuyordum, her bulduğum boşlukta uyuyordum.
Selim'in ağzından
Sabah uyandığımda Şebnem'in odasından ses geliyordu, ağlıyordu. Hemen kalktım, gittim odaya. Aynanın karşısına geçmiş kafasındaki son saçlarının dökülüşünü izleyip ağlıyordu, tam girecektim ki beni fark etti, o halini görmemi istemiyordu, yere oturup kafasını çevirdi ve gitmemi istedi ama yanında olmalıydım, sonra bağırarak git dedi, annem duymuş yanıma geldi, kolumdan tuttu ve odama geçtik, ağlıyordum
S: ben yanında olmak istiyorum, o her haliyle çok güzel anne
E: biliyorum oğlum ama onuda anlamaya çalış, onun yerinde olsan sen ne yapardın
Aklıma bir fikir geldi, anneme döndüm
S: beni yalnız bırakır mısın Esma sultan
E: tabiki oğlum
Dedi, anlıma bir öpücük kondurdu ve çıktı odadan. Hemen aynanın karşısına geçtim, başladım saçlarımı kazımaya, kökü bendeydi, ikimiz tekrardan uzatırdık. Her şey Şebnem içindi, artık bendede saç yoktu. Şebnem'in yanına gitmek için odadan çıktım, annem de Şebnem'e bakmış aşağı iniyormuş, beni gördü, hemen yanıma geldi
E: oğlum naptın sen, saçın
S: Şebnem için anne
E: çok seviyorsun demi
S: çook
E: oda seni seviyor, hemde çok
S: uyanmış mı izin verirsen yanına gitmek istiyorum, sonra konuşuruz
E: uyanmış oğlum, bir şey olursa çağır ben aşağıdayım
S: tamam Esma sultan
Dedim ve Şebnem'in odasına gittim. Bir süre kapıdan izledim, şapka takmış, odama dönüp hemen şapka taktım ve geri geldim. Beni farketti
Ş: ne var Selim
S: sana göstermek istediğim bir şey var
Ş: ya ben sana beni böyle görmeni istemiyorum dedim, lütfen beni yalnız bırak
Dedi ve kafasını eğdi, şapkayı çıkardım
S: o zaman sende beni böyle görmek istemezsin
Ş: Selim lütfen çı-
Beni görünce duraksadı, kocaman gözleri daha çok açıldı
Ş: Se-Selim sa-saçlarına noldu, naptın sen
S: nasıl olmuş
Ş: neden yaptın Selim
S: beni anlaman için, seni sevdiğim için şimdi söyle bakalım nasıl gözüküyorum
Ş: eskisi gibi Selim, yakışıklı, tatlı, sempatik
S: bak kendinde söylüyorsun, sende eskisi gibi güzelsin, sanki böyle daha güzel olmuşsun
Biraz tebessüm etti
Ş: ya Selim eğlenmese
S: eğlenmiyorum hayatım gerçekler
Ş: benim yüzümden ,keşke yapmasaydın, özür dilerim
S: hayır senin yüzünden falan değil, kendim için yaptım. Ben kendimi sende buldum Şebnem, ikimiz için
Ş: seni çok seviyorum
Dedi ve sımsıkı sarıldı bana, ağlıyordu
S: bende seni birtanem, bende seni çok seviyorum ama ağlamak yok artık, bak iyileşiyorsun, sadece iki hafta daha dayan sevgilim, benim gitmem lazım dönerim bir saate
Ş: nereye
S: gelince görürsün dedim, bir buse kondurup evden çıktım.
Şebnem'in ağzından
Esma anne çıktıktan sonra Selim geldi. Şapkasını çıkarmasıyla şok oldum, saçları yoktu. Neden yaptığını sordum, konuştuk, bizim için yapmış. O an bir kez daha emin olmuştum beni sevdiğinden, bende onu çok seviyordum. Başka hangi adam sevdiği kız için saçlarını kazıtırdı ki? Üstelik evli de değildik ama evlenecektik, gelecekteki karısı için kazımıştı saçlarını, çok seviyordum, çok. Haftalar sonra ilkez gülmüştüm, Selim sayesinde. Sonra bir işi olduğunu söyledi ve çıktı. Bir iki saat sonra gelmişti, elinde iki tane kocaman poşet vardı. İçeriye odama girdi
S: ben geldim
Ş: hoşgeldin, onlar ne
S: görürsün şimdi ama önce arkanı dön
Ş: Selim ya merak ettim ama
S: şebekcim arkanı döner misin
Ş: tamam oduncum
S: özlemişim
Ş: neyi
S: oduncum demeni
Tebessüm ettim ve arkamı döndüm, yaklaşık bir dakika sonra seslendi
S: geri dönebilirsin
Ş: dönüyorum
Dedim ve gördüğüm şey karşısında gülmeye başladım, gülerek konuşmaya başladım
Ş: Se-Selim bu ne ya
S: nasıl olmuş
Ş: çok güzel
Sarı renkli, uzun, düz bir takma saç vardı kafasında, çok komik gözüküyordu
S: buna bak bir de
Ş: çok tatlı oldun
Bu seferde kıvırcık, siyah, bonus bir saç takmıştı. Çok tatlı olmuştu
S: hadi sende taksana, çıkar artık şapkanı, deminden beri kafanı kaşıyıp duruyosun
Ş: ama-
S: bu sorunu aştık sanıyordum, lütfen, eğlenicez biraz
Sonra bende şapkamı çıkardım, elime bir peruk aldım, mavi renkliydi, küt kesilmiş, kahküllüydü onu taktım. Bunların dışında onlarca peruk vardı. Birini çıkarıp diğerini takıyorduk. O kadar sesli kahkaha atıyorduk ki, ilk defa böylesine çok eğlenmiştim. Esma anne geldi, bizi görünce gülmeye başladı
E: çocuklar bu ne hal, kahkahalarınız aşağı kadar geliyor
Ş: Esma annecim Selim bir sürü peruk almış, gel sende tak, bak bu sana çok yakışır.
Dedim ve kafasına bir peruk geçirdim. Aynada kendine baktı ve gülmeye başladı. Üçümüzde yüksek sesle gülüyorduk, telefon çaldı, Esma anne açmak için aşağı indi. Ben de kafamdaki şeker pempesi perukla, kafasında kırmızı renkli peruk olan Selim'e döndüm
Ş: her şey için teşekkür ederim
Dedim ve sımsıkı sarıldım, o da bana sarıldı ve devam etti
S: asıl ben sana teşekkür ederim, o güzel gülüşünü bana tekrardan gösterdiğin için
Ş: ben çok yoruldum biraz oturalım mı
S: olur
Oturduk, bana döndü, kollarını açtı
S: gelsende, böyle dinlensek
Açtığı kollarının arasına girdim, sıkıca sarıldı bana
Ş: olur
Selim'in ağzından
Dükkan dükkan dolaşıp onu mutlu etmek için bir sürü peruk aldım,eve döndüm. Çok sevindi, uzun zaman sonra onu böylesine mutlu görmek, gülüşünü tekrar görebilmek, sesini duyabilmek çok güzeldi. Yorulduğunu söyleyince oturduk, bir süre sonra ağırlaştı, baktım, uyumuştu. Çok bile dayanmıştı, baya yorulmuştu. Yatağa yatırdım, kafasındaki peruğu yavaşca çıkardım, üstünü örttüm, yaklaştım
S: sen her halinle çok ama çok güzelsin sevgilim
Diye fısıldadaım ve kafasın bir öpücük kondurdum.Yorumlarınızı bekliyorum, ybde görüşmek üzere ✋✋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK'IN EN GÜZEL HALİ (ŞEBSEL) #Wattsy2015
RomansaBu hikayemde de aşkı işlicem ama daha farklı olacak. Zorla evlendirilen bir kız ve damadın ailesi. Aşk ferman dinlemiyor. İnsan kimi seveceğini bilemiyor. İyi okumalar :))