0, prologue

115 15 4
                                    

İnce belimi okşayan elle korkarak uyanmıştım. Üzerimde birisi vardı. Çığlık atacakken dudaklarıma dudaklarını kapatıp yumuşakça öpmeye başladı. Üzerimden itmeye çalışırken aynı tezatlıkla bir yandan da tadını sevdiğim dolgun dudaklara karşılık veriyordum. Islak bir sesle dudaklarımdan ayrıldığında elleri kıyafetimi sıyırmış belimi okşarken boynuma öpücükler bırakmaya başladı. Ellerim çoktan uzun saçlara gitmişti. Dişleri boynumda gezinirken hissettiğim acıyla saçlarını çekiştirerek kafasını kaldırdım. Kırmızı gözlerle göz göze geldiğimde çığlık atarak doğruldum. Odama göz gezdirirken pencereye baktığımda kırmızı kadife perde sonuna kadar açıktı ve rüzgarla uçuşuyordu.

Daha önceki kabuslarıma hiç benzemiyordu. Kabustan çok ıslak bir rüya gibiydi fakat kırmızı gözler beni korkutmuştu. Odam hızla açılırken Minho hyung gelip beni kolları arasına aldı. "Jeongin iyi misin?" Kabusun gerçekliğini hala hissederken kafamı salladım.

Değildim.

Hıçkırmaya başlayarak hyunga daha sıkı sarıldım. "Jeongin bir şey yok. Ben buradayım, tamam mı?" Kafamı kaldırıp yaşlı gözlerimle gözlerine baktım. Güven verircesine gülümseyip ellerini yanaklarıma koydu. "Hyung ben uyuyuncaya kadar kalır mısın?" Kafasını sallayıp yatağın başlığına yaslanarak oturup dizlerini pat patladı. Saçımı okşarken yatmadan önce kapattığıma emin olduğum açık pencerenin önündeki uçuşan perdeyi izliyordum.



slayer, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin