İyi geçen bir gecenin ardından sabah işe koyuldum. Olay yeri sanki evimdi. Her sabah yeni bir olaya uyanıyordum. Bu sabahki hepsinden normaldi. Ya da ben öyle sanıyordum..
''Sıradan bir banka soygunu, dedektife neden gerek olsun ki?'' dedim kendi kendime.
''Dedektif Serkan Yazıcı'' diye arkamdan biri seslendi. Arkamı döndüm ve ''merhaba'' diyerek karşılık verdim. Komiser Kenan Bey bana olayı özetle anlattı. Bir banka soygunu olmuş fakat hiçbir delil, ipucu, parmak izi ve kamera kaydı yokmuş. ''İşte şimdi ilgimi çekti'' dedim mırıldanarak. Kendimce araştırmaya başladım. Güvenlik görevlisiyle konuştum. Soygunu yapanlar 3 kişiymiş. Biri arabada, diğer ikisi içeride. Kasaya doğru yöneldim. Kasayı incelerken gözüme bir şey takıldı.
Kasadaki her şey alınmış, ama tek bir şey hariç.. En sona bir balya bırakmışlar. Çünkü son balyayı alsalar, otomatik alarm sistemi devreye girecekti. Yani soyguncular ya bu işi daha önce yapan birileri, ya da bankada çalışanlarından biriydi..
İkinci yoldan devam ettim. Banka personellerini birer birer sorguladım. Hepsinden düzenli notlar aldım. Birbirleriyle kıyasladım. Tümünü kafamda toparlayınca, yerine oturmayan bazı taşlar vardı. Onların peşine düştüm.
Öncelikle tam soygunun yapıldığı saatten 10 dk önce tüm kamera kayıtları bir anda neden kesildi?
Banka müdürüyle kamera odasına gittik. Görevliden o zamana ait kayıtların bulunduğu belleği taratmasını istedim. Hack'lenmiş miydi, yoksa buradan mı durdurulmuştu? Bunu öğrenmem gerekiyordu. Bellek taranırken görevliye birkaç soru sordum. Aldığım cevaplar ilginçti. Biraz çekingen bir tavırda konuştuğunu fark edince müdürden bizi yalnız bırakmasını istedim. Müdür çıkınca yanındaki sandalyeye oturdum ve anlatmasını bekledim. Görevlinin sözleri aynen şuydu;
''Her zamanki gibi görev yerimdeydim. Olaydan birkaç dakika önce müdür geldi. Beni durduk yere azarladı. Sonra birden elektrikler gitti. Kayıt devam etsin diye yedek jeneratörü açmaya gidecektim ki müdür bey durdurdu. 'Bütçemiz yok, birazdan gelir elektrikler. Jeneratörü açma!' dedi. Başta anlayamadım. Müdür beye bir telefon geldi ve apar topar gitti. Sonra elektrikler geldi. Silahlı ve maskeli bir adam içeri girdi ve beni sandalyeye bağladı ve olanlar oldu''
Görevlinin söyledikleri bazı parçaları yerine oturttu. Şu anlık 1 numaralı şüpheli banka müdürü Arif Bey.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
