"Prenses... Lütfen beni bekle. Birkaç yıl sonra seni almaya geleceğim."
Kızın mücevher gözlerinden yaşlar aktı.
"Beni bekletme. Sensiz ne kadar dayanabilirim bilmiyorum."
Nefesleri birbirine karışacak kadar yakındılar. Adam, kızın ıslak yanaklarını baş parmağıyla sildi ve alnından öptü. O da üzgündü ve gözleri dolmuştu.
"Ama böyle yaparsan gidemem ki..."
Gitti.
Zorunda olduğu için ayrıldı.
Aşık olduğu kızla daha güzel bir hayat yaşamak için, onu daha mutlu edebilmek için ayrıldı.
Birkaç yıl sonra döndüğünde, beni bekle, dediği saray harap olmuştu.
Aklına gelen şeyle az daha mantığını yitirecekti ama kötü düşünmek istemedi. Kendini sakinleştirmeye çalıştı.
"Hayır hayır hayır. Lütfen."
Delirmişcesine gülüyordu ama hüngür hüngür ağlıyordu."Manasını hissedemiyorum, hayır."
Kemikli elleriyle uzun saçlarını çekti.
"Bayan Lillian'dan haber var mı?"
Adam, tanıdık ismi duyunca ümit ve heyecanla aralarında konuşan hizmetçilere döndü.
"Hayır. O da Prenses Athanasia'nın ölümünden sonra aklını kaybetti."
Gözleri bile parlamıştı oysaki.
'
Prenses Athanasia'nın ölümünden birkaç zaman sonra, Obelia yok edildi.
Bir büyücü tarafından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
wmmap ° repressed emotions
Fanfictionturkcw wmmap fanfic amkoyimke kimse yazmiyo ben yazim dedim