Gözümü açtığımda etrafıma bakındım ve birkaç saniye nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Kaan'ın çıkmasını beklerken uyuya kalmıştım. Yatağın yanında duran komodinin üzerindeki telefonuma uzanıp saate baktığımda şaşkınlıkla gözümü açtım, bu kadar saat uyumam çok değişikti.
Yataktan kalkıp elimi ve yüzümü yıkayarak biraz ayılmaya çalıştım. Aynaya baktığımda göz altlarım şişmiş ve yüzüm kırmızıydı ayrıca berbat görünüyordum. Makyaj çantamı alıp yüzüme biraz renk gelmesi için hafif bir şeyler sürüp valizime bakındım, çok düşünmeden siyah mom jean ve beyaz salaş bir gömlekte karar kıldım.
Üzerimi değiştirdikten sonra aynada saçımı düzeltirken kapı açıldı ve Kaan içeri girdi.
"Uyanmışsın. Seni çağırmaya gelmiştim. Yemek için."
Aynada son kez kendime bakıp gömleğimin bir tarafını pantolonun içine koyduktan sonra gülümseyerek cevap verdim.
"Evet, yeni uyandım. Çok uyumuşum, bu kadar uyuyacağım tahmin etmiyordum."
"Daha iyi misin peki?"
Yatağın üzerinde duran telefonumu alırken kafa sallayarak yanına gittim. kapıya yaslanmış beni bekliyordu.
"Evet, iyiyim. Çıkalım mı?"
Yaslandığı yerden çekilip kapıyı açtı ve geçmem için geri çekildi. Kapıdan geçip asansörü çağırdım bu sırada Kaan da yanıma geldi. Konuşmadan asansörü beklemeye başladım Kaan da konuşmaya çalışmadı. Asansör geldiğinde binip düğmeye bastım, asansör durana kadar ikimiz de konuşmadık, kapı açıldığında birkaç adım attım ve Kaan'ın gelmediğini fark edip arkama döndüm. Ben durduğumda inip yanıma geldi.
"Küçük bir işim var ondan sonra geleceğim, bizimkiler şurada oturuyor."
Şaşırmadan yüzüme küçük bir gülümseme yerleştirip bir şey söylemeden gösterdiği masaya yöneldim. Kafamı hafif çevirip baktığımda otelden dışarı çıktığını gördüm.
"Aynen canım şuan gidiyorsunuz. Hatta gittiniz kızlar da kabul etti."
Duru, alayla konuştuğunda Merih ve Dorukhan kaşlarını kaldırmış ona bakıyorlardı. Dorukhan iddialı bir şekilde konuştu
"Ne veriyorsun eğer kabul ederlerse?"
"Ne vereceğim be, hiçbir şey vermiyorum. Ama kabul etmezler"
"O zaman denememizde bir sakınca yok değil mi?"
Merih, sakin bir ses tonuyla sorduğunda Duru bunu beklemediği için şaşırmıştı ama bozuntuya vermeden ona döndü.
"Yok, istediğini yap."
"E hadi o zaman kardeşim"
Merih emin bir şekilde Dorukhan ile ayağa kalktı ve kızların oturduğu masaya doğru yöneldi
"Yoo var, yapamazsın Dorukhan. Yedim seni Dorukhan."
Masadakiler onların bu durumuna gülerken Eda ve Duru pür dikkat Sevgililerini izliyorlardı.
"Hoş geldin, daha iyi misin?"
"Evet iyiyim, neyin iddiasına girdiniz siz?"
Nisan, konunun tekrar kendine dönmesini istemediği için şimalin sorusuna kısa bir cevap verdi ve konuyu başka bir yere çekmeye çalıştı.
"Merih ve Dorukhan şuradaki kızları beş dakika içinde sevgili olmaya ikna edebileceklerini söylediler duru da edemeyeceklerini iddia etti ve şu an kızlarla konuşuyorlar."