Dranas Günlükleri

2.BÖLÜM - Anahtar

- Hey Johan acele et!

- Geliyorum!

Ben Johan.19 yaşındayım.Tribatonların en büyük köylerinden birinde yaşıyorum.Ailem yok.Amcam ben küçükken ailemin Büyük Dranas Savaşı'nda can verdiklerini söylemişti.Onları hiç tanımamak çok kötüydü ama onları nasıl oluyorsa hissedebiliyordum.

Amcam bir çiftçi.Tribaton toprakları içinde ki Torrun Köyü'nde yaşıyoruz.Amcamı çok severler ama beni o kadar sevdiklerini söyleyemem.Kasabada bana "Şeytan" diyenlerde var.Biraz enerjik olduğum için etrafa çok zarar verebiliyorum.

Bu kasabada sevdiğim ve değer verdiğim dostum Kharum var.Her anı beraber geçiririz.Balık tutar ve Tribaton Ormanları'nda geziye çıkarız.

- Johan hadi denize kadar yarışalım!

Gün bitiyordu.Bir tepede dinlenmeye çekildik.

- Bir gün daha bitiyor dostum.

- Johan.

- ..!

Bir anda güreşe tutulmuştuk.Biz Tribatonlar güreşmeyi çok severiz.Ayağım bir taşa takıldı ve tepeden aşağı denize düştüm.Son anda solungaçlarımı açabilmiştim.Yoksa boğulabilirdim.Kharum'un sesini yavaş yavaş almaya başlamıştım.Adımı haykırıyordu.Sonra sanırım o da atladı.Suyun yüzeyine ikimizde çıktık.Çılgınlar gibi gülmeye başladık.Sonra suda güreşmeye devam ettik.Suya tekrar daldım.Güneş suya vuruyordu.Bir anda gözümü bir yansıma aldı.Dibe doğru yüzmeye başladım.Bir anahtar parlıyordu.Anahtarı alıp yüzeye tekrar çıktım.Kharum şaşkınlıkla elimdeki anahtara bakıyordu.Anahtarın üstünde değişik harfler yazıyordu.Elimde sıkı sıkı tutarak kıyıya doğru yüzmeye başladım.Kharumla beraber kıyıya çıktık.Kharum kadar bende bu anahtarın ne olduğunu ve nereyi açtığını bilmiyordum.

- Johan.Bunu bilgeye götürmeliyiz.

- Üstündeki yazılar ne anlama geliyor sence?

- Daha önce hiç böyle bir yazı görmemiştim.

Koşarak kasabanın bilginine gittik.Onun bu anahtarın ne olduğunu,neyi açtığını anlatabilirdi.Kapıyı çaldıktan sonra hemen açtı.

- Johan.Burda ne arıyorsun?

Elimdeki anahtarı gösterdim.

- Bunu buldum.

Şaşkına dönmüştü.

- Hemen içeri gel!

Kharum'un içeri gelmesini engellemişti.Kharum'a dönerek gitmesini işaret ettim.

- Evlat! Bu anahtarı nerden buldun?

- Kharumla suda güreşirken buld.

Sözümü kesmişti.Onu dinlemeye koyuldum.

- Bu anahtar.Efsane gerçekmiş.İnanmıyorum.Asırlar sonra Dranas topraklarına barış ve huzur gelecek.İmkansız.Bu sadece bir masaldı.

- Üstündeki harfler ne anlama geliyor?

- Eski Trayonca.Bu anahtarı bir Trayon daha önce bulduysa neden onu kaybetmek istemiş olabilir ki? Ancak üstündeki yazıları okuyamıyorum.Bir Trayon bilgini bu yazıları tercüme edebilir.

- Bunu benim yapmamı mı istiyorsun?

- Bu anahtar bir efsaneydi evlat.Bu efsaneyi sen buldun.Bu görev senin görevin.Bu anahtar tüm Dranas'a huzur getirecek.Kötü kalpleri ak cevhere dönüşterecek kapının anahtarı sende.Ne olursa olsun bu anahtarın üstündeki harflerin ne anlama geldiğini öğrenmelisin.

- Ben sıradan biriyim.Bunu başaramam.

- Anahtarı bulman tesadüf değildi.Başarabilirsin.

- Peki bu anahtarın kapı veya artık her neyse neyi açtığını nasıl öğreneceğim.

- Kelimeler sana yol gösterecek.Karanlık gecedeki yıldızların olacaklar.Yarın şafakta yola koyulmuş olmalısın genç Johan.Uyarmalıyım bu anahtarı iyi korumalısın.Yanına bir dostunu al.Dediğim gibi şafakta yolda olmalısınız.Gitmeden önce yanıma uğramayı unutma Johan.

Cevap veremedim.Sadece kafamla onaylayıp dışarı çıktım.Kharum beni kapıda beklemişti.

- Yarın şafakta yola çıkıyoruz Kharum.Bu anahtar başımıza fazla iş açacak gibi duruyor.

Anahtarı cebime koydum ve eve gittim.Amcam kapıda beni bekliyordu.Çok gecikmiştim ama şuan umrumda değildi.

- Nerde kaldın Johan!? Senin için endişelendim.

- Amca seninle konuşmam gereken şeyler var.

İçeri girdik ve başından sonuna kadar herşeyi anlattım.Amcam ağlamamak için zor dayanıyordu.Çünkü kardeşini yani babamı da kaybetmişti.Onun ölümünden sonra beni kaybetmek onu mahvedebilirdi.

- Sen kardeşim Edrian'ın bana bıraktığı en büyük emanetsin.Seni böyle bir yolculuğa yollamak içimi titretiyor ama bilgin asla boş konuşmaz.Umuyorum...Başarırsın.Tanrılar yardımcın olsun Johan.

Amcama sarılıp odama çıktım.Anahtarı boynuma asıp uykuya daldım.