3.Bölüm

446 33 10
                                    

Medyada ozanın aldığı kıyafetler ve çağla.

Okula gitmek için kalktım fakat saate baktığımda daha erken olduğunu gördüm. Tekrar uykuya yatacakken telefonum öttü.

Ozan: Hey çirkinella kapıyı aç donuyorum ! 

Çağla: Benim numaramı kimden aldın sen ? 

Ozan: Sen benimkini nerden aldın ? Kapıyı AÇARMISIN DONDUM.

Kapıyı açmaya gittim ve üşüyen bir ozan gördüm. Hiç bir şey demeden odama çıktı ve bende onun peşinden gittim.

"Al bunu ve bunları giy okula gidiyoruz. Gitmeden oralarda bir yerde kahvaltı yaparız. Akşam seni bir yere götüreceğim ve pısırık olma hiç bir şeyde lütfen. Dediklerimi yap şimdi." dedi ve yatağa uzandı. Ben giyinmek için banyoya gittim. Biraz fazla siyahtı. Ben renkli bir kişiliktim ama bu kıyafetler beni boğuyordu. İçeri girdim ve ozan beni süzmeye başladı.

"Fena olmamışsın. Keşke yüzünü de kapatabilsek." 

"Sen ne kadar kabasın ya ?"

"Şaka yapıyorum çirkinella"

"Bana şöyle hitap etme dedim sana !"

"Üzgünüm dilim alıştı artık. Hadi gel aşağıda arabam var seni kahvaltıcıya götüreceğim." dedi ve beni kolumdan sürüklemeye başladı. Araba değildi bu ! Range rover evouqeydi bu ! En istediğim araba olduğu için çığlık atarak öne oturdum. Hayatımda ilk defa arabaya biniyordum taksi hariç. Radyoyu açtı ve metallica çalmaya başladı.

"Daha hafif bir parça yokmuydu ozan ?"

"Alışsan iyi edersin çünkü sende bunları dinleyeceksin artık Guns n'roses ve metallica en iyileri."

"Pekala dinlemeye çalışırım." dedim. Kahvaltı yeri değil burası resmen saray ! Bir şeyinde gösterişli olmasın be çocuk. Bir masa seçtik ve oraya oturduk.Ozan bir şeyler söyledi ama anladım. Menüde tek anladığım sahanda yumurtaydı. Diğerleri garipti. Mesela La tortellinni de la glace gibi. Yemekler geldiğinde ağzımın suyu akacaktı neredeyse. Yemeğe daldım resmen.

"Sen hep böyle hayvan gibi mi yersin ? Yavaş ol boğulacaksın."

"Son koroşmo bokoro bon yomok yomoyo çok sovoyorom."

"Söylediklerinden hiç bir şey anlamadım. Yede gidelim artık." dedi ve telefonum çaldı. 

"Alo efendim anne ?"

"....."

"Pardon yani nermin."

"....."

"Şey ben özür dile-" derken ozan bana pısırık olma bakışı attı.

"Sanane be kadın ! İstediğimi yaparım artık erişkinim ben sana mı soracağım ? Şimdi tuvalete gidiyorum istersen onuda izin alıyım yaşlı bunak !" dedim ve telefonu kapattım.

"Sen harbi salaksın. Bu çok fazla ağır oldu !"

"Ay özür dilerim ne biliyim gaza geldim."

"Of tamam hadi gidelim" dedik ve hesabı ödedikten sonra arabaya bindik. Bu sefer radyoda Black Sabbath çalıyordu. Kulağımın zarı patlamıştı sanırım. Okulun önüne geldiğimizde arabadan ozanla indik. Herkes nedense bize bakıyordu. Havalı çocuğun yanındaki fıstık ezmesi gibi kaldım sanki. Kaç seneden beri bu okuldayım ama sanki erkekler benim varlığımı hiç hissetmemişler gibi bana bakıyorlardı. Ozan onlara baktığında hemen benimle ilgilenmeyi bıraktılar. Gözetmen sanırım bir nevi müfettiş gibi bir şeydi ve okulun kabadayıları bile ozandan çekiniyorlardı. Ah şu anda çok havalıyım sanırım. Derse girdiğimde tüm gözler benim üstümdeydi. Birde ozanın. Yeliz ve duru imrenerek bakıyorlardı bana. Keser döner sap döner, gün gelir devran döner canlarım. Ozanla sıramıza geçtiğimizde hoca dersi anlatmaya başladı. Dersi ilk defa dinleyesim gelmemişti ve bu yüzden ozanla taş makas kağıt oynamıştık. O yenmişti. Okul çıkışında ozan beni bir yere götüreceğini söylemişti. Cidden merak ediyordum. Arabasına -hayalimdeki arabaya- bindikten sonra küçük bir mağaza gibi bir yerin önündedurduk.

ÇirkinellaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin