KAVGA

101 7 0
                                    

Saat 8:00'de alarmım çaldı. Sinirle alarmımı kapattım. Ama bir yandan bugünkü kavga için can atıyordum. Kendim olsa hiç takmazdım fakat laf atılan kişi kardeşlerimse bunu görmezden gelemezdim. Okul için üstümü giyindim ve çıktım. Okula girdiğim anda herkes bana bakmaya başladı. Herkes kavgadan haberdardı sanırım. Sınıfa çıktığımda Erva ve Mira sinirli gözlerle karşıladı beni. Sanki ilk defa gidiyorum kavgaya ve benim cüssem o kızın yanında iki kat fazla kalır. Abartıya gerek yok. Bütün okulun bu kavgadan haberdar olduğuna yemin edebilirim. 

Mira sinirle soludu ve : ''Abartmana gerek yoktu. Aptal mısın? Kendini tehlikeye atmana izin veremem.

Erva:''Bu yüzden kavgada biz de seninle olacağız.''

Sinirle soludum ve : ''Gerzekler böyle bir şeye izin vereceğimi falan mı sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz. Siktirin.

Sinirle sınıftan çıktım. Kavgaya kesinlikle gidecektim. Ve de onları almayacaktım. Büyük ihtimalle okulun yarısı orada olacaktı ve taraf tutacaklardı... Zil çalınca çantamı taktım. Mira ve Erva yapma der gibi baktılar. Takmadım. Onları tanıyorsam kesinlikle beni korumaya gelirlerdi. Oysa beni dinlemeleri gerekirdi. Ah ben bunlara ne zaman lafımı geçirebileceğim ? Kavga alanına gittiğimde tahmin ettiğimden de fazla kişi vardı. Çantamı yere fırlattım. Kız 4 kişi gelmişti. Korkmuyordum. Sonra yanıma Mira ve Erva geldi. Hafif bir ''tıtıtı'' çekip kavgaya konsantre oldum. Birinin adımı seslendiğini duyduğumda kafamı çevirmemle darbe yemem bir oldu. Bu darbe beni daha önce hiç sinirlenmediğim bir şekilde sinirlendirdi. Kızın saçını bir güzel kavradıktan sonra yumruklarım ardı ardına karnına vurmaya devam etti. Kız yere yığıldığında dudağımın kanayan kısmını sildim. Arkadaşları da zaten kızın başına toplandı. Çevredekiler beni şaşkın gözle izliyorlardı. Onlara dik dik bakınca başka yere odaklandılar. Herkes kavgayı unutmuştu. Çantamı parmaklarımın ucuna aldım. Bir elimi de cebime koydum. Mira ve Erva şaşkınca bana bakıyordu. Kafamı ''Ne?'' şeklinde salladım ve onlarda ''Bir şey yok.'' manasında sallayıp önlerine döndüler. 

''Bir şeyin var mı ?'' dedi Erva.''Hayır.'' dedim. Konuşmayı pek sevmiyordum. Genelde kısa cümleler kurardım. 

''Bu arada korkmanın alemi var mıymış?' 2 dakikamızı bile almadı.'' dedim. Bir şey diyemediler zaten. Sonra birinin Erva diye bağırdığını duyduğumuzda üçümüzde kafamızı çevirdik. Sevgilisi ve onun grubunun geldiğini gördük. Tam gidecekken Erva ısrarlı gözlerle kal diye bana baktı. Of çekip arabaya yaslandım. Erva sevgilisine sarıldı ve konuşmak için bir kenara gittiler. 

''Salak madem yanımızdan gideceksin ne bokuna dur diyorsun?'' diye mırıldandım. 

''Bana mı dedin?'' dedi Furkan. Kafamı ''hayır'' manasında salladım. Arabadan kendimi kaldırdım ve tam giderken aynı ses (Furkan): '' İyi kavgaydı. Kız yaşadığına şükretmeli. Seni böyle düşünmemiştim. Yani bu kadar sert olduğunu.'' dedi. '' Eyvallah'' dedim. Kaan gülmeye başladı. Ona sade bir bakış attım. Sonra mallık yaptığını anlayarak boğazını temizledi ve etrafına bakınmaya başladı. Salak. ''Kaan bile senden korktu.'' dedi. ''Korkmalı.'' dedim. Tebessüm etti. Erva gelince kafamla ''gidelim'' işareti yaptım. 1 adım attık ve yine sevgilisi Erva diye seslendi. Gözlerimi kapadım ve dişlerimi sıktım. Elimden kaza gelecekti yoksa. Sonra ''Sizin grupla bi-''

''Expelled'' dedi Erva. Rüzgar ''ne'' der gibi bakınca Erva:'' Grubun adı yani. Expelled.'' dedi.

''He tamamdır. Expelled grubuyla bir ara bir şeyler yapmak isteriz.'' dedi Rüzgar. Tam ağzımı açtım(Reddedecektim.) Erva benim yerime ''Memnuniyetle'' dedi. İçimden Erva'ya saydırmaya başladım. Dişlerimi sıktım ve yine kendimi tuttum. Önden yürümeye başladım. Hızlı ve öfkeli. Erva'da yetişti. Ne bok yediğini o da anladı. Ama iş işten geçmişti. Sert kızım ama söz sözdür... 

ÇILGINLAR GİBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin