9: Lynx Malikanesindeki Cinayet Ve Bir Devrimcinin Doğuşu

533 50 53
                                    


"sende parlıyorsun"

Kız gücünü ilk defa kontrol etmenin verdiği şaşkınlıkla gökyüzüne bakıyordu, ama adamın söylediği şeyi kesinlikle duymuştu. Öğretmeninin onunla eğlendiğini mi yoksa ciddi mi olduğunu anlamamıştı, anlamak için yüzüne baktığında ise sadece karanlık gözler vardı.

Normalde gözleri oyuncu ışıltılarla parlayan adam bu sefer düşünceli ve durgun bir şekil de ona bakıyordu, kız bir an adamın hep bir maske taktığını ve şu an gerçek yüzünü görebildiğini düşündü ,mavi gözlerinin üstündeki gölge o kadar netti ki Lana yoğun bir duygu akışı hissediyordu.

Bir şeyler söylemek için kırmızı dudaklarını araladığı sırada, adamın eli oyalandığı bel kavisinden yukarı doğru çıktı ve kızın yanağına gelen bir kaç tel saçı kulağının arkasına ittirdi, "devam et" yanağını okşarken fısıldayan adam, söyledikleriyle değil de kızın kendisiyle meşguldü.

Şu an tamamen farklı birine bakıyor gibi hissediyordu ve eğer bunun süreceğini bilseydi ; Lanayı tek zaafı olarak kabul edebilirdi.

Kız ise ilk defa yetişkin gibi hissediyordu, adamın dokunuşları tamamen farklıydı. Odasında konuştukları zamanda aynı hissi yaşamıştı ama adam hemen kendisini uzaklaştırmıştı.

Gojo Satoru onu nasıl hem mızmız bir çocuk gibi hem de dünyanın en güzel kadını gibi hissetirebiliyordu? Resmen adam yüzünden sinirden delirmiş, sonra birden yumuşamıştı.

Adam dudaklarını yalayarak konuştu "ne istediğini bilen kadınlara, gerçek erkekler böyle davranır" diğer elini de beline atarken kızın çenesinden tutarak yüzüne eğildi "sana asla sinirlenmedim dememin nedeni buydu" kız, adamın nefesini dudaklarında hissediyordu, ta ki "çünkü hala velet gibi davranıyorsun" diyerek kendini geri çekene kadar.

Kız ne olduğunu anlamadan vücudunda gezinen eller onu terk etmişti, boşluktan rahatsız olurken adamın giderek uzaklaşan sesini ve "dikkatini topla yoksa kaybolacak" diyişini duymuştu. 

Az önce ne olduğunu anlamadan balinaya baktığında görüntüsünün ve ışıkların giderek silikleştiğini gördü , adam sinirlerini altüst etse de bir iki adım geri gidip tekrar odaklanmaya çalıştı.

Ama nafileydi , Gojo Satoru sizinle böyle konuştuktan sonra hiçbir şey olmamış gibi davranmanız imkansızdı . Adamın ne yapmaya çalıştığını az çok anlamıştı , ondan çocuk gibi davranmamasını istiyordu , büyük ihtimalle sinirlendiği için ona yalan söylemesinden bahsediyordu ama peki ya bundan öncesi? derin bir nefes alarak düşüncelerini dağıtmaya çalıştı .

Dadısı burada olsa ona çok kızardı, küçüklüğünden beri herkesin bir gün gideceğini ama gücün ve bilginin onu asla terk etmeyeceğini öğrenerek büyütülmüştü. Şu an muhtemelen kırklı yaşlarında olan kadının kuracağı cümleyi kelimesi kelimesine tahmin edebiliyordu "önceliğin seni ileriye taşıyacak bir şey elde etmek ; yeni bir bilgi, çalıntı bir mal veya başka birinin açığı . İşe yaramayanlar, yani erkekler illa ki gelir".

Kolye için kullandığı tütsüyü tapınaktan kolayca çalabilmesinin nedeni dadısının ona istediğini elde etmenin yollarını göstermesiydi, temel felsefesi "yokluğu fark edilmeyecekse alınabilir" olan kadın ona hırsızlık ve göze göze felsefesinin farkını , babası Lanaya ev hapsi koyduğunda onun içkilerini çalarak öğretmişti. Evet, biraz tuhaf bir çocukluğu vardı.

O sırada kızı izleyen adam büyük bir karmaşa içindeydi ; kızın aradan 10 yıl geçse bile aynı tepkileri vermesi onu eskisi gibi davranmaya itiyordu , ama o zamanlara dönmek büyük bir yıkım olurdu . 10 yılda gücünü ve zekasını dengelemeyi öğrenmişti , çevresindeki her şeyi o kontrol ediyordu ama eğer kız bu oyunun içine dahil olursa , tüm planlarını çöpe atıp onu korumak için her şeyi yaptığı haline dönmesi gerekirdi . Üstler arası güç savaşlarını ve onun buradaki yerini düşünürsek , kızın zaaf olarak kalmasının ve Gojonun onun korumalığını yapmasının uzun vade de bir faydası olmazdı .

|you| gojo satoruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin