Kitabı yazarken çok düşündüm; amacım maddi miydi, manevi mi? Sonra karar verdim, bu zamana kadar ne istediysem onu yaptım. Kendi doğrularım ve yanlışlarım sadece beni ilgilendirir. Bu dik başlılık değil kararlılıktır. Amacım yine aynıydı, inandığımı yapmak.
Bir sinema filminin başrolündeyiz. Ve film istediğimiz kurguda ilerleyecek. Senaristi, yönetmeni, oyuncusu biziz. Hatta ışıkçısı, makyajcısı, kostümcüsü bile. Bu film sizin. Filme dahil edeceğiniz kişi filminize yakışır olmalı. Yaşadığınız her şey size ait. Doğrularınız, yanlışlarınız sizin. Bırakın izlemek isteyen izlesin, istemeyen izlemesin. Hayatınız da bir kez olsun kimseyi düşünmeden bir şey yapın. Bir ilişkiniz var ise iki kişilik olsun. Buluşma günün de birbirinize güzel gözükün yeter. İkiniz gülün yeter. Bir ağacın kabuğu gibi sarın birbirinizi…
Zedelenebilirsiniz ama içinizde ki zarar görmesin. Alışmışlıkla kalmasın, birbirinize değil aşkınıza alışın, sevginizin bereketine alışın… Alışılması gereken bir şey varsa bedenleriniz değil duygularınızdır…
“Bardağın sıcaklığı değil, çayın sıcaklığıdır bardağı sıcak yapan…”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Senden de Güzel
RomanceBir aşkın var sesimi kısan, yüzümü güldüren; nefesimi kesen. Severken seni yanımdasın diye mutlu değilim ben, aşkın mutlu ediyor beni. Ve söylüyorum; Unutma sende, Pencerene sığdığı kadardır gökyüzü ve sen kaldırımdaki karo taşları ezberlemişsin. B...