Tutsağa Tutsak

1.

Selin'nin anlatımından:
Yine bir sabah yine uykusuzluk. Tabij bir de İrem var. Gıcık. Bir insanın üstüne su dökerek uyandırmak nedir? Bir sürahi suyu boşalttı namussuz. Bunun acısını senden çıkarırım İremcik.Yüzümü de yıkamış oldum. Neyse daha işe gideceğim. Bu arada biraz kendimden söz edeyim. Tıp okuyorum ve 6. sınıfım. Aslında ben doktor opmak istemedim çünkü sevmiyorum kan falan ama malum Türkiye şartları o ladar sene eğitim görüp az bir maaş almak istememem çok normal diye düşünüyorum. Gelelim İrem'e iğrenç yaratığı çok seviyorum mezuna kaldığım dönem dershaneden tanışıyoruz, beraber kazandık o üniversiteyi. Kız kardeşim yok kız kardeşten öte bir arkadaşım var hatta o öküzle aynı yerde yaşıyoruz anlamışsınızdır İrem salağı olduğunu. Kardeş konusu açılmışken bir abim var. Kendisi Almanya'da bir mühendis. Annem ve babam iyiler emekliler, bulmacaya televizyona kafayı takmış durumdalar. Gelelim bugüne.

İrem'le kafeye gidiyoruz. Sokacağım kekolara aq. Şlak sesli bir hareket çektim kekolara. İrem sese döndü delirdi diye bakıyor bana ama o kekolar İrem'in götüne bakıyordu. Allah var ben de bakarım o kasa ne, of of. Lez olsam bir saniye bile düşünmem de lanet girsin değilim. İrem aşırı güzel bir kız, sevgilisi var Oğuz eniştem. O da fakülteden. Oğuz yakışıklı ama İrem'i üzüyor. İrem hep üzüldüğünde ya da ağladığında Oğuz un bahanesi İrem in kırılgan bir yapıya sahip olması. İrem bir kızın Oğuz a attığı nudeu yakalıyor, İrem nasıl olur da Oğuz un telefonuna bakıyormus cart curt. Bizim mal bunu baya seviyor bir şey de diyemiyorum bu yüzden ama her kötü davrandığında içim gidiyor, hele bir şey yapamamak bu daha acı verici. İrem i hak etmiyor Oğuz fakat bu su almaya başlamış ilişki ne kadar dayanır bilmiyorum. Soruyorsunuz senin var mj birileri. YOK. Gerçek aşkı arayan biriyim. Hami insanlar çift yaratılmıştı. Çiftim var bir yerlerde ama yiğidim gelmiyor bir türlü. Ben onu bulurum zaten. Hiç hayatında biri olmadı mi derseniz oldu ama oraları karıştırmasak şimdi. Ay ben yine içimden konuşuyormusum.

İrem ise bir baristaya asılıyor. Ben senj latte almaya göndermedim mi oç. La havle la havle. Neyse aldı latteleri ortak yaşadığımız eve yürüyoruz. İlerde 2 tane Şu hep mafyalarin bindigi binmese bile öyle bir vibe olan minibüsler var ya ondan işte. Paralel park edilmişler. Arabaya yaslanmış iki kaslı adam var. Üf Üf.  Baya zaman harcamışılar o kaslar için.  Bunların baklavaları da vardır. Ama bir Gaziantep ustası değilim ki elleyeyim. Etraflarında siyah takım elbiseli adamlar var sanki bu iki izbandutu koruyor gibiler. Kaslılar da iki lider o zaman. İrem e baktığımda iç geçirerek bakıyordu lider dediğim fıstıklara. Aynı anda goz göze geldik.
-sağdaki benim, dedim. O daha uzundu. Ama nimet seçilmez. Seçtik bir kere.
-tamam, ben de soldakini alayım,dedi.
  İşte bu.
  Biraz daha ilerleyip yakınlaştıgimizda hepsinin belinde silah olduğunu gördük.  İrem hemen korktu. Kolumu asılıyor,bak selin hadi hızlı yürü diye. Yüzüne baktığımda ağlıyordu. Abi kıyamam ki buna. Kolundan çektim,  başını okşadım, kedicigim diye fısıldayarak. Koşarcasina adımlar atıyorduk ki fark edilemeyeceğimizi düşünmek bizim aptallığımizdi. Yanımdaki salağın burun çekme sesinden de olabilir. Bütün adamların gözü üzerimizdeydi. Gittiğimiz yol çok tercih edilmeyen bir yoldu ama en kestirme yer de orası. Sagdaki one çıkıp
-siz de kimsiniz,bizi niye dinliyorsunuz diye böğürdü
  İrem haykırarak ağlamaya başladı
-şey biz eve gidiyoruz ,hep bu yoldan geçeriz,sizi dinlemek gibi bir niyetimiz de yok zaten, arkadaşım da siyah renginden nefret eder küçüklükten kalma bir tramvasi var da bu yüzden ağlıyor,biz size mani olmayalım, iyi günler. Dedim. Tek nefeste konuştum. Diyaframa gelll.
-biz de inandık, siz bizi gerizekali mi sandınız. Diyerek üstümüze gelmeye başladı.  İrem ne mi yapıyor arkama saklanmaya çalışıyor. Adam kurt gibj bakıyor aq. Sesiyle bardak kıranlar var ya bu bakışlarıyla kırar bu ne.
Bu sefer de soldaki lider konuştu
-Alp küçük kızları pek sevdin bakıyorum. Sen hep küçük seviyorsun mallarda küçük oynuyorsun,kızlari da taze seçiyorsun tabii dedi
Aha anladım bu ikisi birbirinden nefret ediyor. Lan dur bu bize orospu muamelesi yaptı ben ne diyorum hâlâ.
  Soldakine dönerek
-sen ne diyorsun be biz sadece yoldan geçiyorduk,hatta şimdi de hemen gidiyoruz dedim.
Sağdaki bir kahkaha attı ama bu normal gülme değil sen çok salaksın imalı bur gülme.
  İrem  in kolundan tuttuğum gibj koşmaya başladım.