Siyah Beyaz

Bölüm 12

Ace Mia'nın beline doladığı eliyle onu kendine biraz daha yaklaştırdığında kız ne olduğunu anlamadan ellerini çocuğun omzunda bulmuştu. Şu an tokat atarsa yarın kaç gazetede resimlerinin çıkacağını merak ediyordu. Ya da kaç gazete de çıkmayacağını... Uzaktan danışmanlarla göz teması kurmaya çalışıyordu ama herkes kulaktan kulağa söylemeyi geçmiş direk parmaklarıyla dans eden çifti göstererek şaşkın ifadelerini saklamadan onlar hakkında konuşuyordu. Mia dişlerini sıkıp Ace'in omzundaki ellerini yumruk yaparken genç adam bıyık altından gülerek "Rahatla hayatım herkes bizi izliyor" demişti. Kız zaten gerilen sinirleri üzerine bu sözü duyduğunda beklemediği kadar yüksek bir sesle "Ya" diye bağırmıştı. Ace eğilip tam dudaklarının üzerinde konuşmaya başlamıştı. Dışarıdan gören biri çok rahat genç çiftin öpüştüğünü düşünebilirdi.

"Biraz sesini alçalt herkes zaten bize bakıyor."
"Kimin..."
"Şşş sessiz."

Mia sesini yükseltmişken Ace biraz daha yaklaşmıştı. Mia gözlerini kapatıp dişlerinin arasında kelimeleri ezerek sessizce "Kimin yüzünden herkes bize bakıyor Allah'ın cezası! Ne nişanından bahsediyorsun sen! Kafayı mı yedin?" diye çemkirmişti. Ace sırıtarak "Artık kızı benden tamamen umudu keser herhalde. Senden intikamımı aldım, babamdan intikam aldım, baş belası Emily'den kurtuldum ve en önemlisi seni yaşlı simsardan korudum bana teşekkür etmelisiniz Bayan Makita" demişti.

"Sen bir de nişanlı mısın yoksa? Kim bu Emily?"
"O kadar şey içine Emily'i seçip çıkarmanı taktir ediyorum. Yoksa kıskandın mı Mia?"

Ace çapkın bir şekilde kıza bakarken Mia ayağını mahveden topukluların sivri topuğu ile çocuğun ayağını bir güzel ezdiğinde Ace ses çıkarmamak için dudağını ısırıp gülmeye çalıştı.

"Uzaklaş. Uzaklaş yoksa kim olduğunu hangi impartorluğun varisi olduğunu umursamadan seni tam da şurada öldürürüm."
"Sakin ol çekildim. Sadece konuşmaya çalışıyordum."
"Adam gibi konuşacak mısın yoksa daha fazlasını yapayım mı?"
"Tamam, tamam. Kadınlara topuklu giymeyi yasaklamalılar."
"Ne saçmaladın sen az önce! Bunu bir an önce düzeltsen iyi olur"
"Üzgünüm ama buradakilerin hepsi bizi nişanlı sanıyor ve düzelmeyecek"

Mia tekrar çocuğun ayağını ezdiğinde Ace bu sefer acıdan gözlerini kapaatmak zorunda kalmıştı.

"Biz nişanlı falan değiliz! Git kendine başka oyuncak bul. Bir de kızgın bir nişanlı ile uğraşmaya niyetim yok sen yeteri kadar hayatımın içine ediyorsun"
"Ben de seni çok seviyorum Mia"
"Sululaşma! Saçma sapan şeyler söylemekten vazgeç. Allah'ım herkes bana bakıyor yemin ederim öldüreceğim seni. Hemen gidip şaka yaptım diyorsun"
"Hayır demeyeceğim"
"Evet diyeceksin! Delirtme beni Ace!"
"İstemiyorum. Buradaki herkes şu an ne kadar yakıştığımızı konuşuyor iddaya girelim mi?"
"Sen beni delirtecek misin ya?!"
"Seni delirtmek istediğim için değil! Az önceki adam burada babamdan sonra en güçlü insan ve seni onun elinden kurtarmanın tek yolu babamın kanatları altına saklamaktı. Sana iyilik yapıyorum biraz sakin olur musun?"
"Ne? Yaşlı başlı adam bana ne yapabilir ki?"
"Mia güçlü biri ister erkek ister kadın olsun aklının alamayacağı şeyler yapabilir. Bu adam hem güçlü hem zeki. Senin ne kadar potansiyel sahibi biri olduğunu ilk gördüğünde anladığına kalıbımı basarım ve sana ulaşabilmek için seni bile ezer. Onun için çalışmaya zorlar ve sen buna mecbur kalırsın. Emin ol seni başkasına kaptırmaya niyeti yoktu. Gerçi hala yok ama CEO'nun gelinine elini uzatırken biraz daha temkinli olmak zorunda kalır"
"Ace sen bu gece ne içtin! Söylediğin yalan ne kadar devam edecek Allah aşkına! Biz nişanlı değiliz, ben kimsenin gelini falan değilim! Dünyaya geri döner misin?"
"Buradan gidene kadar biz nişanlıyız Mia Makita. Sonrasını sonra düşünürüz anı yaşa"
"Ace tamam seni kandırdığım için kızgın olabilirsin ama yalvarırım kendine gel! Beni düşünmüyorsan kendini düşün lütfen. Mantıklı bir şeyler yap büyü yalvarırım!"
"Mia anlamayan sensin. Senin alıştığın hayatın aynen devam etsin diye uğraşıyorum. Bay Adams'ın üç tane oğlu var. İşe yaramazın tekiler. Benim gibi değil. Ben işe yaramaz rolü yapıyorum ve kandıramadığım tek insan o adam. Bu yüzden dünyada güvendiği tek varlığı bana yamamaya çalışıyor. Adam oğullarından tek bir şey istedi. Ona güç katacak kızlarla evlenmelerini. Bu adam seni yanına çekmek için üç oğlunu da gözünü kırpmadan harcardı. Bir anda hiç tanımadığın bir dünyaya girmeye zorlanacaktın. Bunu mu istiyorsun gerçekten?"
"Ben artık sakin bir hayat istiyorum. Şu an ders dinlemek istiyorum mesela. Laboratuvarımda yeni bir şeyler üzerinde çalışmak istiyorum. Ace sen gelmeden önce ki hayatımı istiyorum."
"Bunun için uğraşıyorum Mia. Sakin ol. Buradaki hiç kimse dışarıya böyle bir bilgi sızdıramaz. Sen buradan çıkıp ülkene eski hayatına döneceksin ve bu sadece benim nişanlım olursan mümkün"
"Adamın kızıyla nişanlısın Ace! Bu mu muhteşem planın Allah aşkına!"
"Bazen zekandan şüphe ediyorum. Mia kızla nişanlı olsam seni nasıl nişanlım diye tanıştırabilirim."
"Az önce demedin mi?"
"Az önce sadece Emily'den kurtuldum dedim. Emily sadece babamın gelin adayları arasında. Üç abisinden de daha zeki daha tehlikeli bir kız. Şimdiden babası onu yönetim kuruluna da aldı. Adams ailesinin tek umudu ve babasının güvendiği tek isim. Kız baştan ayağı hırs ve gururdan ibaret. Açıkçası burada olanları duyduğunda hayatımdan çıkacak olması kadar rahatlatıcı bir şey yok."
"Kendin için yani! Beni koruma falan palavra!"
"Hayır, tabi ki Emily'den kurtulduğuma sevinirim ama seni korumak daha önemli. İleride düşman saflarında olmak istemiyorum seninle"