Bölüm 19 (Final)

721 68 29
                                    

Ace'in, Mia ile konuşmaya çabalayacak gücü bile yoktu. İkisi akşam için hazırlanırken Ace bir ara gitmek istemediğini söylese de Mia'nın bakışları ona sözlerden daha etkili bir red cevabı vermişti. Ace, Sakura'nın ya da diğerlerinin kendine bu konudan hiç bahsetmemelerine kızıyordu ama onlara nedenini bile soramıyordu. Zira geldikleri küçük kulüpte onları bekleyen Emily hiçbir şeye fırsat vermiyordu. Üstüne üstlük Mia'nın da doğum gününün aynı gün olduğunu öğrendiğinden beri Ace ve Mia'nın arasına geçmiş sürekli konuşuyor ve ikisine de fırsat tanımıyordu. Ace bir ara Kane'nin, Emily'nin içeceğine tükürdüğünü görüp ondan beklemediği bu hareketle gülmek istese de kahkahalar atan Mia'nın sesi ile kaldığı yere geri dönmüştü. Emily'nin anlattığı bir şeye zorla güldüğü her halinden belli olan kızla konuşmak, özür dilemek istiyordu. Mia için yapmaya çalıştığı her şeyin nasıl ters teptiğini ve onun hayatını zorlaştırdığını anlayamayan genç adam yanlış yıldızın altında doğduğunu düşünmeye başlıyordu. Çocukluğundan beri iyi bir şey yapmak istese de kötü bir şey yapmak istese de eğlemlerinin sonu hep felaket getiriyordu. Sonunda Mia'nın yanında kalırsa iyi bir şeyler yapabileceğini onun mükemmelliği sayesinde bir şeyler başarabileceğini düşünüyordu ama sonuç olarak kıza acı çektirmekten onun hayatını zorlaştırmaktan başka bir şey yapamıyordu. Emily'den kurtulmak için aralarına Kane'yi alması biraz nefes almak için fırsat tanımıştı ona. Nagisa'nın omzuna dokunması ile düşüncelerinden sıyrılan Ace çocuğun kolunu çekiştirmesi ile onunla birlikte dışarı çıktı. İçerideki kutlama adı altındaki işkenceden kurtulmuş olmanın rahatlığı ile soğuk kış havasını içine çekerken Nagisa da onu taklit etmiş ve bir süre sessizce nefes almasını beklemişti. Ace çocuğa döndüğünde "Siz yine kavga mı ettiniz?" diye sordu aniden Nagisa. Ace yorgun bir şekilde kafasını salladıktan sonra Nagisa'ya dönüp "Sen biliyor muydun?" diye sordu.

"Neyi?"

"Bugünün Mia'nın annesinin ölüm yıldönümü olduğunu"

Gözleri büyüyen Nagisa'nın haline bakınca onun da bu konu da bir fikri olmadığını anlayan Ace saçlarını dağıtırken genç adam şaşkınca "İyi de Sakura ve Kane her sene onun doğum gününü kutluyorlar. Böyle bir şeyi bilmemelerine imkan yok ki" dedi. Ace'in de merak ettiği nokta buydu ama şu an tartışmak istemiyordu. Ellerini cebine sokup soğuktan korumaya çalışırken "Doğal olarak Emily ile de birleşince Mia çıldırdı değil mi? Ace darılma ama cidden çok şanssız birisin sen" dedi. Ace derin bir iç çekerken gözlerini kapattı. Sessizlikleri bir süre daha devam ederken Nagisa "Bu böyle olmaz" dedi aniden. Çocuğun aniden bağırması ile kafasını ona çeviren Ace soran gözlerle bakınca "Araya girmeyeyim diyorum ama bu kızları anlamak mümkün değil. Yani akılları sıra size yardım mı ediyor bunlar? Sizi baş başa bırakacaklar ama iki saat. Oldu iki saat yanlız kalınca aranızdaki her şeyi halledebileceksiniz zaten. Sakura ve Kane'nin her şeyi kendi başlarına yapmak istediklerini anlayamıyorum. Benim Sakura ile bir şans elde edebilmemin tek nedeni senin Mia'yı alıp uzağa götürmüş olmandı. Birbirlerine fazla bağlılar takıntılık seviyesinde hem de! Benden duymuş olma ama neden böyle yapıyorlar biliyor musun? Her şeyi kendileri kontrol etmek istiyorlar da ondan! Aranızda bir şey başlayacaksa bizim sayemizde oldu diyecekler." dedi sitemle. Ace çocuğun patlamasını izlerken Nagisa'nın tavırları sayesinde yüreğinde küçük bir rahatlama hissediyordu. Birinin onun için bu şekilde düşünmesi onun iyiliği için endişelenmesi gerçekten güzel bir duyguydu. Bunu ne kadar yaşarsa yaşasın hep aynı şekilde hissediyordu. Nagisa Ace'in ona bakışlarını görünce boğazını temizleyip "Her neyse işte bu böyle olmaz" dedi elini ensesine atarken.

"Bu konuya burnumu sokmayacağıma söz vermiştim ama sana yardım edeceğim. Ben kızları oyalarken sen Mia'yı buradan çıkar ve gidip aranızdakileri konuşun. Seni sevdiğini söyletmeden de geri dönmeyin"

Siyah BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin