eski erkek arkadaş ya da oda arkadaşı?, nomin

10

Sabah uyandığımda Jeno'yu göremediğim için biraz üzülsem de ne de olsa gelecek diye düşünüp mutfağa inmiştim. Kendime pankek hazırlamaya üşendiğim içinde gevrek yemeğe karar vermiştim ama dolapta süt olmadığından üzerimi giyinip markete gitmek üzere hazırlanmak durumunda kalmıştım.

Kapıyı açıp evden çıkacakken Jeno'yu elinde pankek tabağıyla gülümseyerek gördüğümde, bu tatlı manzara karşısında gülümsemiştim.

"Jeno, ne yapıyorsun?"

"Merhaba, ben Lee Jeno. Çok sevdiğim biri bana Jeno Lee der. Ve çok sevdiğim biri yanımda kaldığı süreçte kalbimin sesini dinlemem gerektiğini söylemişti."

Kapıyı kapatmamak için araya tahta bir şey sıkıştırdığımda adımlarımı Jeno'ya doğru attım ve elimle ceketinin düğmesiyle oynamaya başladım.

"Çok sevdiğin birisine çok aşık olmalısın her dediğini yaptığına göre."

Kıkırdayıp bende geçmişine ima yaptığımda benim gibi oda gülümsemişti. Jeno dışarıya göre ilişkimizde dediği dedik gibi biriydi ama içeriye baktığımızda temas bağımlısı küçük bir çocuktu.

Uzanıp dudaklarını öpmüştüm.

"Memnun oldum Jeno Lee, beni yatak odasında tanımaya ne dersin?"

Tekrardan uzanıp dudaklarını öpmüş dışarıdaki vah, vahları umursamayarak onu içeriye çekmiştim. Ben Na Jaemin içine kapanık, sessiz sakin bir çocuk gibi görünebilirdim ama aksine Lee Jeno'nun yanında arsız çocuk olandım.

---

"Sana o kadar pankek yaptım, onları yiyecektik açım ben!"

Jeno sızlandığında sırtımı göğsüne yaslamış ona dönmüştüm

"Daha az önce seni doyurduğumu düşünüyordum halbu ki..."

Kıkırdadığımda oda benimle kıkırdamıştı.

"Jaemin önce kahvaltı yapıp  sonra işe gitmem gerek, ama kokunu o kadar özlemişim ki kalkıp gidesim gelmiyor. "

"Gitme o zaman, zaten iş yeri senin. Özlediysen gitme mesela bugün bol bol bana sarsılabilirsin."

Özleyen taraf sadece o değildi. O yanımdayken bile onu özlüyordum.

"Pekala, senin dediğin gibi olsun."

Kıkırdayıp belimdeki kollarını sıkılaştırmış yanağıma sulu bir öpücük kondurmuştu.

---
valla billa final yakın söyleyeyim😯