YANLIZIM

1. Bölüm[yazar olmak]

-ow bu seste ne

Telefonum kulağımın dibinde Sonses açık bir şekilde çalıyordu. Onu susturmalıydım. Ama elimi kaldırıcak gücüm yoktu. Zaten telefonda üçüncü çalıştan sonra kapandı. Bende uykuma devam ettim. uyandığımda saat sabahın dokuzuydu. Hemen bir duş alıp üstümü giydim masamın üzerindeki telefonuma baktım ama kapalıydı tabi ya şarjı bitmiş olmalıydı hemen telefonumu şarza taktım acaba kim aramıştı annem olmalıydı şu aralar yazmayı sürdürdüğüm kitabın nasıl gittiğini sormak  için beni sürekli arıyordu doğrusunu söylemek gerekirse kitabımın yazımında pek ilham bulamıyordum tam beş aydır bu kitap üstünde çalışıyordum bu kitap beni hayalime yaklaştırıcak tek şeydi neyseki daha iki ay üç günüm daha vardı derken evimin zili çaldı doğru evim. on sekiz yaşımdan beridir yanlız kalıyordum yanlızlık bana huzur veriyordu arasıra annem babam ve yakın arkadaşlarım geliyordu acaba gelen kimdi hemen kapıya doğru koştum ve kapıyı açtım evet gelen masaldı masal kimmi benim en yakın arkadaşım kahve rengi saçları ela gözleri ve dolgun dudaklarıyla çok güzel bir kızdı

- selam kanka naber

- iyidir kanka senden naber

- iyide beni içeri davet etmiyicekmisin

- ah pardon buyur geç. dedim ve salona geçtik televizyonun karşısında ki L şeklindeki lila  koltuklara oturduk

-  hım burnuma güzel kokular geliyor ne getirdin bakalım

- sıcacık simitle poğaça hadi çak koyda yiyelim. diyerek elindeki poşeti bana uzattı mutfağa gidip ocağa su koyup tekrar salona  oturdum

- kitabını yazmayı bitirdinmi

- kitap yazmak o kadar kolay değil canım. bazıları bir kitap yazmak  için yıllarını veriyor

- hadi ama senin yıllarını vermene gerek yok eminim ki senin 7 ayda yazıcağın kitap onların 7 yılda yazıcağı kitaba eş değer olur

- bana çok mu güveniyorsun ?

- tabiki. sana güveniyorum hem sadece ben değil annen baban akrabaların üçüzler ben ve daha pek çok arkadaşlarımız  da sana güveniyor.üçüzler dediğimiz kişilerde Rüya ,Alvina ,Eftelya ve onlarda en az masal kadar iyi arkadaşlarımdı

-aslında sen söyleyince fark ettim. korkuyorum

- ne neden

- ailem arkadaşlarım ve senin güvenini boşa çıkarmaktan.

- hadi ama başarıcaksın ve Türkiye'nin en iyi yazarlarından biri olucaksın her kes seninle gurur duyucak eminim.

- Türkiye'nin mi? Abartma bence

-tamam tamam sadece İstanbul'un en iyi yazarlarından olmanda. Bizim için sorun olmaz. İkimizde aynı anda kahkaha attık konu konuyu açıyordu ki tam o sırada suyun taşma sesini duydum Allah'ım çayı tamamen unutmuşum mutfağa gittim ve çaydanlık tan akan suyun ocağı söndürdüğünü gördüm aman ne güzel hemen ocağı kapatıp çaydanlığı ocağın üstünden aldım içine bir yemek kaşığı çay koyup karıştırdım simit ve poğçaları tabağa yerleştirip  salondaki masanın üzerine koltuğun hemen önüne bıraktım
- ah benim sakar arkadaşım keşke çayı ben koysaydım.

-çayı sen koysaydında sonuç değişmeyecekti hem beni sen lafa tuttun yani sonuç olarak hepsi senin suçun

- aman ya.ben mi dedim çaya taş diye.
İkimizde sesli bir kahkaha attık bu kızı gerçektende seviyordum bir süre sonra çayımız demlendi sonrada simit ve poğçaları yemeye başladık konu konuyu açıyordu bir süre sonra masal evine gitti bende odama masama oturdum ve kitabımı yazmaya başladım ki pek bir şey yazdığım söylenemezdi saate baktım on buçuktu tam o sırada yatağımın yanındaki sehbada şarzda duran telefonumu gördüm. aklıma dün gece beni arayan kişi geldi telefon dün gece üç kez çalmıştı ama sabah baktığım da şarzı yoktu acaba arayan annemmiydi? Belkide üçten fazla aramıştı. Yatağımın yanındaki sehbaya doğru yürüdüm ve telefonu elime aldım yüzde altmış biri çoktan şarz olmuştu hemen açtım aman Allahım otuz yedi bildirrimmi? yuh yani sırasıyla annemden dört rüyadan bir arama ve on dört mesaj alvinadan dört arama bir mesaj eftelyadan bir mesaj arkadaş gurubundan ise on mesaj ve kitabımı yazmak için baş vurdugum yayın evindende iki bildirim gelmişti tabi benim gözüm sadece o iki bildirmdeydi acaba noğolmuştu?hemen beni arayan yayın evini tekrar aradım