ÇİLEKLİ KEK - Asdor

Ç.K/5.BÖLÜM

   Multimedia= Müzik Kutusu
Günlerden pazartesi ve ben okula gidiyorum. Babam beni okula bırakacak çıkışta annem alacaktı. Bazenleri annem pazar günü akşamları alırdı bazenleri pazartesi okul çıkışı. Yani ilginç bir sistemleri vardı ve ben ayak uydurmakta zorlanıyordum.

Alışmak gibi bir niyetim yoktu. Alışmak istemiyorum, onların bu aptal sistemine ne ayak uydurmak ne de alışmak istiyordum. Herşeyden nefret ediyorum.

Okula geldiğimizde koşarak indim arabadan ve sınıfa çıktım. Sınıf her zamankinden kalabalıktı. Çoğunluk gelmişti.

Bende kendi sırama oturdum ve aybikeye 'günaydın' dedim. Kitaplarımı çıkardım ve bakışlarım ile sınıfı süzdüm. Gözlerim pencere kenarının en arkasırasında oturan doruğa takıldı.

Arkadaşları ile konuşup gülüyorlardı. Sanki ona baktığımı hissetmiş gibi bir anda bana döndü. Panikle hemen önüme döndüm. Bu duruma kahkaha attığını duyabiliyordum. Ve oldukça sinirleniyorum.

O sırada matematik hocamız geldi. Ama tek değildi. Yanında 12-C sınıfından ayşe vardı. Sınıftaki herkes şaşkın şaşkın onları izlerken hoca konuşmaya başladı.

"Bu arkadaşınız ayşe, sınıfında birkaç sorun olduğundan dolayı artık sizin sınıfınızda" dedi herkes şaşkınlıkla bakıyordu.

Bu kız 12-C sınıfındaki tolganın sevgilisiydi. Yani ne tür bir sorun yaşamış olabilir ki diye düşünmedim değil.

"Hocam ben bu kızı sınıfımda istemiyorum. Baska bir sınıfa alın" dedi harika

"Neden harika" diye sordu gamze hoca

"Çünkü bu kız tolganın sevgilisi büyük ihtimal köstebeklik yapmak için geldi " dedi

"Biz tolga ile ayrıldık " dedi ayşe yere bakarak

Aslında iyi bi kıza benziyordu. Bu zamana kadar hiçbirkötülüğünü görmemiştim. Çok da güzel bir kızdı.

"Müdür bey'in talimatı var. Ayşe artık sizinle birlikte bu sınıfta okuyacak" dedi hoca daha sonra ayşe, aybike ile benim bir arkamızdaki sıraya selin'in yanına oturdu.

***

Ders bittiğinde cebimden telefonu alıp mesaj geldi mi diye kontrol ettim. Artık alışkanlık olmuştu. Sürekli mesaj varmı diy3 kontrol ediyordum. Ama hiç mesaj yoktu. Omuzlarım düştü.

"Kantine inecekmisin asiye" diye sordu aybike kafa salladım. Tam gitmeye hazırlanıyorduk ki bir ses geldi.

"Ben de sizinle gelebilir miyim" ayşe'nin sesi idi.

Aybike gözlerimin içine baktı izin ister gibi kafa salladım.

"Tâbi gelebilirsin" dedi

Üçümüz çıtımızı çıkarmadan kantine indik. Kantinde çok sıra olmadığı için hemen bir tane çilekli biskrem ile çilekli süt aldım.
Aybike tost ve gazoz almıştı. Ayşe ise acılı çubuk kraker almıştı.

"Ee sen niye geldin bizim sınıfa " dedi aybike, ayşe gözlerimizin içine bakarak sordu.

"Anlatacam ama kimseye söylemeyin lütfen " dedi biz kafa salladık

Ben kendimden emindim ama aybike için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Sonuçta okulun bütün dedikoduları onun elinden geçiyor.

"Tolga beni en yakın arkadaşım ile aldattı " dedi şok oldum.

Ne demek en yakın arkadaş ama bu çok acımasızca. Zaten o tolgadan ne bekliyorsam o daha çocukken insanların kalbini nasıl kıracağını iyi biliyordu. Her neyse o konulara girmeyelim.

"Tolga ile begüm'ü yatakta bastım. O kadar kötüydü ki, gözümün onu karardı o an. Birde tüm sınıf bunu biliyormuş " dedi

Ağzım açık kaldı. Bu nasıl zalimlikti. Bir kıza bunu yaşatmaya hakları yoktu. Bütün bir sınıf biliyormuş bir tanesi de çıkıp dememiş ki bu çocuk seni arkadaşın ile aldatıyor.

12-C sınıfı fazla gereksiz insanlarla dolu. Iyi ki de 12-L sınıfındayım.

Bir saniye bir saniye bilinmeyen'in cuma günü arttığı mesajda spor salonunda doruk ve beni gördüğünü söylüyordu. Demek ki o da bizimle aynı salondaydı. Yani bilinmeyen kişi ya 12-C sınıfından ya da bizim sınıfta. Seçenek iki'ye düştü.

"Nasıl yani gerçekten hepsi biliyormuymuş?" Diye sordu aybike
Ayşe kafa salladı. O konuşmadan sonra kimse çıt çıkarmadan yemeğini yedi. Zil çalınca sınıfa çıktık.

Sıramın üstünde bir kutu görünce kaşlarım çatıldı. Yavaş adımlarla sırama ilerledim ve oturdum ama hâlâ kutuyu inceliyordum. O sırada bir bildirim sesi geldi.

Bilinmeyen numara : Hatırlıyor musun bir keresinde herkes sevdiği bir eşyasını okula getirecekti.

Hatırlıyordum. Neredeyse dört yıl geçmişti üzerinden

Bilinmeyen numara : Sen müzik kutunu getirmiştin.

Evet. En sevdiğim eşyamdı o.

Bilinmeyen numara : Onun da üzerinde bir kız ve bir erkek vardı.

El ele tutuşan kız ve erkek

Bilinmeyen numara : Sen oradaki erkek benim kahramanım demiştin.

Çünkü onu benim kahramanım almıştı.

Bilinmeyen numara : Sonra onu bir çocuk bilmeden kırmıştı. Ve sen çok üzülmüştün.

Göz yaşlarımı artık tutamıyordum.

Bilinmeyen numara : O gün tüm gün boyunca ona benzer bir müzik kutusu aramıştım.

Bilinmeyen numara : En sonunda bu müzik kutusunu buldum.

Bilinmeyen numara : Ve sana vereceğim günü bekledim.

Bilinmeyen numara : Yeteri kadar bende kaldı.

Bilinmeyen numara : Bu gün bence o gün...

🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓

Doruk yine kalbimizi çaldı.

Asiye yavaş yavaş ısınıyor gibi ha?

Bu tolga meselesi ne yaa?

Ayşecik çok tatlı değil mi?

Öpüldünüzz😙😙