5

1.1K 145 68
                                    

hi 2 yeni fic yayımladım bölüm sonuna kısaca konularını koyarım okursanız

Sonraki bölüm final
_____________________________

Jungkook'un kapısının önünde elim havada derin nefesler alıp kendimde anlık cesaret arıyordum. Odamda öylece otururken yanına gelmem için bir mesaj atmıştı ve o mesajdan hiç iyi enerji alamamıştım. "İçeri gel." dedi Jungkook kapıyı açıp aralık bırakarak, burada olduğumu hissetmişti sanırım.

"Selam." dedim çekindiğimi belli etmemeye çalışan gülümsememle yanına gidip koltuğa otururken. "Jimin bana bir şeyler söyledi. Benim hatırlatmamı mı istersin yoksa kendin söyler misin?" Bunca zaman yastığımın altında duran kâğıdı önümüzdeki masaya koyup bana doğru itti. "Bunu nasıl aldın?"

"Konuyu değiştirme. Rüyalarımda ne işin var senin?" Elime aldığım kâğıdı sinirle elimden çekip ayağa kalkmıştı. İşte bunca zaman korktuğum şey tam olarak buydu. "Sadece seni korumak istemiştim." Ayağa kalkmış yüzüme bakmasını sağlamıştım.

"İzinsizce rüyalarıma girerek mi? Beni okulda gizlice dinleyerek mi? Jimin ve Namjoon'un arkadaşlığını kullanıp bana yaklaşarak mı?" Her sorusunda omzuma vurmuş ve beni kapının dışına kadar itmişti.

"Bu çok saygısızca. Bir daha benimle konuşma, yüzüme bakma, yanıma yaklaşm. İyi günler Taehyung." Ağzımı açıp konuşacağım sırada kapıyı yüzüme sertçe kapatmıştı. Başımı üzgünce önüme eğip kendi kapıma döndüm, korktuğum şey başıma gelmişti işte.

...

"Taehyung hadi uyansana." omuzlarımdan bir öne bir geri sallanmamla gözlerimi açtım. Kafamı okul sırasına çarpmadan durdurup kaldırdığımda başımda dikilen Jimin'le bakışmıştım. "Derslerde uyumayı bırakmalısın artık, sınavlar yaklaşıyor. Uyuyarak nasıl geçeceksin?"

"Jungkook bana küstü mü?" dedim gözlerimi ovarak, azarlamasını ortada kesmişti. "Hayır, durduk yere niye küssün? Üstüne bak onun montu örtülü." Jimin önümdeki boş sıraya otururken söyleyene kadar fark etmediğim üstümdeki montu elime aldım. Kâbus görme sırası bana mı geçmişti şimdi de? Hiç hoş değildi.

Rüya olmasını anlamanın rahatlığıyla derin bir nefes vermiştim. "Sen ne diyordun? Sınav mı?" Eskisine kıyasla ders çalışmalarım çok azalmıştı, bunun farkındaydım. O yüzden az önceki azarlamasına bir şey diyemezdim.

"Uyuduğunu gördüğüm çok ders var. Bana gel bu gece yetiştirmeye çalışalım." Çoğu derste bilerek uyuyordum ama bazılarında elimde olmadan dalıp gidiyordum. Ben bile böyleyken Jungkook'u derslerde uyurken görmemiştim hiç.

"Yurdun giriş saatine yetişir miyim?" En sevmediğim yurt kuralı buydu. Her gece belli bir saatte girişler kapanıyordu, o saatten sonra gelirsen içeriye giremiyordun.

"Sanmıyorum. Yastığını, kitaplarını, okul kıyafetini ve başka ne alıyorsan al gel, bizde kalırsın bu gece." Kafamı sallayıp esnerken Jungkook sınıfa girmişti. Rüya görmüş olduğumu bilmeme rağmen şu an ona bakışım değişmişti.

Yerine oturduğunda Jimin'e döndüm hızla. Sabah okula gelirken erken uyandırıldığımız için otobüste uyuduğumuzdan konuşamamıştık hiç. "Jungkook beni öptü." Gözlerimi kocaman açmıştım, daha yeni aklıma geliyordu. "Biliyorum söyledi bize." dedi Namjoon'la kendini kastederek.

"Hatta ne dedi biliyor musun?" Başımı hayır anlamında salladığımda güldü. "Uyku sersemliğiyle rüya sanmış her şeyi." Kafamı arka tarafa çevirip konuşurken yaptığı mimiklerini izledim biraz. Ona baktığımı fark ettiğindeyse gülümseyip el sallamıştı bana. Jimin beni dürtene dek ona bakmış sonra önüme dönüp onu dinlemeye devam etmiştim.

Hipnofobi | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin