1**Aşk**1

20 1 2
                                    

Evet aşk...  Bu hikayemizin baş rolü aşk olacak. Hiç bitmeyen bu masal aşkla başlayacak, sizde buna tanıklık edeceksiniz.. O halde başlayalım.

********************************

Öğle arasındaydık sevdiğim çocuk tam karşımda duruyordu mavi gözleri gözlerime bakıyordu ama istediğim duygularla değil... Yanında duran kişi ise beni sırtımdan bıçaklayan arkadaşım yağmurdu. O an gözlerim doldu ama onların yanında ağlayamazdım yanlarından geçtim ve hızla tuvalete doğru yürüdüm. 

Zil çalmıştı ama ben gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum , bunu hak edecek ne yaptım bilmiyordum. Ben kara kara düşünürken içeri nöbetçi öğretmen girdi ve mecburen sınıfa dönmek zorunda kaldım. Sınıfa girdiğimde öğretmenden özür diledim ve sırama oturdum.

 Öğretmen yerimi inatla değiştirmiyordu ve bilin bakalım yanımda kim vardı. Doğru tahmin kaşar arkadaşım yağmur. Size yağmurla neden aramızın bozulduğunu anlatmadım değil mi? Yağmur benim en yakın arkadaşımdı ve Poyraza deli gibi aşık olduğumu bile bile onunla sevgili oldu. Ben ona küsünce de bütün okula gay olduğumu ve Poyraza aşık olduğumu yaydı... Her fırsatta ise beni aşağılamayı eksik etmedi sağ olsun...  Sevdiğim mavi gözler bana aşkla değil nefretle bakıyor, ne acı bir duygu olduğunu tarif edemem. 

Size birazda kendimden bahsedeyim ders zaten ingilizce hiç sevmiyorum bu kadını. Rahat rahat konuşabiliriz yani. Ben deniz, 12. Sınıfa gidiyorum. Hem aşk hayatımla hem de eğitim hayatımla aynı anda cebelleşiyorum yani.. Uzun boylu, kahverengi gözlü, beyaz tenliyim ve simsiyah saçlarım var. Size selfie atarım sonra şimdi derse dönmem lazım mal gibi duvara bakıyorum.

Merhaba, yine ben geldim. Son derste bitince eşyalarımı topladım ve kimseyle muhatap olmadan dışarı attım kendimi. Okuldan çıkınca bir ara sokağa geçtim ve sigaramı yaktım evet zararlı biliyorum ama bağımlılık işte... 

Ben oturmuş sigaramı içerken önümden Yağmur ve Poyraz geçti. Yağmur beni görünce döndü ve "Selam ibne, sevgilime olan aşkını kaldıramayıp sigaraya mı vurdun kendini" dedi. Arkasında duran poyraz ise kahkaha atmıştı. Ben de "Seninle uğraşamam yağmur al piç sevgilini ve siktir git buradan" dedim. Bunun üstüne Poyraz "sen kime piç diyorsun" dedi ve üstüme doğru yürüdü. Tam yumruk atacakken birisi onu durdurdu ve yüzüne yumruğu geçirdi. Daha sonra elimden tuttu ve koşmaya başladık bir ara sokağa geçip durduk. 

Nefes nefese kalmıştık, bu çocuğun kim olduğunu çok merak ediyordum. Bizim yaşlarımızda, siyah saçlı, kahverengi gözlü, beyaz tenliydi.  Boyu benden uzundu, kaslı bir yapıya sahipti ve biraz bad boy tipi vardı. Ayran gönüllü gibi gözükmek istemem ama çok yakışıklıydı.

"Sen ne yaptın" dediğimde kafasını kaldırdı ve bana baktı "Ne yapmışım" dedi. "Çocuğun burnunu kırdın resmen" dedim ve "Konuşmanıza kulak misafiri oldum ve hak ettiği yumruğu bahşettim. Aslında kız hak etmişti o yumruğu ama bana ters bir durumdu" şeklinde bir cevap aldım. Gülümsemiştim bana destek olması çok hoş bir durumdu. 

"Teşekkür ederim, yani bana destek olduğun için " dedim. "Oğlum bu kadar tatlı olmayı nasıl beceriyorsun" dedi ve yanaklarımı sıkmaya başladı. Utanmıştım, kimse bana böyle davranmamıştı. "Teseğkür edğröm" dedim. Tabi yanaklarımı sıktığı için doğru düzgün söyleyemedim. 

Yanaklarımı sıkmayı bıraktı ve telefonunu bana uzattı Instagram hesabımı verdim. O sırada annem aradı ve mecburen eve gittim. Onu bir daha nerede göreceğimi bilmiyordum. Bu arada adı Arel miş çok güzel bir isme sahip. Ah neyse annem çağırıyor ben gideyim,  görüşürüz.

**********************************

Bu bölüm böyle oldu arkadaşlar. İlk defa böyle bir hikaye yazıyorum sürç-i lisan eylediysem affola. :D

BİTMEYEN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin