❁1❁

140 10 11
                                    

Multimedia Amber

Öncelikle yeni bir kitap olduğu için kendimi çok enerjik hissediyorum . Yeni bir başlangıç !

Çalma Listesi

Coldplay - Paradise
Daft Punk - Get Lucky
One Direction - Night Changes

Mutlaka dinleyerek okuyun !

❁❁❁❁

"Sakın onlara dokunma !" paniklemiş sesindeki naziklik harikaydı .

"Neden ?"

"Onlar senin geleceğinden bir parça . İşte ! O yaprak !" Gözümü onun ışıldayan gözlerinde gezindirdüm ve sonra parmağını görsterdiği hedefe bakmak için kafamı döndürdüm .

Yine o rüyalar . Evet onlar geleceğimi gösteren bir parça . Onlar bir rüyanın içindeki gizemli dünya . Benim gizli dünyam .

Alarmım çalmadan önce kalktığım için şanslıydım . O sinir bozucu sesi duymak istemiyordum kesinlikle . Üstümü giyinip kahvaltı yapmak için aşağı indim . Kursuma geç kalmasam iyi olurdu . Yine yulaf yiyerek olmayan formuma dikkat etmem gerekiyordu. Ev anahtarımıda alıp çıktığımda yan komşumuz kokoş Bayan Arie'yi gördüm . Bu kadın salaklığı ve sempatisi ile kalbimi kazanmıştı . Tatlı ama huysuz bir kadındı . Evim onun evi ile ikiz ev olduğu için evindeki tüm olaylara kulak misafiri oluyordum . Bu hoş birşey değildi .

Kabaca elimi kaldırarak selam verdim . Oda elini kabaca olmayan şekilde salladı . Yoldan geçen boş bir taksiye elimi sallayıp durmasını bekledim . Kurs yerimin adresini söyledim ve camdan bakmaya başladım .

"Evet bak o bir ceylan."

"Evet onu gördüm." parmağımla ceylanı gösterirken sesim yumuşak çıkmıştı . İlk baharın kokusu . Açan çiçekler . Akciğerlerimin istemediği kadar güzel havayı içime soludum . Özgürlük . Harika .

"Aman tanrım bir yaprak daha !" heyecanla söyledi . Bu sefer kaçıramazdım . Tek bir ip ucu . Hayatıma dair tek birşey . Çok fazla birşey istemiyordum . Kafamı döndürmemle sert birşeye çarptım .

"Bayan ? Geldik ." kalın ses beni serseme çevirmişti . Buğulu olan gözlerimi ovuşturup etrafa bakmak için yerimde kıpırdadım . Takside uyuya kalmış bir ahmaktım işte .

"Afedersin." dedim ve parayı yavaşça uzattım . Saçlarımı arkaya atıp kapı kolunu açtım . İşte . Kocaman bir çölün ortasındaki küçücük bir sürücü kursuna gelmiştim . Etrafta kasırga koparken sandaletimin içine kum girmişti . Berbat Amerika çölleri . O kaktüslerden nefret ediyordum . Hangi bitki içinde tonla yada litreyle su taşımak isterki...tabiki de salak bir kaktüs ! Bitki olma şansım olsaydı bitki olmazdım . Bir yaprak olurdum . Küçücük , rüzgarla nereye gittiğini bilmeyen özgür bir yaprak .

İçeri girdiğimde kapı zili çaldı . Zil beni korkutmuştu . Danışmaya doğru gittim ve nereye kayıt olduğumu öğrendim . Sınıfımı bulup içeri girdiğimde birkaç göz beni süzdü . Dikkat çekmemenin verdiği rahatlıkla ikinci sıraya oturdum . Benden sonra birkaç kişi geldi ve sonunda kapının kapanma sesini duyduğumda sürücü kursu öğretmenim karşımdaydı . Oldukça genç ama tecrübeli görünen biriydi . Sportif görünüşü gerçekten hoştu . Elerini birbirine bastırdı ve dikkati kendine çekti .

"Evet herkes neden burda olduğunu biliyor değil mi ?" Boğuk sesi mükkemel geliyordu insanın kulağına . Sınıftan uğultulu bir şekilde 'evet' sesi geldi .

"Tamam o zaman ! Herkes ismini söylesin." dedi ve masasının üstüne oturdu . İlk sıra ismini söylerken ben fark etmeden ikinci sıraya gelmişti isim söyleme sırası .

Acemi bir şekilde "Amber." dedim . Genç adam kafasını salladı . "Peki bize soyadınızı bağışlamayacak mısınız küçük bayan ?"

"Amber George." dedim tekrar kafasını sallayıp bana derin bir şekilde baktı . Gerçekten . Gözlerine baktığımda yakışıklılığını fark ettim ve hemen gözlerimi kaçırdım.

"Amber...seni sevdim." dedi güzel ve yine boğuk çıkan sesiyle . Beni sevmiş . Beni sevmiş ! Aman tanrım . Utanma duygum harekete geçti ve yine karnımdaki sürüngenler ayaklandı . Karnımda parti veren sürüngenleri bir kenara itmek istesemde olmuyordu . Söylediği şeye samimi bir şekilde gülümsemeye çalıştım .

Diğerlerinin adlarını öğrendikten sonra derse başladı .

Yaklaşık seksen dakika trafik kuralları ve başka şeyler anlattı . Biliyorum derse odaklanmamıştım . Hey ! O adam yakışıklı tamam mı ? Her kız öyle bakar . Açıkçası ona bakmamak için bir nedenim yoktu . Eminim diğerleride öyle bakmıştır .

Sınıftan çıktım ve koca çölün oratasında taksi var mı diye bakmaya başladım . Tabi servise yazılmadım . Yoksa ehliyeti olmadan nasıl buraya gelebilsin ki diğerleri . Her hücrem bana bunu düşünmediğim için yumruk atarken arkamdan bir parmak beni dürttü . Arkamı döndüğümde kusursuz yüz hatlarını daha iyi görebildiğim Sürücü Kursu öğretmenim karşımdaydı . Hemen sarı saçlarımı arkaya atıp gözlerimi ona diktim .

"Vay canına gözlerin yeşil ." dedi gözlerime gözleri kitlendi .

"Aha ." dedim anlarcasına .

"Demek koca çölde tek başına ehliyetsiz ve arabasız kaldın ."

"Kim buraya bi sürücü kursu yaparki...saçmalık." dedim iç geçirerek .

"Büyük babam ." dedi

"Pardon ?"

"Büyük babam . Büyük babam burayı açtı." ne ? Hadi ama kamera şakası falan heralde bu .

"Ah."

"Merak etme sana katılıyorum gerçekten kötü bir seçim." dedi ensesini ovalayarak .

"O zaman ben gidiyim malum daha taksi bulmam gerek." dedim . Tanrım nolur beni götürmeyi teklif etsin .

"Tabi istersen benimle gelebilirsin ?" Dedi . Evet ! İşte bu . Demese üzülürdüm .

"Harika !" Dedim hızlıca .

"Tamam...arabaya yürüyelim o zaman Amber George ."

Sırtıma bir ürperti geldi . Onun arabasına biniyordum . Arabaya bindiğimizde sıcak olan havayı arabadan kovmak için klimaya uzandı . klimayı da açtı ve kırmızı tuşa bastı . Wow ! O da The Fary hayranı galiba . En sevdiğim grup .

"Sende mi The Fray seviyosun ?"

"Tabi ki ." dedi ve radyonun sesini biraz daha açtı . Keyifli bir yolculuktan sonra evime gelmiştim . Keyifli derken evimi tarif ettiğim keyifli yolculuk .

"Teşekkür ederim ." dedim ve arabadan indim . El sallayıp arabanın gazına bastı ve kalbimide beraberinde götürdü....

❁❁❁❁

Bir daha ki bölüm perşembeye . Görüşürüz !

YaprakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin