STORM BRINGER - Bungou Stray Dogs (Türkçe Çeviri)

[KOD:01] -5

[KOD:01] -5

***

Rengarenk küreler havada dans ediyorlardı.

Kırmızı, turuncu, koyu yeşil. Göze, düşmeden önce farklı yükseklilerde havaya sıçrayan parlak bir renk cümbüşü gibi görünüyorlardı.

"İnanılmaz!" dedi Albatros, sersemlemişti.

Adam bilardo toplarını havaya atıyordu. Onları, küçük fasulye keseleriyle hokkabazlık yapar gibi havaya atıyor ve yakalıyordu. Dokuz top, çeşitli yüksekliklerde karmaşık yaylar çizerek havada dans ediyordu, canları varmışçasına.

"Bu kesinlikle sokak sanatçılarının yeteneğinin bile üstünde."

"Bundan bahsetmişken" dedi Adam, hokkabazlık yaparken ciddi bir sesle. "En yüksekteki iki kürenin numaraları her zaman aralarında asal bir sırayla düzenlenirler. Diğer bir deyişle birbirleriyle ortak olan herhangi bir asal çarpanları yoktur."

Pianoman kollarını bağladı ve dans eden toplara baktı. "Hmm, 5 ve 8. Sonra 4 ve 9... cidden."

"Ha? Ortak asal çarpanlar... Ne?"

"Albatross, Tanrı için, sayılara olan kavrayışını güçlendir. Eğer rütbeni yükseltmeyi düşünüyorsan sayılara da ayrıca ihtiyacın var." Pianoman yüzünde bıkkın bir bakışla konuştu.

Bilardo barının içinde. Altı genç adam, bilardo masasında, Adam'ın çevresinde oturuyordu. Her biri, ortalarında duran Adam'ın cambazlığını takdir ediyordu.

"Yani, bu senin özel yeteneğin, huh?"

Adam boş bir ifadeyle "Bu sadece basit bir fizik." dedi. "Yerçekimi ivmesi, hava direnci, açısal momentum, coriolis kuvveti. Topların davranışlarını, sabit fiziksel özelliklerinin maddede nasıl hareket edeceğini simüle ederek tahmin ediyorum. Bu tip fiziksel hesaplama gücü, insan beyninin çok üstündedir."

"Uhmm. Tamam.. Harika." Albatross iç çekti. "Hiçbir şey anlamadım bile.. Siz?"

Iceman başını salladı. "Ben anladım."

"Ya sen Lippman?"

Lippman gözlerini uzağa kilitleyemiş, ileri doğru bakıyordu. "Burada anlamayan tek kişi sensin."

"Ve şimdi de final!"

Adam, körü körüne isteka toplarını omzunun üstünden arkasındaki bilardo masalarına attı.

Dokuz topun hepsi de ceplere tamı tamına isabet ettiler.

Sonrasında bir durgunluk oldu.

"Tadaaaa!" Adam ellerini açarak gürültüyle bağırdı. Herkes irkilmişti.

Adam hepsine baktı, başını eğmeden önce topları attığı bilardo masasına baktı. "Oh? Alkış yok demek? Bu harici depomdaki bilgiden farklı."

"Umm... Bu adam insana benzemiyor bile." Iceman yüzünde boş bir ifadeyle konuştu.

"Hahaha... Avrupa yetenek teknolojisi söylentilerden daha fazlası demek..." Doc belli belirsiz gülümsedi. "Bu tür bir biyolojik parça teknolojisini hastalarıma uygulamayı isterdim... hahaha..."

"Peki, kendimi tekrardan tanıtacağım." Adam, Chuuya ve diğerlerini başıyla selamladı. "Benim adım Adam. Bu ülkeye gizli bir soruşturma için gelmiş bir yapay zeka ajanıyım. Favori yiyeceklerim, kestane ve çim tohumu. Sevmediğim şeyler, havaalanı güvenlik kontrol noktalarındaki metal dedektörleri. Ve hayalim tümüyle makinelerden oluşan bir polis dedektiflik organizasyonu kurmak. Bu, bir de tabi insanları makinelerin üstün sorgulama gücüyle korumak."