Şeytanı Sevmek // Yoonseok

2

İki genç karınlarını doyurup mutfağı topladıktan sonra film izlemeye karar verdiler. Taehyung her ikisinede fazlasıyla yetecek kadar patlamış mısır yaptı, iyi yemek yapamasada patlamış mısır yapmakta üstüne yoktu. Yoongi çoktan film izleyecekleri odaya içecek ve diğer abur cuburları alıp gitmişti çok sürmeden Taehyung'da patlattığı mısırları bir kaba doldurup Yoongi'nin yanına geçti:
"Ne izleyeceğimizi seçtin mi?"
Elindeki patlamış mısır kabını önlerindeki sehpanın üzerinde diğerlerinin yanına koyarken sormuştu
"Bir gerilim filmi var onu seçtim"
Hâla film önerilerinde gezen bedenin yanına oturup bakış odağını ekrana dikti:
"Adı ne?"
Dudaklarını birbirine bastırarak gözlerini ekrandan usulca ayırdı ve geriye doğru uzanıp sırtını koltuğa yasladı. O mesajdan sonra bir türlü keyfi yerine gelmemişti; Yoongi mesajdan sonra uzun süre yüzündeki aptal ifadeyi silmeden öylece kendisine bakıp gülümsemeye devam etmişti, Taehyung o görüntüye daha fazla şahit olmamak için masayı gelişi güzel topladı, aklı havada olan Yoongi ise gelen mesajdan sonra Taehyung'un düşen enerjisini farketmemişti. Taehyung'un üzüldüğü diğer neden Yoongi'nin kendisini farketmiyor oluşuydu, farketmediği içinde üzülmekte haklı mıydı bilemedi, eğer farkedip sebebini sorarsa ona ne gibi bir açıklama yapacağı konusunda da fikri yoktu yinede kendisini farketmiyor oluşu ister istemez zoruna gitmişti, bu kadar aklı havada olduğu için ayrıca kafasının içinde kendince kızdı küçüğüne.
Çok güzel sevinmişti Yoongi ve Taehyung bundan hiç hoşnut olmadı, kıskanmış mıydı? Ona göre Hoseok kim oluyordu ki onu kıskanacaktı ancak ne kadar kabul etmek istemesede kıskandı Hoseok'u hemde deli gibi, Yoongi'nin kendisi içinde bu kadar masum bir heyecanla sevinmesini istedi:
"Adı IT, güzel bir filme benziyor daha önce fragmanını çok gördüm"
İzleyecekleri filmi kafasını aşağı yukarı sallayarak onayladı. Onun için nasıl bir film olduğu pek farketmiyordu, en azından gerilerek üzerindeki keyifsizliği bir süre bile olsa unutabilirdi.
Yoongi karar verdikleri filmi açmadan önce üzerindeki tembelliği kısa süreliğine cebine koydu ve yerinden kalkıp ışıkları kapatarak eski yerine tekrar oturdu. Oturduğu yere iyice kurulup patlamış mısırı kucağına aldı, her şeyin olması gerektiği gibi olduğuna kanaat getirince filmi başlattı, geriye uzanıp başını Taehyung'un omzuna yasladı anlık yaptığı hareketler birgün Taehyung'un tuttuğu sabrını taşıracaktı. Şimdi ise kalbi ağzında atıyordu esmer olanın; filme odaklanmak istedi ama nafile, omzundaki tatlı sevdiği yüzünden başarılı olduğu söylenemezdi, maraton koşusunda gibi gümbür gümbür atan kalbini duymamasını diledi neyseki aklı iki karış havada olan Yoongi yaslandığı kişinin gürültüyle atan kalp atışlarının farkında değildi fakat Taehyung duyuyor sanarak diken üstünde hissetmeye devam ediyordu. Omzundan ittirip bir bahane uydurmayı düşündü hemen arkasından çok abartmış olabileceğini düşünerek bu fikrini kafasından sildi.
'Sadece omzuma yaslanarak film izliyor bir sorun yok'
İçinden türlü türlü cümleler geçirerek kendisini yatıştırmaya çalışıyordu
'TANRIM LÜTFEN BENİ BU DURUMUN İÇİNDEN KURTAR'
Tanrı sesini duymuştu. Çalan kapı sayesinde Yoongi başını omzundan kaldırıp Taehyung'a hesap sorarcasına baktı, normalde bu halde olabilmeleri için her şeyini verirdi Kim Taehyung ancak şimdi neden heyecan yapıp oldukları pozisyonun bozulmasını istedi anlam veremiyordu:
"Birini mi bekliyordun?"
Taehyung başıyla eş değer şekilde ellerini sağa sola sallayıp reddetti beklediği birisi yoktu fakat Yoongi'nin çoktan anlamsız bir şekilde bozulan ifadesini hemen farketti, gelen her kimse kapıyı parçalayacak gibi çalıyordu. Kendisinden habersiz farklı misafirlerin gelmesini çok sevmezdi ve eve geldiğinden beri modunu tamamen Taehyung ile başbaşa olacaklarına inanarak ayarlamıştı yabancı birisi gelince oldukları atmosfer bir nebze bile olsa bozulacaktı, şimdi ise yoğun bir şekilde gelen kişinin keyif kaçıracağını hissediyordu Min Yoongi.
"Hayır beklediğim birisi yok"
Başını sallayarak onayladı esmer olanı ve ileriye uzanıp kumandayı kavradıktan sonra filmi durdurdu; içine doğmuştu bir kere gelen kişinin huzursuzluk çıkaracağını iliklerine kadar hissediyordu:
"Tamam o halde, sen kapıya bak filmi gelince izlemeye devam ederiz"