Şeytanı Sevmek // Yoonseok

1

Bugün çok heyecanlıydı Kim Taehyung, aşkından henüz haberdar olmayan tatlı Yoongi'si birkaç günlüğüne yanına kalmaya gelecekti. Hızla atan kalbi durmak bilmiyordu, sağ elini kalbine bastırıp derin nefesler alarak sırtını duvara yasladı, Yoongi'yi ne zaman düşünse kalbi yerinden çıkacak gibi atardı her defasında, bu durum Kim Taehyung'un her zaman bocalayıp kalmasına sebep olurken bocalamalarından Yoongi farketmediği sürece hep memnun oldu, onunla ilgili olan her şeyi seviyordu esmer tenli genç, üzerinde bıraktığı tatlı etkiden asla şikayetçi olmadı bunca zaman fakat son zamanlarda sürekli duyduğu isim hiç olmadığı kadar canını yakar hale geldi. Jung Hoseok, kim olduğuna dair en ufak bir fikri yoktu sadece Yoongi'sinin anlattığı kadarı ile biliyordu onu. Kıskanmadan edemiyordu genç oğlan, bunca zamandır açılmayı başaramadığı biricik aşkını başkasına kaptırma düşüncesi aklını başından almakla birlikte sağlıklı düşünmesine engel olmaktan başka bir işe yaradığı yoktu. Hoseok ise Tae'nin bu kuvvetli kıskançlıklarının hep farkındaydı, onun kıskançlıktan yanıp kavrulan bedeni Hoseok'un deli gibi zevk almasını sağlıyordu. Uzun zamandır insan kılığına girip Dünya'da kurnazlıklar yapmadığını farkettiği an en kısa zamanda yakışıklı bir bedende ayaklarını yer yüzüne bastı bastığının ilk günü ise gözüne kestirdiği iki kişi Hoseok'un sinsice gülümsemesine sebep oldu ve işte her şey o andan sonra başladı. Hoseok Yoongi'ye tüm kurnazlıklarını kullanarak yanaşıp onu etkisi altına almayı başardı, birgün başbaşa kaldıkları bir anda Yoongi'yi bir arabanın altında ezilmekten bile kurtarmıştı tam olarak o kahramanlık Yoongi'nin kopma noktası oldu. Hoseok'a karşı kalbi daha fazla dayanamadı ve beklemediği bir anda kendisini şeytanına aşık olarak buldu. Tae'nin Yoongi'den hoşlandığı gibi Yoongi'de halinden memnundu, Hoseok'un ateş gibi parlayan bakır saçlarının yanında uyumla durup saçlarıyla partner olan esmer teni Yoongi'nin minik kalbine fazla geliyordu. Şeytanı ile ne zaman karşı karşıya gelse dili tutulur veya ona bakmaya çekinirdi henüz şeytanına açılmasa bile Hoseok gayet iyi biliyordu kendisinden hoşlandığını bu durum ise keyfini daha da yerine getiriyordu. Şeytan kurnazlıkları, hainlikleri ve en çokta insanların büyük günahlar işlemesinden çok fazla zevk alırdı. Hoseok yedi büyük günahı düşündükçe insan bedenindeki kanı kaynardı. Kana susamış vahşi bir hayvan gibi iştahını daha da arttırırdı ve parmağında bir oyuncak gibi oynattığı Yoongi'ye bu günahları işletmek için sabırsızlanıyordu. Hangi günahı işleteceğine ise henüz karar verememişti bunu zamana bırakmayı tercih etti.

Taehyung ısrarla çalan kapının sesine büyük bir istekle ilerleyip daha fazla tatlı kedisini bekletmemek için kahverengi kapısını araladı. Karşısında tüm şirinliği ile dikilen Yoongi esmer olanın kalbinin eriyip sıvı halde yere şeffaf bir şekilde akıp gitmesine sebep oldu. Hava oldukça sıcaktı bu yüzden bembeyaz teni çok çabuk kızarmıştı beyaz tenli olanın. Tae gözlerini kızaran yanak ve burnundan ayırıp heyecanla gülümsedi
"Hoşgeldin"
Yoongi Tae'ye cevap vermeden kendisini koşarak evin içine atıp yakınlarındaki klimanın karşısına geçerek yere bedenini fırlatırcasına yattı ve kollarını iki yana uzattı
"TANRIM HAVA O KADAR SICAK Kİ BURAYA GELEMEDEN BUHARLAŞIP GİDECEĞİM DİYE ÖDÜM KOPTU"
Tae yerde yuvarlanarak söylenen bedenin tepkisine gülerek kapıdaki valizi içeriye aldı ve arkasından kapıyı kapattı.
"Sana seni almaya gelebileceğimi söylediğim halde kabul etmedin"
Yoongi kaşlarını çatarak başını yattığı yerden kaldırıp ayakta dikilen gence baktı. Sıcaktan kızaran yanakları ve burnu yüzünden sinirli halini ciddiye alamadı esmer olan.
"Çıldırdın mı dışarısı feci şekilde yanıyor sana bu kötülüğü yapamazdım"
Yoongi bilmiyordu Taehyung onun için elinden gelenin en iyisini yapacağını
"Hayır, bu benim için sorun olmaz sonuçta sen varsın"
Yoongi bu düşünceli sözlere karşı utanarak gözlerini kaçırdı az önceki sinirli ifadesinden eser kalmamıştı, ensesini kaşıyarak yattığı yerden doğruldu ve bağdaş kurarak oturdu.
"Karnım çok aç birlikte yeriz diye evden bir şey yemeden çıktım"
Konuyu dağıtmak için açlığınıda öne sürüp ortaya attığı cümle istediğinin kısa sürede gerçekleşmesini sağladı, hâla ayakta dikilen Taehyung konunun dağıtılmak için söylediğini farketse bile üzerinde durmamaya karar verdi yinede utangaç tavrı herzaman ki gibi samimi bir gülümsemenin yüzüne yerleşmesini sağladı, buna engel olmak istemiyordu istese bile olamazdı zaten. Yoongi Tae'yi çok fena etkisi altına almıştı, o ne söylerse söylesin yapmaya hazırdı yeterki mutlu olsun istiyordu
"Ramen ve tavuk çorbası var ama eğer farklı şeyler istiyorsan birlikte yapabiliriz"
Tabiki de basit bile olsa eline geçen fırsatı kaçırmayacaktı. Birlikte geçirdikleri her an onun tatlı anılarının içine girecek daha sonra bunları düşünerek kendisini olduğundan daha da mutlu hissedecekti
"Benim için farketmez ama sen doğru düzgün yemek yapmayı beceremiyorsun ki"
Yoongi'nin bir anda söyledikleri  şaşırmasına sebep oldu, şakasına bile olsa sevdiği kişi tarafından küçük düşmek hoşuna gitmedi, onun için en iyisi olmak istiyordu.
Değişen yüz ifadesi Yoongi'nin gözünden kaçmadı, bulundukları durumu düzeltmek için esmer olanın yanına geldi ve burnunun ucundan sıktı. Yemek yapamıyor oluşu konusunda ciddiydi ama bundan şikayetçi değildi Tae'yi seviyordu "arkadaşça" ve onunla uğraşmak hoşuna giderdi ama kırmak gibi bir düşüncesi asla olmadı, onu bilerek veya bilmeyerek üzmüş olsaydı kahrolurdu
"-Neyseki yanında ben varım, birlikte güzel şeyler hazırlayacağımıza eminim en azından aç kalmayacak kadar"
Gözleri kısılana kadar gülümseyip kendisinden daha uzun olanın yanağını hafifçe sıktı, ah bu görüntü esmer olanın aklının en güzel yerine çoktan kazındı bile. Yüzündeki ifade saniyeler içinde değişip dudakları yukarıya doğru kıvrılırken önünde gülümseyen bedene gülüseyerek karşılık verdi:
"-Bu kadar tatlı olursan sana trip atmam zorlaşır"
Yoongi duyduklarından sonra karşısındakinin keyfinin yerine geldiğini anlamıştı. Rahat bir nefes verip omuz silkti
"-Bu benim için iyi bir şey"
Ve arkasında istemedende olsa kendisine biraz daha kalbini bağlayan bedeni tek bırakarak mutfağa geçti.