~2~

96 8 0
                                    

Hatırlatma:

Kerem balkona çıkıyordu. Çünkü sesi geliyordu. Bende merak ettim ve balkona çıktım. Birşeyler mırıldanıyordu. Biraz dikkatli dinleyince ne dediği anlaşılıyor. Kerem benim adımı söylüyordu. Ben de tabi bu sırada iç sesime kapak yaptım nuhahahaha çünkü kerem senin neyine demişti. İç sesim bu da sana kapak olsun. Neyse biraz daha dinliyim ben keremi. Kerem benden hoşlandığını söyledi aaah çok mutluyum yaşasın. Neyse yatağıma gidiyim artık.

Ben: Kerem beni seviyo

Kerem beni seviyo

Kerem beni seviyo...
Ben böyle sayıklayarak uyuyakalmışım. Tabi rüyamda da keremi gördüm.
Kerem bana doğru bir çiçekle geliyordu. Sanırım papatyayla karışık gül vardı.( PUÜ BENİM ZEVKİMİN TA İÇİNE...) Bana çıkma teklifi edecekti evet tam bana teklif ediyordu ki birinin beni dürttüğünü farkettim canım azıcık acıyordu . Gözlerimi açtığımda annem beni uyandırmaya çalışıyordu. Sonra eyvah işe geç kalmıştım. Ya böyle rüyalar görürsen tabi uyanamazsın.

Annem: Zeynep hadi kalk ilk iş gününe geç kalmak istemezsin değil mi?

Ben: Evet anne kalkıyorum.
Yüzümde aptalca bir gülümseme vardı. Kendi kendime şarkılar söylüyordum. Ha bu arada işimi soruyorsanız ben mimarım. Bir şirketle anlaştım . Tam kapıdan çıkıyordum ki Kerem de işe gidiyormuş. (La tesadüfe gel yaaa.)

Kerem: Günaydın Zeynepciim.

Ben: Günaydın Kerem.

Kerem: Nereye gidiyorsun?

Ben: Sabah sabah işe gidiyorum. Başka nereye gidebilirim ki?

Kerem: Haklısın. Beraber yürüyelim mi?

Ben : Tabi neden olmasın.
Keremle ben yürümeye başladık ve biz yürürken buseyle karşılaştık. Buse, kerem ve bana ölümcül bakışı atıyordu. Tabi ki bizde ona yaptık aynısını. Neyse biz yürümeye devam edelim. Kerem bana arada sırada sorular soruyor.

Kerem:Nerede çalışıyosun?

Ben: Çok eski bir şirket varmış.

Kerem: Neymiş o şirketin adı?

Ben: SAYER MİMARLIK OFİSİ.

KEREM: Neeeee.?

Ben: Hayırdır kerem neden bu kadar şaşırdın?

Kerem: Sana anlatmam gereken bazı şeyler var.

Ben: Ama işe geç kaldım. Sonra anlatsan olmaz mı?

Kerem: Bugün sana patronundan izin.

Ben: Nasıl? Anlamadım.

Kerem: Gel o zaman anlatayım.

Ben: Anlat dinliyorum.

Kerem: BEN KEREM SAYER. ZENGİN BİR AİLENİN ÇOCUĞUYUM VE SAYER OFİSİNİN SAHİBİYİM.

BEN: Neeeee

Kerem: Evet . Bu yüzden bugün sana izin verdim işe gitme.

Ben: Şaka yapmıyosun değil mi?
Kerem cüzdanından kimliğini çıkartıp Zeynebe gösterir.

Kerem: Şimdi inandın mı?

Ben şaşkın bir şekilde evet dedim.

Ben: Peki neden daha önce söylemedin?

Kerem: Dün anlattım ya ayaklarımın artık yere basması gerekiyor.

Ben: Gerçekten çok şaşırdım.

ÖMRÜMÜN SONUNA KADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin