0,1

537 67 12
                                    

ağustos ayının ilk günlerinden biri, sabah saatleriydi. noodle dükkanında part-time çalışan genç garsonu, diğer çalışanlardan önce iş yerine ulaşmıştı. hızlıca iş yerini açtı ve ilk iş olarak üzerini değiştirip masaları temizledi, ardından peçetelikleri yeniledi.

yarım saat kadar sonra diğer çalışanlar da dükkandaydı, günlük mesai çoktan başlamıştı. 4 kişi bir araya gelmiş, etrafta koşuşturarak rutin görevlerini yerine getiriyorlardı.

sarışın çocuk noodle tabaklarını silerken aniden balıkları beslememiş olduğu aklına geldi, işine ara verip koşarak balıkları beslemeye gitti.

turuncu, kıvırcık saçlı olan sarışının yarım bıraktığı işe girişti ve hızlıca tabakları silip yerleştirdi.

mavi saçlı olan ise noodle pişiriyordu, ve siyah-sarı uzun saçlarıyla dükkandaki en çekici olan çocuk yerleri süpürüyordu.

herkes meşgulken kapının zili çaldı, kapıya en yakın olan siyah-sarı saçlı oraya döndü ve müşteriyi karşılamak için geri çekildi.

müşterinin suratına baktığındaysa, yüzünde bariz bir ifade belirmişti.
arkasına dönüp tezgahta bekleyen turuncu saçlıya yarı fısıldar bir biçimde seslendi;

"nahoya, malum kişi geldi."

nahoya kırgın bir biçimde gülümseyerek hızla mavi saçlı olana döndü;

"souta, malum kişi gelmiş."

souta abisinin sözleri karşısında alışkanlık ve bıkkınla dolu bir ifade takındı, ardından balık beslemekte olan sarışın garsona döndü.

"chifuyu, malum kişi 2 saniye içerisinde sana bağıraca-"

"NEREDE LAN BURANIN GARSONU?!"

"yine geldi," dedi chifuyu, bıkkın bir ses tonuyla.

medya: ortamda kimse yokken baji

like you like noodles • bajifuyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin