0,3

326 56 15
                                    


"şiştim ha."

"her zaman çok yiyorsun, baji-san. bu saatlerde normal insanlar gibi çalışıyor olman gerekmez mi?"

"defalarca kez söyledim bunu, ben işe yaramaz herifin tekiyim."

chifuyu hesabı yaparken bir an duraksayıp dükkan kapısına baktı, öğle vakti yaklaştıkça müşteriler çoğalıyordu. doğrusu sabahın köründe noodle yemek için gelen tek müşteri baji keisuke'ydi zaten.

yeni gelen müşteriyle ilgilenmek için kalktı ve onun yanına gitti, elinde her zamanki gibi fazladan bir şeyler isteyen olur diye not defterini taşıyordu.

baji yediği eriştenin ücretini toparlarken, ön taraftan bir ses geldi. normal zamanda restoranda duyulmayacak türdendi. bir adamın bağırışıydı.

yüzünü oraya döndüğünde de beklemediği bir manzarayla karşılaşmıştı. chifuyu'nun yardımcı olmak için gittiği müşteri kendisine bağırıp çağırıyor ve hakaret ediyor, yetkili birilerinin olup olmadığıyla ilgili tonlarca zırva ve tehdit döküyordu.

müşteriler şaşkınlık içinde izler ve dükkanda çalışanlar olayın ne olduğunu öğrenmek için toplanırken, baji herhangi bir ifade takınmayıp sadece olacakları izledi.

ve sadece bir saniyede, olan olmuştu. ahkam kesen müşteri başka bir masadaki noodle kasesini almış, chifuyu'nun başına vuracağı sırada chifuyu adamı kolundan yakalayıp ters kelepçe masaya yapıştırmıştı.

ortam gergin ve herkes öfkeliyken, arka cam kenarındaki masadan kahkahalarla karışık keyifli bir ses yükseldi.

"oha ulan chifuyu, sana 100 puan!"

chıfuyunun noodleını yeme sansi elde etmıs bı de laf edıyo yavsak


like you like noodles • bajifuyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin