🦚98.Bölüm🦚

858 43 47
                                    

Mine gelir
Mine: Sinan bey geldi
Hızır : al içeri kızım

Sinan gelir
Sinan : iyi akşamlar
Ömür: hoş geldin Sinan
Sinan : hoş buldum ömür nerde Çınar
İlyas: odasın da ben götürüyüm
Sinan : ömür sen de gel istersen
İlyas: yürü sevgilim yürü der ömürün elinden tutar

Çınar oda 🕊
Çınarın yanında yiğit ve Yusuf vardır
Ömür: Çınar bak kim geldi
Çınar : arkadaşın gelmiş ama neden anne
İlyas: seni tedavi etmek için geldi oğlum
Sinan ; merhaba Çınar der

Sinan çınarın yanına oturur Muayene eder

Sinan: Ameliyat zaten çok iyi geçmişti kontrollerini yaptım bir iğnesi kaldı
İlyas: korkulacak bir şey yok dimi
Sinan : hayır yok çok iyi
Sinan : iğnesini yapalım ömür tut sen
Ömür : ben dayanamam ki
Sinan : hala mı iğne korkusu ömür bak ikiz annesi olmuşsun nasıl doğum yaptın sen
İlyas; sana ne lan
Yiğit ortamı yumuşatır
Yiğit : ben yardımcı olurum size

Çınar : aaaaa der ağlar Sinan diğer kontrollerini yapıyordur

Yusuf : annemi çok eskiden mi tanıyorsunuz
Sinan : babandan bile önce
Yusuf : annem eskiden nasıldı
Sinan : inat gıcık ama çok güzeldi
İlyas: bitmedi mi daha (sinirlenmiştir)
Sinan : kıskanç mıyız biraz
İlyas: yanımda karıma asılıyorsun ne yapmam gerekiyor aslında yapmam gereken belli de (sinirlenmiştir)
Sinan : Allah sabır versin sana façalı bu adamla bir ömür geçmez
İlyas; lan bana baksana sen der üstüne yürür yiğit araya girer
Ömür : neyse Sinan bitti mi
Sinan : bitti façalım
Ömür: gel ben geçiririm seni
İlyas: sen otur hallederim ben
Çınar : baba yanımda kal diyince ilyas çınarı bırakamaz

Ömür ve Sinan çıkar
Ömür: çok teşekkür ederim Sinan
Sinan : ne demek façalım ama bu adam çok kıskanç öldürecek sandım beni
Ömür: çok kıskanç ama çok seviyorum onu
Sinan : o da seni seviyor Gidiyorum ben bir şey olursa söylersin
Ömür: çok teşekkür ederim der Sinan sarılır ömür de mecburen sarılmıştır Sinan  gider

İlyas ömürün sarıldığını görmüştür camdan çok sinirlenmiştir
Yiğit : amca sakin ol
İlyas: yapıştı karıma yiğit ne sakini
Yiğit : Çınar uyudu bağırma  hadi aşağıya inelim amca

Salon
Hızır : gitti mi kızım
Ömür : şimdi gitti abi
Haşmet : nasılmış Çınar
Ömür: iyiymiş abi bir sorun yokmuş iğnesini yaptı kontrollerine baktı

İlyas sinirle gelir salona
İlyas: ne hakla sarılıyor ömür sana (bağırarak)
Ömür: arkadaşım ilyas
İlyas: Benim karıma kim sarılabilir ömür
Ömür : bağırma herkesin içinde bana
İlyas: bağırtma ömür
Ömür: hesap vermeyeceğim sana ilyas çünkü ortada hesap verilecek bir konu yok
İlyas : öyle bir vereceksin ki ömür der ömürün kolundan tutar

Yiğit bakarki ömürün abileri müdahale edecek
Yiğit araya girer
Yiğit : bırak amca
İlyas: karışma yiğit
Ömür: ne istiyorsun ilyas tekrar mı gidiyim ha
İlyas: en iyi bildiğin iş zaten ömür neden öyle diyorsun
Ömür : öyle bir giderim ki ilyas
İlyas: sakın ömür aklından bile geçirme çocuklarımı benden ayırmazsın
Ömür: bırak kolumu der çeker çınarın yanına gider

Çınar : neden ağladın anne
Ömür : yok oğlum bir şey hadi uyuyalım mı seninle olur der ömür ve Çınar uyumuştur

Salon
Hızır : ilyas sakin ol otur artık
İlyas: nasıl sakin oluyum abi gözümün önünde karıma asılıyor sarılıyor
Alparslan: abartıyorsun amca
İlyas: sarıldı Alparslan sarıldı benim karıma

Alparslan: biz de sarılıyoruz bizi de mi kıskanıyorsun
Yiğit : hele ben 4 sene aynı evdeydik sürekli yanındaydım o zaman beni de kıskanıyorsun sen
İlyas: oğlum saçmalayın Behzat neyse sizde öylesiniz ömür için belki de sizi daha çok seviyor behzattan
Behzat : ilyasss!!!
İlyas: neyse çınarın yanına çıkıyorum ben
Alparslan: bırak sakinlesin ömür biraz çıkma
İlyas: ömür bu ne sakini Alparslan Der yukarı çıkar

Edho -ömil- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin