Bölümü kankim hira_17_nur a ithaf ediyorum
Ben korkuyla çırpınırken bir ses duydum ''Güzelim benim sakin ol. Bırakıyorum seni'' Sakin ol Eda. Sakin ol. Sakin ol. Küçük bir kızgınlıkla '' Sen niye böyle bir şey yapıyorsun yaa. Ödüm koptu!'' dedim. ''Sen Nazlı'yı uyutmaya çıkınca bende yatak odasına çıktım. Sen aşağıya gelince arkandan bende indim seni almaya'' yine aynı kızgın ses tonumla '' Ağzımı niye kapatıyorsun?'' dedim.
'' Korkup bağırırsın Nazlı uyanır diye''
Cilvekar bir ses tonu ile Serkan'a yaklaşıp ''Nazlı'nın uyanmasını istemiyor musun?'' dedim.
'' Cık ( aslında 'Tık' diyor ama 'Cık' diye yazılıyor) istemiyorum. Sen istiyor musun?''
Bu sefer bir adım geri çekildim. Elimi ağzıma götürdüm ve esnedim ''Bende uyanmasını istemiyorum. Çok uykum var çünkü '' dedim. Bu dediğime morali bozulmuş olacak ki önce kaşları havaya kalktı daha sonra dediğimi tekrar etti ''Çok uykun var?''
''Senin yok mu?''
Kafasını aşağı yukarı salladı '' Evet evet benimde uykum geldi. O zaman ben odaya çıkıyorum''
''Tamam bende su içip geliyorum'' kafasını salladı ve odaya çıktı.
Bir Serkan Bolat duş almadan asla uyumaz. Bunu bilen Eda Yıldız'da Serkan Bolat'ı her zaman kandırır.
Bu gün Pırıl'a aldırdığım geceliği giydim. Saçlarımı taradım. Parfüm sıktım. Sonra da yatağın ucuna oturup Serkan'ı beklemeye başladım.
Banyonun kapısını açtığı an yanına gittim. Gözlerimi henüz ne renk olduğunu çözemediğim gözlerine diktim. Beni baştan aşağı süzdü. Sonra ne renk olduğunu bilmediğim gözlerini gözlerimde sabitledi ''Hani senin uykun vardı''.
Bir adım daha yaklaşarak aramızda ki mesafeyi sıfıra indirdim. Ellerimi omuzlarına yerleştirdim ve cezvedici bir ses tonu ile konuşmaya başaldım '' Belki kaçmıştır, belki hiç gelmemiştir'' Vücudumu vücuduna bastırdı. Ağzımdan küçük bir inleme çıktı. Sinirle güldü ''Demek oyun oynadınız bana Eda hanım. Şimdi de oyun sırası bende''
Beni sanki bir bebek gibi kucağına aldı. Bacaklarımı beline doladım. Kadınlığımı vücuduna sürttüm. Bir an durdu. Gözlerini bir, iki saniye kadar kapalı tuttuktan sonra açtı. Gözlerime izin ister gibi baktı. Bu adamın her sevişeceğiniz zaman izin istemesine bayılıyorum Eda. Dudaklarını dudaklarımın arasına aldım. Bu benim izin verdiğim anlamına; Serkan'ın ise alt dudağımı ısırması günahın ondan gittiğini, bundan sonra olacaklara dayanmam gerektiğini söylüyor.
Ben altında sesim çok çıkmasın da Nazlı uyanmasın diye sessiz sessiz inlerken onun zevkten dört köşe olduğuna eminim. Ellerimi yatak başlığına dayadım ve sıkmaya başladım.
En son dayanamayacağımı anladığında Serkan'ı altıma aldım. ''Galiba bir tek sevişirken canımın acımasından hoşlanıyorsunuz beyefendi'' dedim. Şunu da belirt istersen Eda cilveli bir sesle dedin. Kafamı göğüsüne koydu '' Sabah erken kalkacağım birazcık sana sarılarak uyumak istiyorum güzelim. İyi geceler'' ''İyi geceler sevgilim'' deyip gözlerimi yumdum.
Gözlerimi açtığımda Serkan odada yoktu. Yatakta doğruldum ''Serkan neredesin'' diye seslendim. Seslenmemin hemen ardından Serkan kucağında Nazlı ile odaya girdi. ''Kızımız uyanmış onu almaya gittim. Dimi babacım. Anne kayboldum zannetti'' Nazlı da babasını anlıyormuş gibi kafa sallayınca kahkahamı tutamadım. ''Nazlı'yı versene karnını doyurayım sonra rahat rahat kahvaltı yaparız'' dedim. Serkan morali bozulmuş gibi bakınca bir sorun olduğunu anladım. Ne oldu? der gibi kafamı salladım. Nazlı'yı kucağıma verdi '' Sen nazlıyı doyur da. Of benim toplantım var çıkmam gerekiyor''. Bu adamı anlamıyorum üzüldüğü şey bu mu Eda? ''Sevgilim olsun. Sen git işe. Bizde zaten kızımla babaannesine gideceğiz'' Umarım gönlünü biraz da olsa hafifletmişsindir. ''Ben sizin yanınızdan bir saniye bile ayrılmak istemiyorum ki''. Hafif kızmış gibi yaparak '' Sevgilim sen bence daha fazla saçmalamadan toplantına git'' dedim. Bana kırılması umurumda olmadan.
