Evet serviste benim gibi biri daha vardı bir köşeye oturmuş orada kıvranıp duruyordu ve sanki kendini gizlemeye çalışıyodu ve zaten bende öyle yapıcaktım vampirlerin elindeki kanları iğrenç bi şekilde içmelerinden başka bi işleri yoktu serviste fazla yer olmadığında o çocuğun yanına oturdum ve meraba dedim bana bakarak meraba dedi
-İsmin ne?
-Benim ismim vam... jack benim ismim jack. peki ya senin ismin ne? Dedi fazlasıyla endişeli bi şekilde.
-Ben Tim. dedim sessizce.
Sanırım kendime ilk dakikadan arkadaş bulmuştum okula yaklaşmıştık jackin yaptığı gibi pelerinimi göz hizama doğru çektim. Evet servis durdu ve herkes yani vampirler ellerindeki kanları saçlarına dökerek iğrenç bi şekilde kırmızımsı saçlarına şekil verdiler her yer kan kokmuştu ve midem bulanmaya başlamıştı bile. Jack ile okula doğru yürürken okul kapısının ne kadar gösterişli ama bi o kadarda siyah büyük ve gotik bi tarzı vardı kapı bile gotik duruyordu içeri girince yine koyu yeşil ve siyahın hakim olduğu duvarlar okulun her köşesinde içinde kan bulunan küvetimsi tarzda şeyler. Jack inanılnaz derecede kan istiyordu artık onun vampirlere alıştığını umarak bi şey diyemedim jack ile sınıflarımız aynıydı sınıfa girdik ve ve sınıfta her masanın başında kan dolu bardaklar vardı jackten öğrendimki bu sabırlılık için gerekliymiş eğiticiler kan içerken öğrencilerin içmemesi gerekiyomuş bir damla bile kan içen kişininin eğiticiler tarafından kanı içine çekiliyomuş benim böyle bi sıkıntım yok nasıl olsa...
