Libya, kız kardeşi Melisa ve en yakın arkadaşları Hektor'un bahçede futbol oynamasını seyrederken bir yandan da çay içiyordu. Çay bardağını masaya koyup eline kitabını aldı. Kaldığı bölüme gelebilmek için sayfaları hızlıca çevirirken bir yandan da göz ucuyla maçı izliyordu. Tam gözlerini satırlara çevirdiği sırada Melisa'nın tanıdık sesi kulaklarına doldu, "Gol!" gözleri tekrar Melisa'yı bulurken ikizinin bahçenin etrafını turladığını gördü. Gözlerini devirdi. Her sayı aldığında aynı şeyi yapardı Melisa. Bahçenin etrafında bir tur koşar, sonra Libya'nın garip bulduğu zafer dansını yapardı. Gerçi Libya, Melisa'nın yaptığı her şeyi garip bulurdu. Tıpkı Melisa'nın da onun yaptığı her şeyi garip bulması gibi.
İkiz olmalarına rağmen Libya ve Melisa'nın tek ortak yönü, aynı anne ve babaya sahip olmalarıydı. Hem fiziksel hem de kişilik bakımından.
Libya'nın uzun, mısır sarısı saçları ve mavi renkli gözleri vardı. Bembeyaz tenliydi ve daima bakımlıydı. Tam bir elbise ve etek kızı olduğu için dolabında şort ve pantalon bulundurmazdı. Çok nazik ve kibar bir kız olduğu için herkes ona iyi davranırdı.
Melisa'ysa tam tersiydi.
Siyah, uzun saçlıydı ve tıpkı saçları gibi kömür karası gözleri vardı. Kumraldı ve giyeceklerini kendisi seçmeye başladığından beri etek ve elbiseye dokunmamıştı. Spor yapmaya bayılırdı ve okulun futbol takımındaki çoğu erkekten iyi oynardı.
Hektor her ne kadar okulun futbol takımının kaptanı olsa da, Melisa'ya yenilmeye alışıktı. Melisa tam bir spor dehasıydı.
Kendini sırtüstü yere atıp güldü. Şu ana kadar tek maçta bile Melisa'yı yenememişti ki bebeklikten beri arkadaş oldukları düşünülürse bu oldukça yüksek bir sayıydı.
Melisa zafer dansını yaparken Hektor, beyzbol şapkasını çıkarıp Libya'nın karşısındaki sandalyeyi çekip ters bir şekilde oturdu.
Libya uzun saçlarını her zamanki gibi örüp, sağ omzuna atmıştı. Kaşlarını çatmış olduğundan, kitapta olayların karıştığı anlaşılabiliyordu. Hektor'un geldiğini fark ettiğinde kaşları gevşedi ve ona gülümsedi. "Yine Melisa mı kazandı?"
Hektor yine güldü. Bu iki kızı kardeşi gibi görüyordu. Masanın üzerinden uzanıp Libya'nın saçlarını karıştırdı. Ne yaptığını fark ettiğinde Libya, kaşlarını tekrar çattı ve Hektor'un ellerini uzaklaştırmaya çalıştı. Hektor üçüncü kez gülerek yerine oturdu. Libya kitabına geri dönerken Melisa da zafer dansını bitirmiş yanlarına geliyordu. Üçüncü sandalyeyi çekip kendini sandalyeye bıraktı. Hektor'un elindeki beyzbol şapkasını alıp kendi kafasına taktı.
"Söylesene Hektor, bir kızı futbolda yenememek itibarını zedelemiyor mu?" diye sordu Melisa. Elini sanki bir mikrofon tutuyormuş gibi yapıp Hektor'a uzattı. Hektor görünmez mikrofonu eline alarak boğazını temizledi. "Sanmıyorum," çarpık bir şekilde gülümsedi. "Çünkü yenildiğim kızı kimse yenemiyor." Libya güldü. "Haklı. Şu ana kadar kimse Melisa'yı yenemedi." Kitabını masaya koydu."Benim dışımda tabi."
Libya, şu ana kadar Melisa'yı yenebilen tek kişiydi. Bir kere kardeşinin zoruyla onunla oynamıştı ve onu yenebilen tek kişi olmuştu.
Melisa elleriyle yüzünü kapattı."Neden her seferinde şunu hatırlatıyorsun?" Hektor onun bu haline tekrar gülerken ikizlerin annesi evin içinden çıktı.
Yüzü hayalet görmüş gibi bembeyazdı ve elleri titriyordu. Libya'nın gülen yüzü annesine döndüğünde bir anda soldu. Yerinden fırladı ve annesine doğru koştu. Libya ellerini annesinin yüzüne götürdü. Bir yandan da bağırıyordu. "Su getirin!" Melisa mutfağa su almaya giderken Hektor da Libya'ya annesini salona sürüklemede yardım ediyordu.
Libya annesini koltuğa oturttu ve Melisa'nın getirdiği suyu ona yavaşça içirdi. Annesi eski haline dönerken üç çift göz merakla ona bakıyordu. Sonunda Melisa beklemeye dayanamadı,"Ne olduğunu anlatacak mısın artık?"
Annesi iç geçirdi."Bu anın hiç gelmemesini diliyordum." diye mırıldandı. Oturduğu yerde dikleşti.
"Siz aslında vampirsiniz."
~
Belki fark etmişsinizdir ama fark etmeyenler için söyleyeyim. Tam bir mitoloji meraklısıyım ve kitaptaki isimlerin hepsi mitolojiyle alakalı. Beğeniye göre yazmaya devam edeceğim. Eğer okunulursa büyük ihtimalle bölümler haftada bir gelir. Her türlü eleştiriye açığım. Umarım beğenirsiniz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Akademisi
VampireLibya ve kız kardeşi Melisa'nın aslında vampir olduğunun öğrenilmesiyle 16 yaşına basar basmaz akademiye götürülmek üzere alınırlar. Libya ve Melisa akademiye kolayca uyum sağlarlar ama kendileri hakkında bilmedikleri çok önemli şeyler vardır.