BTS Ve 8. Üye [Park Luna Ray]

Kavga

Bir idolsen özel hayatı unut.

Luna en azından böyle düşünüyordu.

Tabii ki idol olmak onun hayaliydi. Bu grupta olmak onu mutlu ediyordu, bir amacı vardı.

Ancak bazen sadece görünmez olmak istersin. Yanlış anlamayın, BTS'in diğer üyeleri de bazen böyle hissediyor. Herkes böyle hissedebilir. Yaşadıkları çoğu an kamera önünde gerçekleşiyor. Bu bir zaman sonra bunaltıcı olabilir.

BTS uzun zamandır çok yoğunlardı. Bir sürü programa çıkmış, konserler vermiş, fan meetinglere katılmış ve koreografilerle uğraşmışlardı. Nihayetinde herkes çok gerilince ve bunalınca 3 günlük kameradan uzak bir tatili hak etmişlerdi.

O kadar yorulmuşlardı ki bu 3 günde kimse şehir dışına çıkmayı düşünmedi bile. Gerildiklerinden ve diken üstünde olduklarından hazır kamera da nihayet onları çekmezken herkes odasında kendi ile zaman geçiriyordu.

8 yıldır sürekli aynı evde yaşadığın kişilerle kavga etmemek imkansız. Ancak sürekli kavga etmek ilişkilerini yıpratabilir. Bu yüzden ne zaman biri kendini gergin ve stresli hissetse bunu diğerlerine yansıtmamak yani kavga çıkarmamak amacıyla kendi kendine vakit geçirir. İnsanın bazen kendi ile kalmaya ihtiyacı vardır.

Bütün üyeler stresli olduğundan hepsi odalarında yalnız başına vakit geçiriyordu. Kamera yoktu, bu yüzden en azından biraz rahatlardı.

Luna ise tatilin ikinci günü bütün stresini üzerinden atmıştı bile. O sadece biraz sosyalleşmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. Diğer üyeler hâlâ kendi başlarına vakit geçirme aşamasındayken Luna onları rahatsız etmek istemedi.

Kaldıklara eve arabayla 1 saatlik yol uzaklığında eski bir arkadaşı vardı. Ailesi öldüğünde ve teyzesi onu yanına, Güney Kore'ye, getirdikten sonra Luna arkadaş edinememişti. Ana dili İngilizce'ydi. Ne kadar annesi Koreli olsa da Amerika'da Ingilizce'den başka dili konuşmaları mantıksızdı. O zamanlar o arkadaşı ile tanışmıştı. Ailesinin yasını hâlâ tutuyordu, bu yüzden arkadaş edinmek istemiyordu. Keroce de bilmiyordu zaten. Ama buna rağmen o kız onunla arkadaş olmak istemişti. Luna'nın ona soğuk davranmasına da ya da onunla Korece konuşamamasına takmamıştı.

Luna daha sonra teyzesi ve o arkadaşının (Kızın adı Soo Bin) sayesinde biraz sosyalleşmiş ve Korece öğrenmişti. O zamandan beri Soo Bin ile sürekli konuşmuş ve görüşmüşlerdi. Luna'nın stajyerlik yaptığı o 2 yılda bile Soo Bin hep onun bir mesaj ötesindeydi. Birbirlerine destek olmuşlardı. Daha sonra Soo Bin Luna'nın artık ünlü bir idol olmasına bile takmamış ve bundan yararlanmaya çalışmamıştı. Yakın zamanda da Luna'nın yaşadığı semte yakın bir yere taşınınca iki kız da çok mutlu olmuştu.

Luna yaşadığı yoğun dönemde Soo Bin ile hiç konuşamamış ve onu özlemişti. Şimdi onun evine gitmek ve ona süpriz yapmak istiyordu.

Evi arabayla 1 saatlik uzaklıkta olduğundan sabah ne kadar erken çıkarsa o kadar fazla zaman geçirebilirdi Soo Bin ile. Bu yüzden tatilinin ikinci günü saabah saat 10'da daha herkes uyuyorken evden çıktı. Bir not bırakmayı unutmadı tabii.
_________________________________________

Luna'dan

Uzun zaman sonra bir tatili hak ettiğimizi düşünüyorum. Şimdi bu kısa tatilin bir gününü Soo Bin ile vakit geçirmeye adadığım için de mutluyum.

Evinin açık adresini biliyordum bu yüzden evi bulmam zor olmadı.

Kocaman apartmanın önüne arabayı park edip arabadan çıktım. Kapıları da kilitledim ve apartmana girdim. Apartman 15 katlıydı ve Soo Bin 13. katta oturuyordu. Aslında kaldığı apartman biraz derme çatmaydı bu yüzden 13. katta yaşamasından biraz tedirgin olmuyor değildim.