Saat gece 3'e yaklaşıyordu, kurogiri ellerimi zincirle sıkıca bağladı ve ayağı kalktım, portalı açmadan önce shigaraki konuştu
Shigaraki: en ufak hatanda sen ve çok sevdiğin erkek arkadaşın ölür.
Misa: anladım
Zaten kaçmaya çalışmayacaktım sadece todorokinin gerçeği bilmesini istiyordum, eğer burda ölürsem bunu asla öğrenemeyebilirdi
Kurogiri portalı açtı ateşim yüzünden hareket etmek çok zordu ama belli edemezdim, kolumdaki zincirin ucunu dabi tutuyordu
Portaldan geçtiğimde todorokinin odasındaydım battaniyeyi kafasına kadar çekmişti, yavaşça yüzü gözükücek şekilde battaniyeyi çektim
Gözleri ıslak ve uyuyan todorokiyi görünce gözlerim doldu, elimi yavaşça yanağına koyup sevdiğimde yavaşça gözlerini açtı beni gördüğünde hemen yatakta doğrulup bana baktı
Todoroki: sen...
Ona gülümsedim, elini yanağıma koydu sanırım gerçek olup olmadığımı anlamak için yaptı sonra hemen bana sarıldı
Todoroki: ateşin var neden ?
Misa: bebeğim fazla önemli değil sana söylemem gereken çok önemli bir şey var
Todoroki elimdeki zincire bakıp ucuna kadar uzanan portala baktı
Todoroki: ne oluyor? Neden zincirle bağlısın
Misa: biliyorum merak ettiğin çok fazla şey var ama hepsini anlatıcam
Uyandığımda sandalyede bağlı kötüler birliğindeydim onlara katılmam için bana teklifte bulundular ama kabul etmedim, etmediğim için belirli yerlerinde yanıklar olan bir kötü ateşiyle beni yaktı ve bayıldım
Todoroki: bu yaraları o mu yaptı
Misa: evet
Todoroki: ona bunun bedelini ödeticem.
Elimi yanağına koyup devam ettim
Misa: bayıldığımda anılarını gördüm küçük kırmızı saçlı bir çocuk vardı babası endeavour'du, todoroki o çocuğun adı touya todorokiydi
Dabi aslında touya
Bunu dediğimde gözleri dolmuş bir şekilde bana bakıyordu, dabinin elimdeki demiri çekiştirmesi ile birlikte bileğimdeki sıkı demir kolumu kesip kanatmasına neden olmuştu
Misa: artık gitmem lazım bunu sana söylemek zorundaydım
Todoroki: kolun! nereye gitmek zorundasın?
Misa: bunu sana söylemek için kötüler birliği ile anlaşma yaptım, onlardan biri olmayınca beni öldürüceklerdi ama sana söylemeden ölürsem o zaman işe yaramamış olurdum
Todoroki: seni nerde tutuyorlar
Kollarımı todorokinin boynuna geçirdim ona son kez sarıldım ve kulağına fısıldadım
Misa: bara benzer bir yerdeyim neresi olduğunu bilmiyorum
Todorokiden ayrıldım ve portala doğru ilerledim
Ona döndüm ve gülümsedim
Misa: ve son kez seni sevdiğimi söylemek istedim
Sonra portala girdim.
Portaldan girdim elimdeki zinciri shigarakiye uzattım, zinciri çürüttü ve bileğim serbest kaldı
Shigaraki: en ufak bir kaçma girişiminde bulunursan bi dahakine zincir değil sen küle dönüşürsün
Misa:...
Bir şey demeden koltuğa oturdum
Bir saat sonra shigaraki işi olduğunu söyleyip kurogiri ile portaldan geçip gitti arkasından toga acıktığını söyledi ve hep birlikte yemeğe gittiler, dabi dışında shigaraki bana bakıcılık yapması için burda kalmasını söylemişti
Kollarımı bağlayıp kafam eğil bir şekilde oturuyordum dabi ise bar sandalyesinde oturup bir şeyler içiyordu
Dabi: erkek arkadaşımla konuşmak uğruna kötüler birliğine katıldın salak mısın nesin?
Misa: erkek arkadaşımın yıllardır ölü bildiği abisinin hayatta olmasını öğrenmesi en doğal hakkıydı.
Dabi şaşkın ve kızgın bir ifadeyle bana döndü
Dabi: sen... nasıl?
Misa: suratında bir kaç yanık ve saçını boyamanla seni tanımayacağımı mı düşündün?
Dabi: seni aptal kız ne yaptığın hakkında en ufak bir fikrin yok
Misa: benden neden bu kadar nefret ediyorsun?
Dabi: sadece senden değil o aptal abinden de nefret ediyorum
Misa: ama neden, neden bunları yapıyosun?
Dabi: çünkü o aptal abin bana yalan söyledi
Misa: ne yalanı?
Dabi: her zaman yanımda olucağını söylemişti bak ama nerde sen görebiliyor musun?
*elindeki bardağı fırlatarak
Çünkü ben göremiyorum.Kafamı önüme eğip göz yaşlarımın akmasına izin verdim, abimin öldüğünden haberi yoktu onu yanlız bıraktığı için ondan bu kadar nefret ediyordu
Misa: onu göremiyorsun çünkü o öldü...
Dabi bu dediğimle birlikte şaşırmış bir şekilde bana baktı, sonra sinirlenip birden dışarı çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Todoroki x reader
RomanceOnunla tanışana kadar geçmişimin acı olduğunu düşünürdüm, onunla tanıştım ve birbirimizin acılarını sardık