9.Bölüm

43 20 30
                                    

Aklınıza gelen güzel şeyleri duaya dökün.
Bakarsınız yol olur, niyet olur, nasip olur, Hallolur. (Mevlana)

Gözlerimi isteksizce açıp yatakta bir sağa bir sola döndüm. Uykum gelmiyordu ama kalkmak da istemiyordum. Haftasonunun verdiği tembellik vardı üzerimde.  Evde de tek olunca iyice tembellik çökmüştü.

Kendime söylene söylene yataktan kalktım. Telefonumdan hareketli bir şeyler açıp canlanmak istiyordum.

Rutin işlerden sonra mutfağa gittim. Müzik hala çalıyordu, normal de kalkar dans eder, teyzemi de deli ederdim. 

Tekrar telefonumu elime aldığımda saate baktım. 08.47

Şaka mı  ya? En az 10 olmuştur diyordum. Mesaj kutuma girdiğim zaman Ece'nin mesaj attığını gördüm.

Sabah kahvaltı yapmaya ne dersin?

Aradığım mesaj buydu sanki. Keşke daha erken görseydim.  Yine de umudumu kaybetmeden Ece'yi aradım.

"Afraaa! Bi an mesajımı hiç görmeyeceksin sandım. Nolur kahvaltı yapmadım de" dediğinde kaybolan enerjimi buldum. Ece'ye sesli gülerek,

"Sana da Günaydın Ece, kusura bakma dün erken uyumuşum. Kahvaltı yapmadım" dedim.

"O zaman konum atıyorum hemen hazırlan gel, harika bir yer bayılacaksın" dediğinde aklıma kurt düştü. Tek mi olacaktık o kahvaltıda? Umarım sadece ikimiz oluruz.

"Şey Ece, sen ve ben tek olacağız değil mi?"

"Evet evet, kız kıza takılmaca" dedi. İçime su  serpmişti.

Hemen dolabıma koşup uzun zamandır giymeye hasret olduğum spor elbiselerime baktım.

Sütlü  kahve tonlarında bir spor elbise elime aldım. Bir koldan diğer kola kadar krem rengi bir şerit geçiyordu. Altlara doğru iki kat olacak şekilde genişliyordu. Belime göre ayarlayacağım büzgüsü ile harika bir elbiseydi. Aynı tonlarda  bir de şal taktım. En sevdiğim yüzüklerimden  parmağıma takıp uzun zamandır giymediğim spor  ayakkabılarımı giydim.

 En sevdiğim yüzüklerimden  parmağıma takıp uzun zamandır giymediğim spor  ayakkabılarımı giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Söylediği yere geldiğim de Ece çoktan gelmişti. Deniz manzarası olan bir tepedeydi burası. Mavi renkte masalar beyaz masalar ile oldukça doğal duruyordu. Açık hava da olması ise beni oldukça mutlu etmişti.

Ben masaya doğru yürürken Ece beni farketmişti. Ayağa kalkıp sıkıca sarıldığında ben de ona aynı şekilde karşılık verdim.

Kahvaltı servisinin gelmesini beklerken biz çoktan sohbete dalmıştık. Ece okulundan biraz bahsetmişti. Özel bir üniveriste de Moda ve Tekstil tasarımı okuyordu.

Kahvaltı geldiğinde kısa süreli bir sessizlik oldu, sanırım öyle acıkmıştık ki önce yemeğin keyfini çıkarmak istedik.

ELİSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin