Anatomi

1. Bölüm

Mantık ve yazım hataları için üzgünüm. İyi okumalar umarım keyif alırsınız.

Kasım yağmuru dedektifin yüzünü ıslatırken öfkeli adamın öfkesini daha fazla körükledi, adımlarını hızlandırdı kendisine su sıçratan 2013 Ford Focus model arabanın sahibine küfretti, yeşil binayı gördüğünde merdivenleri ikişer ikişer çıkıp danışmadaki Fransız kadına homurdandı. Kızıl saçlı doktorun yanına cesedin başına doğru adımladı.

-"Sikeyim Lanet olası yağmur, kapıdaki huysuz kadın yine sinirlerimi bozuyor." diye şikayet etti.

-"Sana da Merhaba Bakugou." Kızıl olan parmakları ile kurbanın dağınık saçlarını okşadı, her kim ya da ne yapıyor olsun burada yatan herkesin son bir saygıyı hak ettiğine inanıyordu. "Senin lanet olası sinirini bozmayan bir şey var mı?" gözleri artık rakibinin yüzüne sabitlenmişti "Son olarak danışmadaki arkadaşıma kadın deme o bir erkek sana bunu her seferinde hatırlatıyorum giydiği kıyafetlerin ya da konuşma tarzının cinsiyetiyle hiçbir alakası yok." Gözlerini devirip cesede tekrardan baktı.

-"Bana hala kızgınmışsın gibi gözüküyor Eijiro." Kül sarısı, doktorun kendi suratına bakması için rakibinin kolunu hafifçe tutup kendine çekti.

-"Sana neden kızgın olayım ki Sevgili Katsuki Bakugou, siz sadece rakibiniz Monoma Neito'nun erkek arkadaşı Shinso Hitoshi ile bir barda içtiniz ve yedi ay sonra evleneceğiniz nişanlınızı hiç düşünmeden lanet sikinizi başka bir deliğe soktunuz. Size hiç kızgın değilim elbette liseden beri birlikte olduğumuz düşünülürse sıkılmış ve yeni aşklar arıyor olabilirsiniz ve son olarak bana soyadımla seslen."

-"Hadi ama sadece bir kerelikti." Kül sarısı görmezden geliniyor olmaktan nefret ediyordu. suçlu olduğunu kabul ediyor ama kızıl olanın kendisinden nefret ediyor olduğu düşüncesine katlanamıyor.

Kızıl adam işaret parmağını havaya kaldırıp anlatmaya başladı" Geçen sene 17 Aralık Mastufatu'ya 'Kanla çizilen resimlerin gizemi' ile ilgili davayı çözmeye gitmiştin ve bir hafta sonra davayı çözdükten hemen sonra" ikinci bir parmak daha kalktı "Rusya'ya 12 Nisan Dedektifler genel toplantısının hemen ardından" üçüncü parmak da havalandı " Polis Memuru Ojiro'nun bekarlığa veda partisinde Bakugou beni üç kere aldattın ve hepsinde orada Shinso Hitoshi vardı. Beni onunla aldattın senden ya da ondan nefret etmiyorum Bakugou...  Onu seviyor olmalısın. Benimde seni bir zamanlar sevdiğimi kabul ediyorum ama aradan üç ay geçti biz bitirdik hiçbir şey olmamış gibi bana ait alanı istila edemezsin en azından bana biraz saygı duy kolay olduğunu falan mı düşünüyorsun?" Bakışları sert ama kırılgandı. " İşime duygularımı katmamaya çalışıyorum Bakugou ama inan bana sen etrafımdayken gerçekten zor senden beni sevmeni istemiyorum çünkü biliyorum ki birbirinize geri dönsek de aslında birbirimize geri dönmeyeceğiz ama en azından arkadaşın olarak görüyorsan bana biraz saygı duy."

"DOKTOR KİRİSHİMA BENDEN İSTEDİĞİNİZ BELGELERİN KOPYASINI ARŞİVE KOYDUM EFENDİM." Yeşil saçlı asistan kapının girişinde ayaklarına galoş geçirirken konuştu. Ardından ellerini yıkayıp dezenfekte etti ve eldivenlerini giydi.

-"Kacchan demek sende buradaydın." yaşlı olanı keyifle selamladı

-"Tch! bana o kahrolası takma adını söyleme seni işe yaramaz Deku ." Yaşlı olanda genç olanı aynı enerjik sesle ama kaşlarını çattığı halinden ödün vermeden konuştu

-"Sevişmeyi kısa kesinde hemen başlayalım." Doktor dosyayı dedektife teslim ederken bir eliyle de sadece siyah saçların gözüktüğü cesedin beyaz kumaşını açtı. Metal masada yatan yaşlı çıplak adamın sağ tarafına geçip konuşmadan önce derin bir nefes aldı " Kurbanın adı Akaguro Chizome, 48 yaşında 177 boylarında ve 58 kilo cinsiyeti erkek. Ölüm nedeni 'Brodifacoum' zehirlenmesi buraya getirildiğinde ölümü üzerinden 6 ile  8 arası  incelemelerle birlikte 15 saat ." Kirishima cesedin başının arkasını dedektife doğru çevirdi. " Mağdurun kan sonuçlarında Brodifacoum dışında bir uyuşturucu bulunmadı ama başının arkasında bir mücadele olduğuna dair kanıtımız var. "Elleri pütür pütür olmuş kabarık deriyi okşadı." Büyük ihtimale bilincini yerine geldiğinde , katilden kaçmak için uğraşmış ve boynunu duvarın tırtıklı dokusuna sürttü."