Nasıl bu kadar uzak olabiliyoruz gökyüzüne? Aslında dokunsak elleye bilecek derecedeyiz yıldızları. Güneşi, gökyüzü karardığında çıkan ayı. Hayat hep bi nedenlerden ibaret. Neden bizler varız? Neden bu gezegendeyiz? Ya da neden başka varlık yerine insan kılığına bürünmüş canlılarız? Yaşadığımız hayat sorulardan ibaret. Belkide hayat bize türlü türlü oyunlar oynuyordur. Aynı insanların oynadığı gibi. Yıldızların bizleri kandırdığı gibi...
Geceleri gökyüzünü aydınlatan gök taşları bizlerin yansımasıdır. Herkesin kendine ait bi yıldızı vardır. Başını göğe kaldırdığında işte bu benim yıldızım diye biliyorsan, sen o gökyüzüne çoktan aşık olmuşsun demektir. Kendini oranın bir parçası olarak göre biliyorsun demektir. Sen bir yıldızsın ve yüzlerce gök taşı çevrende sana eşlik ediyor. Ama hiç biri seni gerçekten istediği için değil, sana mecbur olduğu için çevrende bulunuyor. Tıpkı dünyanın hem kendi ekseni etrafında, hem de güneşin etrafında dönmesi gibi...