MANTIK MI KALP Mİ

12-GERÇEKTEN Mİ?

ÖNCELİKLE KAPAK FOTOĞRAFIMIZ YİNE DEĞİŞTİ. HAZIRLAYAN BLACKKGHOSTT A TEŞEKKÜR EDİYORUM. YORUM VE VOTELERİNİZİ BEKLİYORUM.

Onca olandan sonra ne cesaretle karşıma çıktı ? Hayatımı mahfedmeye mi geldi? Ama artık onu hayatımda istemiyorum.Hem o artık benim babam değil, çünkü ben 6 yaşlarındayken o zaten davranışlarıyla benim ve annemin hayatını mahvettmişti. Annemi aldatmış, annem ona boşanma davası açınca da şiddete kalkışmıştı. Ama tabiki karşısında normal , ezik bir kadın yoktu ki.Annemde onu polise şikayet etmiş ve ceza evine göndertmişti.Ama annem ona her ne kadar aşık olsa da o gidince babamın eksikliğini bana hissettirmemişti.

Bize bunları yaşatan adam şimdi karşımda duruyordu ve ben ise tüm soğukluğumla ona bakıyordum.Doğuş ise tüm merakıyla bizi izliyordu. En sonunda neden geldiğini merak ettim ve sordum,

"Senin burada ne işin var?"

"B- ben seni sevdiğimi söyleyecektim. "

Salak işte, hem o kadar şey yapar hemde daha sonra gelip 'Seni seviyorum'der .Oh ne güzel.

"Söylediysen şimdi git, bize aynı şeyleri yaşatmamak için git."

"Ama, ben çok pişmanım. Hiç şansım yok mu?

"Sadece gitmeni ve bir daha gelemeni istiyorum. "

"Biz, annenle barıştık. "

O ne demişti? Annem onu affetmez ki.Bu sırada annemin balkondan gizlice bizi izlediğini gördüm ve

"Gerçekten mi? "

Diye bağırdım.

Annem , kafasını evet der gibi salladı ve o an ağladığımı fark ettim.

Doğuş bana sarıldı, belli ki olanları anlamıştı. Şu an kendi iyiliğim için oradan ayrılmak gerekiyordu. Doğuş'a dönerek gidelim bakışını attım, bence anlamıştı.İkimizde arabaya doğru hızlıca yürümeye başladık.Arkadan o adam yani satıcı babam ve annem

"Gitme!"

Diye yalvarırcasına bağırıyorlardı. Umursamadan arabaya bindim, ve telefonumdan annemi ve babamı engelledim.Doğuş

"Nereye"

Diye sorduğunda kendimi çok kötü hissediyordum ve tek yapmak istediğim şey uyumaktı.

"Uyumak istiyorum "

Dedikten sonra uykuya daldım.

Biraz sonra Doğuş 'un beni kucağına aldığını fark ettim.Canım hiç gözlerimi açmak istemiyorum.Son duyduğum şey bir kadının sesleriydi.

............

Kalktığımda başım ağrıyordu ve kendimi çok moralsiz hissediyordum.Belli ki hastaydım. Biraz sonra olduğum odanın kapısı çalındı ve içeri şirin bir kadın girdi.Gülümseyerek

"Günaydın"

Dedi.Eğer kadın bu kadar şirin olmasaydı 'ben neredeyim'derdim ama şu an kendimi nedense güvende hissediyorum.

"Günaydın "

Diyerek ve gülümseyerek cevap verdim.Biraz sonra sormam gerektiğini düşünerek,

"Peki ben neredeyim?"

"Ben Doğuş'un annesiyim. Doğuş dün akşam gelip seni buraya bıraktı.Sende burada uyumaya devam ettin.Şimdi Doğuş dışarıda ve benim sana sahip çıkmamı rica etti."

Anladım der gibi başımı salladım ve gülümsedim. Biraz sonra gülümseyerek

"Haydi kahvaltı hazır, elini yüzünü yıkayıp aşağı gel."

"Tamam geliyorum, teşekkür ederim"

Dedim ve odada duran bir kapının tuvalet olduğunu anladım. Hemen girip rutin işlerim yaptım ve çantamdakihafif makyaj yaptım.

Biraz sonra aşağı indim , sofra muhteşem hazırlanmıştı. Şirin kadın mutfaktan çıktı ve masaya oturdu.Bende hemen karşısına oturdum.Ve kahvaltı etmeye başladık.

Kahvaltıda konuşurken edindiğim bilgiler:

Adının Melek olduğunu,

Kocasıyla ayrı olduğu

Ve iki tane oğlu olduğu.

Biraz sonra kapıdan anahtar sesi geldi ve içeri Doğuş girdi.Birbirimizle karşılıklı gülümsedik. O da gelip masaya oturdu

"Bakıyorum annemle tanışmışsın"

"Evet , çok iyi anlaştık"

Dememle Melek teyze bakıştık ve karşılıklı gülümsedik. Birazdan Melek teyze masadan kalktı ve

"Ben mutfağa gidiyorum , size kek yapıyım"

Dedi.Ve mutfağa doğru yöneldi.Doğuş bana bakıp

"Film izleyelim mi?"

Dedi ve bende başımı sallayarak onayladım.

........

Film macera filmiydi. Çok şükür bitmişti ve bu arada mutfaktan leziz kek kokuları geliyordu.Biraz sonra melek teyze elinde iki tabakla geldi ve tabakları bize vererek,

"Afiyet olsun "

Dedi.Kek gerçekten muhteşem kokuyordu. Hemencik bitirdim.

Telefonum çalmaya başladı. Arayan Güneş'ti. Yok neymiş hemen onlara gitmem lazımmış , yok neymiş çok önemliymiş. Ama en sonunda merak ettirmeyi başarmıştı.Doğuş'a beni Güneş'lere bırakmasını rica ettim , o da kabul etti.Melek teyze Güle güle dediğimde gülümseyerek,

"Memnun oldum,yine beklerim."

Dediğinde bende ona gülümsedim ve Doğuş'la birlikte arabaya binip Güneş'lere gitmeye başladık.

..........

Güneş'te barda olanları sordunktan sonra ona da sapığı hiç tanımıyormuşum gibi anlattım.Beni dinledikten sonra heyecanla konuşmaya başladı.

"Kızım şimdi sana bomba bir haber vericem tamam mı? İyi dinle bak."

"Ayy tamam Güneş ne söyliceksen söyle hadi."

"Peki peki söylüyorum.Geçen gün bir kafede Selin ile Güney'i gördüm, el ele tutuşuyorlardı.Kesin aralarında bir şey var."

"Ayy evet yaa bende onları görmüştüm hatta gizlice gözetlemiştim.Tabi o sapık adam önüme çıkmadan önce."

Ne dedim ben!?!?! O daha sapık adamı bilmiyordu bile, resmen ağzımdan kaçırmıştım!!!

............

Güneş tam 35 dakikadır sapık adamı soruyor ve anlatmıyorum. Boğazıma bile yapıştı ama heralde benim taekwondocu olduğumu unutmuştu. Onu tek hamlede koltuğa fırlattım. Biraz daha zaman geçti ve artık yalvarmalarında "Ölü suyuma yumurtalı pide ban" gibi saçma şeyler söylüyordu.En sonunda dayanamayıp herşeyi anlattım .Tabi anlatmamı her 5 saniyede bir sorularla bölmeseydi daha hızlı anlatabilirdim.Anlatmam bittiğinde saat akşam 11.30 du.Güneş biraz sonra sızdı ve bende Telefonumdan annemin engelini kaldırdım.Toplam 46 kez aramıştı.Annemi aramaya karar verdim ve telefonumu elime aldım.