Bölüm 1
"Hazır mısın?" diyerek kapımı tıklattı ve içeri girdi İlayda.
"Evet, hazırım." dedim içimdeki köpüren volkanlarla.
Beni ikna etmişti! İlayda beni partiye gelmem için gerçekten ikna etmişti. Bana o kadar yalvarmıştı ki, hatta rüşvet bile sunmuştu, ona karşı koyamamıştım. Haksızlık ama bu! Kendi sözümden döndürdü beni.
"Oo. Şu güzelliğe bakın. Bir de gelmek için gönülsüzdün." diye bana takıldı.
"Hala gönülsüzüm ama madem insan içine çıkacağım biraz insana benzeyeyim."
Gülümseyerek bana hak verdiğinde "Hem sende çok güzel olmuşsun." diyerek elimle üzerindeki elbiseyi gösterdim.
Ki bu söylediklerim gerçekti. İlayda gerçekten çok güzel olmuştu. Kısa, sıfır kol saks mavisi elbisesinin askıları siyahtı. Beli sımsıkı oturuyordu ama aşağılara doğru genişliyordu.
Ayağına giydiği siyah topuklu ayakkabı ve onun takım çantasıyla hoş görünüyordu. Saçlarını düz yapmıştı ve salıktı.
Ama o makyaj... Boya küpü gibi olmuştu. Gözler ayrı, dudaklar ayrı, yanaklar ayrı. Baktıkça iğreniyordu insan.
"İlayda. Canım. Her şey tam ama... Makyajını tekrar mı yapsan?"
İlayda üzeri kitaplarla bezeli tuvalet masamın aynasına baktı. Sonra kaşlarını çatarak kendini izlemeye devam etti.
"Bence gayet güzel olmuş." diyerek kendini haklı çıkartmaya çalıştı.
"Güzel olmuş ama elbisen sade olduğu için makyajında sade olsa daha güzel olmaz mıydı? Bu makyaj bence..." Cümlemi tamamlamadan başparmağımı aşağı eğdim.
İlayda alt dudağını ısırdı ve bıraktı. Biraz düşündü sonra eline makyaj temizleme suyunu aldı.
"Ben makyajımı temizleyeyim o zaman. Sonra sen tekrar yaparsın."
Mecburen pembe yatak örtüsü olan yatağıma oturup beklemeye başladım. Bekle, bekle İlayda gelmiyor. Bir şey mi oldu acaba diye merak edip banyoya gittim ve kapıyı açtım.
İlayda'nın gözlerindeki tüm makyaj akmıştı. Allıkta akıyordu, kırmızı ruju dudaklarının kenarından akıyordu ve Samara* gibi gözüküyordu. Yerimden bir iki santimetre zıpladım ve lavaboya tutundum. Ödüm patlamıştı.
"Bu makyaj temizleme suyu niye böyle yaptı beni? Şey gibi..." diye devam edecekken "Samara mı?" dedim gülerek.
Saniyelik korkum geçtiği için giderek İlayda'nın görüntüsü bana gülünç geliyordu.
"Evet, aynen öyle."
"Dur bir bakayım sana." dedim ve saçlarını önüne attım.
Evet, şimdi tam olarak Samara'ya benziyordu. Saçları ıslak olsaydı daha ürkütücü olabilirdi. Bir fotoğrafını çekmek için telefonumu elime almıştım ki telefonumu elimden alıp elimi çimdikledi.
Elimi ovalayıp huysuzca homurdanmaya başladığımda "Alay etme." dedi ve şişeyi diğer eline alıp etiketini okumaya başladı. Kafasına şaplak attığında soran gözlerle ona baktım. Bir insan neden kendine durup dururken vururdu ki?
"Bu makyaj temizleme suyu değil ki. Bu gül suyu!" dedi ve şişeyi bana yaklaştırdı.
Evet, gerçekten gül suyuydu. İlayda normalde tanıdığım en dikkatli insanlardan birisidir ama sanırım heyecandan, bende olmayan heyecandan, dolayı gül suyuyla makyaj temizleme suyunu karıştırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Dans
Romance"Kalbinin atışlarını duyabiliyor musun? İşte o benim şarkım..." Tüm hakları saklıdır. Hikaye Türkçe uyarlanmıştır. Kapak için Wattpad Hikaye Kapakları'na teşekkür ederim.