OBLİVİON /JJK/

+4+

Tam karşılık verecekken beni kendinden uzaklaştırıp kızarmış suratıyla etrafa bakıp tedirgince konuştu.

Jk: B-ben özür dilerim. Böyle olsun istemedim. Gerçekten çok özür dilerim. Hata yaptım.

Koşarcasına odadan çıkarken dolmuş gözlerimle arkasından baktım. 

Sl: Hata mı?

Sol gözümden bir damla düşüp yanağımdan süzülmüştü.

Beni bir hata olarak görüyordu.

Sl: Ne bekliyordun gerizekalı? Sana aşık olduğunu mu?

Aptal.

+++

Jm: Soli!

Sl: Ne bağırıyorsun kulağımın dibinde Jimin.

Jm: Kaç gün geçti üstünden ikinizde birbirinizin yüzüne bakmıyorsunuz. Ölüden bir farkın yok.

Sl: Senin bizim bölümde ne işin var?

Jm: Sınıftan çıktığın yok ki kızım. Ben de geleyim dedim. Hadi kalk.

Sl: Hiç havamda değilim mochi.

Jm: Ya bizimkiler bekliyorlar.

Sl: Sence Rejin'le Jungkook'un cilveleşmelerini izleyecek durumda gibi mi gözüküyorum?

Jm: Merak etme onlar okula gelmedi.

Bakışlarım aniden yanımda oturan Jimin'e dönmüştü.

Sl: Nasıl? Nerdeler? Benim neden haberim yok?!

Jm: Jungkook aslında bir kaç gündür bahsediyordu ama sen o varken olmadığın için duymamış olman normal.

Sl: Jimin daha fazla dolandırmaya devam edecek misin yoksa hazır dibimdeyken sana bir çakayım mı?

Jm: Kampa gittiler yarın sabah dönecekler

Yumruklarımı sıkıp gözümün seğirmesini umursamadan konuştum.

Sl: B-bizsiz gitti öyle mi? Ne o ormanda ateşli bir gece mi geçireceklermiş?

Jimin bana çaktırmadan gülmeye çalışsada başaramamış kahkahasını patlatmıştı.

Neyse ki amfi boştu.

Yumruğumu koluna geçirmemle sesini kesmişti.

Sl: Gerzekçe gülmeyi kes de kalk.

Jm: Nereye?

Ayağa kalkıp onu da sürükleyerek yürümeye başladım.

Sl: Eve hazırlanmaya. Yapmamız gereken bir kampımız var.

+++

Th: Tanrım neydi günahım?

Jm: Söylenmeyi ne zaman bırakmayı düşünüyorsun Tae?

Th: Ya ben masumca yanınıza uğramıştım beni ormana sürükleyeceğinizi bilsem gelmezdim.

Sl: İkinizde susar mısınız artık?