OBLİVİON /JJK/

+7+

Sl: Jimin gelmeyecekler değil mi?

Jm: Jungkook Rejin'in hasta olduğunu gelmeyeceklerini söylemişti.

Sl: Ona Jongin'in geleceğini söylemememişsindir umarım Jimin?

Jm: Ayıp ediyorsun ben sence öyle bir adam mıyım?

Kapıdan giren bedenlerle bakışlarımı oraya çevirip konuştum.

Sl: Nasıl bir adam olduğun belli oluyor arkadaşım.

Sinirli bir şekilde bahçeye çıkacakken arkamdan gelen bedeni durdurdum.

Sl: Sakın beni takip etme. Diğer arkadaşının yanına git.

Jm: Ya benim suçum ne Soli? Sadece Jungkook sordu bende söyledim.

Sl: Bu konuyu sonra konuşucaz.

Jungkook bizi fark etmeden bahçeye çıkmıştım. Tuhaf bir şekilde beni buraya davet eden Jongin'den eser yoktu.

Bh: Demek geldin Soleil. Jongin söylediğinde inanamamıştım.

Yanıma gelen Baekhyun'a baktım.

Sl: Neden bende partiye gelecek gibi bir tip yok mu Baek?

Gülmüştü.

Bh: Hayır. Bunu partinin en güzel kızını görmeden önce düşünüyordum.

Bh: Bu arada elbisen çok yakışmış. Jongin'in seçimleri her zaman iyi olmuştur zaten.

Bu elbiseyi giymem için Jongin göndermişti. Başta istemesem de partiye giyecek elbisemin olmadığını fark ettiğimde giymek durumunda kalmıştım.

Peki ben neden bu cümlenin altında başka mesajlar olduğunu hissediyorum.

Sl: Jongin beni davet etti ama ortalıkta onu göremiyorum.

Bh: Aa o şuanda çok meşguldür. İstersen yukarıda soldan ikinci odaya bakmaya gidebilirsin. Eminim oradadır.

Yandan sinsice güldüğünde bu işin içinde başka şeylerin olduğunu hissettim.

Yanından ayrılıp ikinci kata çıktığımda dediği odayı bulduğumda yavaşça aralamıştım ki bir el tarafından çekilmem bir oldu.

Girdiğimiz odanın karanlığından kim olduğunu bilmesem de kilit sesini duyduğumda irkilmiştim.

Sl: Kimsin sen? Sana diyorum!

Jg: Benim güzelim.

Sl: J-Jongin?

Jg: Tam isabet.

Sl: Ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum ama aç şu kapıyı!

Kapıyı açmaya çalışırken arkamdan sarıldı.

Jg: Sence ne yaptığım açıkça belli olmuyor mu?

Onu iterek uzaklaştım.

Sl: Saçmalamayı kes!

Jg: Hadi ama bebeğim naz yapmanın sırası değil.

Dibime kadar girip yüzümü okşadı. Leş gibi içki kokuyordu.

Jg: Sende bunu istemiyor muydun?

Elini iterek geriye doğru gittim.

Sl: Benim bir şey istediğim falan yok. Sana son kez söylüyorum. Aç şu lanet olası kapıyı!

Jg: KAPA ÇENENİ!!

Bağırmasıyla irkilerek arkamdaki duvara iyice sokuldum.

Sl: N-Ne istiyorsun benden?