;-;

237 13 52
                                    

Levi uyanmıştı ancak gözünü açmamıştı. Kocasının sıkıca kollarını belinde hissediyordu. Kocası Erwin Smith'di. 3 yıl önce savaş bitince evlenmişlerdi. Herkes buna çok şaşırmıştı çünkü böyle bir şey beklemiyorlardı, ama bu ne Levi'in ne de Erwin'in umrundaydı. Birbirlerini seviyorlardı hem de çok. Önemli olan tek şey buydu onlara göre.

25 Aralık

Levi yavaşça gözlerini açtı ve hâlâ uyuyan Erwin'in saçlarıyla oynamaya başladı. Erwin uyuma numarasını daha fazla sürdüremedi ve gözlerini açıp güldü.

-Ha uyanık mıydın?
-Evet yaklaşık 1 saat oldu.
-O hâlde neden uyuyor taklidi yapıyordun?
-Çünkü yatakta uzanmayı sevmiyorsun ama ben sana sarılıp uzanmayı çok seviyorum. O yüzden erken uyanıp sen uyanana kadar sarılıyorum sana.

Levi güldü ve karşısındaki adam tarafından ne kadar sevildiğini anladı. Uzanıp yanağına bir öpücük kondurdu.
-Uyandığımıza ve sen de yeterince sarıldığına göre kalkalım hadi.
-Peki hızlıca yemek yiyip çıkalım.
-Çıkmak mı? Nereye?
-Sürpriz..!
-Tch.. Peki öyle olsun.

İkili mutfağa gidip yemek hazırlamaya başladı. Erwin omlet yaparken Levi ise çay yapıyordu her şeyi hazırladıktan sonra birlikte oturup yemeklerini yediler ve orayı topladılar. Sonra tekrar yatak odalarına geçtiler üstlerini giyinmek için.

-En azından nasıl bir yer olduğunu söyle nasıl bir şey giymeliyim?

Erwin sevgilisinin yanına gelip arkadan sarıldı ve ensesinden öptü.

-Senin için ben seçerim hayatım.
-Peki.

Levi yatağa oturdu ve Erwin'in vereceği kıyafetleri bekledi. Erwin ise elinde birkaç parça kıyafetle Levi'in yanına oturdu. Kahverengi boğazlı bir kazak ve kareli kaşe bir pantolonu ona verdi.

-Evet ne düşünüyorsun?
-Güzel beğendim seninkini de ben seçeyim o zaman.
-*Erwin tekrar güldü* Tamam olur..

Levi dolaba doğru ilerledi ve beyaz bir gömlek siyah süveter ve siyah pantolonu alıp yatağa geri geldi. Süveteri gören Erwin sızlandı.

-Levi lütfen süveter sevmediğimi biliyorsun..
-Hadi ama bebeğim sana çok yakışıyor!!

Levi sık sık sevgi sözlükleri kullanan biri değildi ama kullandığında çok tatlı oluyordu ve Erwin ona karşı koyamıyordu, Levi da bunu bildiği için ne zaman onu ikna etmek istese aşkım/bebeğim/hayatım gibi şeyler kullanırdı..

-Peki sen öyle istiyorsan..

İkisi de üstlerini giyinip el ele evden çıktılar. Bir süre sonra erwin Levi'in gözlerini elleriyle kapattı.

-Hey Erwin ne gerek vardı şimdi buna aç gözümü lütfen..
-Hayır olmaz az kaldı
-Lütfen aç sevgilim düşeceğim şimdi
-Olmaaz hem ben seni tutuyorum korkma hep de tutmak için burada olacağım.

Biraz daha yürüdükten sonra kafe gibi bir yerin önünde geldiler ve Erwin Levi'in gözlerini yavaşça açtı.

Yeşil ve kahverengi tonlarının ağırlıkta olduğu bir çay dükkanının önündeydiler tabelada "LEVI'S TEA SHOP" yazıyordu. İçeride ise arkadaşları Levi'in yüzüne heyecanla bakıyorlardı. Hange, Moblit, Miche, Nanaba, Petra, Oluo, Nile, Pyxis, Eren, Mikasa, Armin, Annie, Reiner, Bertholdt, Marco, Jean, Sasha, Niccolo, Connie, Ymir ve Historia bağırdılar İYİ Kİ DOĞDUN LEVI

Levi daha ne olduğunu bile anlayamadı, doğum gününü unutmuştu.
-B-burası benim mi Erwin??
*Erwin sıkıca sarıldı* Evet bebeğim senin iyi ki doğdun her şeyim..
*Levi dolan gözlerini saklamak için Erwin'e sarıldı* Teşekkür ederim hayatım, teşekkür ederim. Seni çok seviyorum her şeyden herkesten çok. *Erwin'in dudağına doğru yaklaştı ve öptü. Erwin'den de karşılık gecikmedi.

O gün boyunca eğlendiler arkadaşlarıyla ama her şeyden önemlisi birbirlerini ne kadar çok sevdiklerini bir kez daha anladılar. Akşam olunca el birliği ile orayı topladılar. Yarın olunca Erwin ile Levi orada çalışmaya başlayacaklardı ikisi de çok heyecanlanlıydı. İşleri bitince oradan çıkıp evlerine gittiler ve üstlerini değiştirip yataklarına uzandılar.

O günün gecesi saat akşam 8:30

-Uyumak için erken değil mi Levi?
-Evet öyle ama belki biraz sarılıp uzanırız diye düşündüm.

Erwin Levi'a sarıldı ve uzanıp kafasını öptü.

-İyi düşünmüşsün bebeğim.
-Erwin bugün için tekrar çok teşekkür ederim senin sayende hayallerimi yaşıyorum güzel bir çay dükkanı ve sevdiğim adam daha ne isteyebilirim ki Erwin..



Erwin


ERWİN
*Levi zıplayarak uykusundan uyandı*
Yanıbaşında duran Hange de korkmuştu.
-Ne Erwin'i Levi? Erwin öleli 4 yıl oldu biliyorsun. Kâbus mu gördün?

Levi o an anlamıştı. Aslında savaş bitmemişti hâlâ devam ediyordu. Erwin 4 sene önce ölmüştü. Ona onu sevdiğini bile söyleyemeden hem de. O olanların hiçbiri gerçek değildi. Her ne kadar bunu kabullenmek çok zor gelse de Levi kendine geldi ve Hange'ye doğru döndü bu sırada gözlerinden yaşlar boşalıyordu ve yavaş yavaş ağlıyordu da.

-Kâbus değildi Hange. Rüyaydı. Hem de mükemmel bir rüyaydı. Görülebilecek en iyi rüyaydı, tüm hayallerimin gerçekleştiği bir rüyaydı. İçinde Erwin vardı çünkü. *Hıçkırmaya başladı* Ben ona aşıktım Hange, ama hiçbir zaman söyleme fırsatım olmadı..

*Hange yanına gelip ağlayan arkadaşına sarıldı* Biliyorum Levi.

*Levi Hange'nin sarılmasına karşılık verirken sessizce fısıldadı*
Teşekkür ederim Erwin.

ArigatoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin