Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yoruldun, onun tüm hilelerinden ve oyunlarından bıktın. Jujutsu Tech binasının birinde aya bakıyordunuz, o gün her şeyi durdurmayı dilediniz. Onun kollarına düştüğün gün, senin için her şeyin değiştiği gün.
Temiz havayı içinize çektiniz, "O bir lanet." Kendine hatırlattın.
Sessizlik dolu geceyi yaşayarak gözlerini kapattın. "Alan genişlemesi" sesini duyar duymaz nefesiniz bir saniyeliğine durdu.
Gözlerini açtığında, artık durduğun yerde değildin, Sukuna'nın alemindeydin. Tamamen yüksek ve güçlü kemiklerle yapılmış tahtında otururken gözlerine baktınız.
Aklına ilk geleni söyledin, "Ne istiyorsun?" Kıpırdamadın ya da yanına gitmedin, sadece durdun ve ona uzaktan baktın.
Sukuna tahtında oturuyordu, yüzü aynı karanlık ve kötü şöhretliydi ama seni tepeden tırnağa kontrol ederken sırıttı, "Neden? Beni görmek istemiyor musun, Y/N?"
"Ne istiyorsun?" diye mırıldandın. Kendini tekrar ettin.
Sukuna'nın ifadesi, elleri dizlerinin üzerinde dümdüz otururken değişti, "Neden? Ne istediğim konusunda kendimi netleştirmedim mi?"
"Sen." Sesi her zamanki gibi derin ve talepkardı ki bu sizi çok cezbetti.
"Anlıyorum." Sen konuştun.
Onunla her zaman flörtöz ve yaramaz olduğun için Sukuna sende bir sorun olduğunu anlamış gibiydi. En çok senin ona yaptığın gülümsemeyi özledi.
Sukuna göz temasını kesmeden ayağa kalktı. Bir saniye içinde, Sukuna ölümcül bakışlarıyla sana bakarken önünüzdeydi. Sukuna konuşurken yanağını okşadı, "Ne var?"
Elini yüzünden indirirken başını salladın, "Hiçbir şey. Sadece bir şey."
"Ne?" Sukuna kırmızı gözleri seninkilere baktı.
"Beni serbest bırak." Fikrini söyledin. Sukuna ne demek istediğini anladı ama aptalı oynamayı düşündü.
"Ne demek istiyorsun?" Yüzünü sana yaklaştırarak konuştu.
Kendinden emin bir şekilde konuşurken gözlerine baktın, "Seni istemiyorum Sukuna." (sikecek birazdan ne diyosun salak kari ya)
Sukuna'nın yüzü aniden boşaldı, "Öyleyse ne istiyorsun?" Sesinde hayal kırıklığı olduğunu düşündüğünüz hiçbir şey yoktu.
Aşağı baktın ve hiçbir şey konuşmadın.
Sukuna sertçe yüzünü tuttu ve ona bakmanı sağladı, "Bana bak." Onu senin için çıldırtan en heyecan verici şey olan kokunu içine çekerken içini çekti. "Beni istemiyorsun. O zaman benim için de bir değerin yok." (al iste kirdin kirdin)
