Anime Oneshots

Sukuna🔥💫

Hehe

merhabalar efenm 

nasilsiniz iyisiniz insallah 

Cok uzun bir bolum oldu 3 gundur bununla ugrasiyorum  

arkadasiniz falan varsa etiketleyin fln💋 

TW: NSFW 💫

 Gojo, Sukuna'nın kontrolü ele almasına ne kadar izin verebileceği ve Sukuna'yı geri dönmeye ne kadar iyi zorlayabileceği konusunda Itadori'nin sınırlarını test ediyordu. Fikri ne kadar çılgın ve görünüşte tehlikeli olsada Sukuna dış dünyada giderek daha fazla zaman geçirmekten zevk alıyordu. Size ve sizden yayılan muazzam miktarda lanetli enerjiye sahip gücünüze karşı özel bir ilgi uyandırdı... Itadori'nin yüzündeki ağızdan epeyce takma ad kazandınız. Görevler için etrafta olduğun birkaç kez, Sukuna sana oldukça odaklanmış görünüyordu... Garipti, ama cezbedici-?

"Ben- NE, Gojo Sensei... ciddi olamazsın-" aniden işi çıktığını söyleyen albino lamba direğine baktın- normalde bu böyle bir sorun olmazdı ama o lanetlerin kralı, Ryomen Sukuna'ydı

"Ahhh Satoru benim güzel suratlı ile baş başa kalmama izin mi veriyor?" Şeytani bir sırıtışla sordu. Kadifemsi sözleri omurganızdan aşağı titremelere neden oldu. Kızıl gözleri vücudunu yavaşça sardı ve yüzünde durdu. Sanki aklını okuyabiliyormuş gibi ruhunun içine bakıyordu. Ama görünüşe göre istediği ilgiyi göremediği için ifadesi biraz değişti. Gojo'nun ifadesi Sukuna'nın sözleriyle titredi ama onu görmezden geldi.

"Y/n-saaaaan Ben sadece biraz abur cubur alacağım ve yakınlardaki bir laneti çabucak halledeceğim tamam mı? Sen farkına varmadan geri döneceğim! Kesinlikle ne kadar güçlüysen onunla başa çıkabilirsin ya da İtadori'nin geri dönmesini sağlayabilirsin. Olabilecek en kötü şey nedir?" Parmak tabancalarıyla sana çarpık bir sırıtış verdi. Burnunun kemerini sıkarak inledin. "Ama güvencem yok-" Gojo çoktan kapıdan dışarı çıkmıştı, "BYEEEEE" Sesi Jujutsu Tech'in bodrum katında yankılandı. "Aptal..." diye mırıldandın. Harika, sadece lanet olası harika...

Lanetlerin Kralı ile burada kaldın. Lanetlenmiş enerjisini ve gücünü bastıran zincirlerle bağlı olan Sukuna'ya tekrar baktınız. Gömleği olmadan oturdu, okunamaz bir ifadeyle odanın karşısındaki sandalyeye yayıldı. Sinirlerini yatıştırmak ve ondan başka bir şeye odaklanmak için telefonuna uzandın.

"Bu veletlerin benimle bir odada yalnız başına kalmana en son ne zaman izin verdiklerini hatırlayamıyorum." Delici kırmızı gözleriyle tanışmak için yavaşça telefonundan baktın. Sanki biri boğazından aşağı asit dökmüş gibiydi. Hızlı kalp atışınızın hızını sakinleştirmeye çalışırken hiçbir şey söylemediniz. Bakışlarının altında olmak, sana vurduğu korku, kana susamışlık ve arzudan dolayı ezici, eziciydi. "Sukuna-" Sen daha başka bir şey söylemeyi düşünmeden o cevap verdi. "Biliyorsun, senin güzel ağızından adımı duymaya bayılıyorum..." Bu yorum, hayal kırıklığına uğramasına neden oldu. Daha iyi bir tepki istiyordu ve öyle ya da böyle elde edecekti.

Sadece birkaç adım ötedeydi, hala rahatlık için fazla yakındı. Kendine Laneti görmezden gelmeyi hatırlattın. Ama muhteşemdi, seni yavaşça parmağına sarıyor ve seni büyülüyordu. Sukuna karanlık bir şekilde güldü. "Beni sonsuza kadar görmezden gelemeyeceğini biliyorum bebeğim... tıpkı göğsünden çarpan kalbini görmezden gelemeyeceğin gibi." Aç gözleri yine çerçevenizde parladı. "Sanırım," Ona dikkatlice bakıyorsun.