HEY!DOCTOR!

BÖLÜM 16 [M]

HEY!DOCTOR!

Yazar: Eliz

BÖLÜM 16

So Dangerous.

...

Uzun bir gece..
Soğuk bir yatakta yalnız geçirilen bir gece..
Seksin hazdan sonra gelen acı izlerini taşıyan bir gece..
Gün doğana kadar;bilekler bağlı,göz yaşlarının intihar ettiği bir gece..
Beklenenin geri dönmediği,bekleyenin umutlarını öldüren bir gece..

Mr.Wu her sabah saatlerine yakın olan bir saatte duş alırdı.
Geride bıraktığı rutinin ardından Yixing'i bıraktığı odaya dönmüştü.
Kapıdan giren çırılçıplak ve heybetli beden..sarsıldı.

Yixing hala dün gecenin izlerini taşıyor,yüzüstü uzanıyordu.
Gözleri ve bilekleri,vücudunun her bir zerresinde kurumuş meni lekeleri..
Bacak arasına yapışmış kırmızı lekeler de vardı tabi..
Elleri morarmaya yüz tutmuş..
Oldukça acı verici bir şekilde uyuyor..

O çıplak ve sizin asla sahip olamayacağınız beden sarsılıyor..
Bir parça..üzüntü?
Hadi ama sadece şakaydı.

Uzun beden yatağa doğru ilerlerken..
Yatak da ki beden çıplak ayakların çıkardığı seslere karşı fazla duyarlı.
Tutulmuş boynunu zorla kaldırmaya çalışıyor..

"K-Kim o?"

Tam anlamıyla savunmasız.
Fazla sikilesi.
Mr.Wu her adımda sallanan organına bakıyor..
Yüzüne hakim olan bir gülümseme..
Fazla tehlikeli.

Yixing dudaklarını tekrar aralarken elbette korkuyordu..
Hayır.
Yalnızca minik bebek ve Mr.Wu'nun yaşadığı bu evde odaya girebilecek ihtimali olan bir yabancıdan değil.
Dudaklarının kıvrımlarına sürtünen bir şey..
Önce kuru..
Sonra sonra o tadına aşina olduğu ıslaklığı hissediyor.

Fazla aşağılayıcı.
Fazla fahişemsi bir his uyandırılıyor..
Fazla gurur kırıcı.
Lakin..
Mr.Wu'nun penisi dudaklarınıza sürtünürken..
Dostum,itirazın burada geçmez!
O dudaklar itaatkarca aralanıyor.

Dün soluk bedeni kavuran uzunluk..
Vahşiliğinden ödün vermiyor.
Alt dudağı sarkık olan yuvarlak dudakların arasından hızlıca gidip geliyor.
Yixing gözlerinden damlayan yaşları kamufle eden bez parçasına minnettar.

Bir düşünelim.
Gözyaşlarını gören Mr.Wu durur muydu?

Cevabı vermeye gerek bile yoksa geçelim.

Evet.
Seksi bir gecenin sonundan gelen seski bir sabah böyle geçti Mr.Wu malikanesinde.
Mr.Wu gece boyunca..bebeğine falan sarılmadı.
Onu orgazmın doruklarına ulaşacakken rahatsız ettiği için sertçe becerdi.

Mr.Wu'nun ortası yoktur.
Küçük bebeğimiz canı acıdığında 'Yavaş Daddy!' çığlıkları attı.
Mr.Wu çıldırtacak kadar yavaşçı.
Azgın bebeğimiz..orgazma ulaşmak için Tanrı'sına emirler yağdırdı.
'Hızlı Daddy!'
Mr.Wu çıldırtacak kadar hızlıydı.
Bebeğini kanacak ve orgazmını söndürecek ardından tazyikle boşalacak kadar hızlı..

Şimdi mi?
Şimdi..
Mr.Wu sabahın saatlerinde kahvaltısını yapmaktan hoşlanır.
Yemek masasının başında,kenarları oymalı tahta benzer koltuğunda oturuyor.
Bir kaç dakika sonra topallayarak Yixing yemek odasına ulaştı.

Mr.Wu'nun tapılası dudakları kıvrılıyor.
Bıraktığı eserden fazlaca memnun olsa gerek.
Yixing titreyen dolgun alt dudağını dudakları arasına sıkıştırıyor.
Titreyen elleri,Mr.Wu'nun sandalyesinden çok daha farklı ve basit görünen..
Basit dediysek Mr.Wu'nun evinde ki bir eşya ne kadar basit olursa o kadar.
Nerede kalmıştık..ah evet basit görünen sandalyeye oturacak.
Tabi oturabilirse.
Bakmayın öyle kıçı acıyor çocuğun.

Mr.Wu'nun gülümsemesi gittikçe genişliyor.
Yixing'in gözleri ise dökülmeye sıra ayırtan yaşlarla dolu.

Mr.Wu sağ dizini patpatlıyor.
Emir açık.
İtiraz?
Yasak.

Yixing sanki çok masummuş,dün arsızca inleyen o değilmiş gibi utanarak yerleşiyor,efendisinin pahalı kumaşlarla örtülmüş bacağına.
Mr.Wu sek kahvesinden yudumlarken,kucağında ki beden narince lokmalarını götürüyor,edepsiz işler yaptığı ağzına.

Kıçlarının bile açıkta kaldığı o kısa elbiseli hizmetçilerin yemek vaktinde dolanması yasak.
Peki kapıyı aralayan da kim?

"D-daddy?"

Kelime hazinesi zayıf zavallı bebeğimiz..
Gözleri şimdiden akmak üzere olan yaşlarla dolmuş bile.
Bağırıp odasına koşturmak istiyor lakin..
Dünkü o cezayı hatırlarından henüz çıkmadı.
Daddysi ona karşı ilk kez bu kadar kaba olmuştu.
Deliğini yırtıp,gecenin bir körü doktor çağırtıp dikiş attıracak kadar kaba.
Lakin..
Biliyorsunuz;
Tanrı ödüllendirse de cezalandırsa da vardır muhakkak bir bildiği.

"Bebeğim buraya gel."

Sehun'un durumu Yixing'den daha da ağır.
Duvar kenarlarından destek almadan ayakta kalamıyor bile..
Yixing acı çektikçe tahrik olan Mr.Wu..
Bebeğine üzülüyor.
Anlık bir sinirdi,kabul.
Ama bebeği çok yersiz davranmıştı.

Sehun dolan gözlerinin arkasından nefretini kusarak bakışlarını Yixing'e yöneltti.

"D-daddy..O-onu istemiyorum."

Her kelimenin ardından yerle buluşan gözyaşları..
Yixing'in başını önüne eğdirtecek bir suçluluk duygusu.
Hadi ama dramatik olmayın.
Yixing bir bebeği babasından ayırmadı.
O bebeğin babasını tatmin etmek için burada.
Sehun minnettar olmalı.
Tabi kime diyorsak.

"Sana buraya gel dedim."

Oh My God!
Mr.Wu diğer dizini patpatlıyor.
İki pimi çekilmiş bomba..
Ama en önemlisi iki bombayı imha edebilecek güçte bir bomba imha makinesi..

Tanrı güçlüdür.
Azınlıkları dünya gibi kıç kadar bir yerde yaşatacak kadar güçlü.
Kan dökülecekse dökülmeli.
Canlar kopup gidecekse gitmeli.
Tanrı'nın bir de cehennemi vardır.
Hepimizin ucundan geçip,kavrulacağı.
Bir de maymunlar cehennemi..
Sizin gibilerin vaktini burada harcadığı için sonsuza kadar orada ikamet edeceği.
Dikkat etmezsiniz.
Kaale almazsınız.
Yüzü kapalı olan cümlelerimi okur ve geçersiniz.
Düşünün.
İnsanlar diğerlerinden farklıdır düşünürler.
Düşünün..
Odun torbanıza biraz daha odun koyan ben uyarıyor sizi,düşünün ve uzaklaşın.
Hala vakit var.

BÖLÜM SONU