Memleket

800 44 13
                                    

Umarım hoşunuza gider. Yorum yaparsanız sevinirim. Yeni yazdığım için kısa yazdım. İyi okumalar.

Uzun süredir Samsun'u görmüyordum. İlk defa sömestırda buraya gelmiştim. Şans meselesi ki hava yağmurlu değildi. Otobüsten ilk indiğimde memleketimin çarpıcı soğuğu anında yüzüme vurdu.Hırkamın fermuarını çekerek kulaklığımı çıkarttım. Christina Perri'nin harika sesi kulağımdan uzaklaşırken memleketimin kokusunu içime çektim.

İzmir'in pis havasından sonra Samsun havası iyi gelmişti. En çok sahilini özledim buranın. Denizdeki dalgaların kıyıya vuruşunu izlemeyi özlemiştim. Deniz kokusunu özlemiştim. Kulaklığımın kulaklarıma en sevdiğim şarkılarımı doldururken yürüyüş yapmayı özlemiştim.

Annemin "Valizleri taşımaya yardım et." demesiyle düşüncelerimden arındım. En nefret ettiğim işler listemin 2. sırasında yer alıyordu. İlk sırasında tabiki temizlik yapmak vardı.

Hareketsiz durmaktan şişmiş ayaklarımın üstünde ufak adımlarla yürümeye başladım. Söylene söylene muavinin yanına geldim. Yol boyu bize servis yapan adamdı bu. Koridora döktüğüm çayı temizleyen adamdı aynı zamanda. Arkasına döndüğünde beni görünce göz devirerek önünü döndü. Ne yani alt tarafı bir çay dökmüştüm.

Muavin orta boylu, biraz zayıf ve kumral saçlıydı. Şu ana kadar karşılaştığım muavinlerin yakışıklı olmadığı gibi bu muavin de yakışıklı değildi. Zaten yakışıklı bir muavin görsem şaşardım.

Ben muavini incelerken arkamdan gelen sesle olduğum yerde donakaldım. Bu oydu...

Nefret ettiğim halde sarışınlığıyla beni kendine bağlayan, sesini her duyduğumda, onu her gördüğümde kalbimi koşu maratonuna sokan kişi... O Rüzgardı... Rüzgar Demirsoy...

"Daha ne kadar beklemeyi düşünüyorsun küçük hanım?"

MESAFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin