iç dökme, 18

1.4K 152 428
                                    

Yoğun geçen günlerin sonunda, seokjin huzurlu bir uyku çektiği için oldukça iyi hissediyordu. Sabah güneşi gözlerini rahatsız ettiğinde, yavaşça kirpiklerini araladı. İlk gördüğü ve görmek istediği kişi tam olarak kolları arasında, melek gibi uyurken gülümsemeden edemedi. Sabahın en güzel hediyesi kesinlikle güzel yavrucağıydı.

Taehyung göğsüne sokulmuş, ufak ufak nefes alırken, ellerini yanağının altına koymuş öylece uyuyordu. Seokjin bu görüntü karşısında delirecek gibi oluyordu, nefessiz kalmasına neden olacak eşsiz bir görüntü vardı karşısında. Onu uyandırmak istemese bile, bugün terapisti ile randevusu vardı.

Parmak uçlarıyla yanağını hafifçe okşarken, taehyung ufak mırıldanmalar bırakıyordu odalarına. Bileklerinin üzerindeki sargı bezinin de değiştirilmesi gerekiyordu. O kesikleri her gördüğünde canı çok yanıyordu. Seokjin yavrucağını süzerken gözleri, açıkta kalan boynuna takılmıştı.

Oldukça yumuşak ve öpülesi geliyordu gözüne ama bunu yapamazdı. Hem uyuyordu, hem de ondan izinsiz ona el süremezdi. Korkabilirdi, önceki geceler kucağında uyuya kalırken olduğu gibi, kabuslar görebilirdi. O pisliklerin, taehyung'a uykularında bile rahat vermiyor oluşu canını çok sıkan durumlardan biriydi.

Bu yüzden seokjin namjoon'un sevgilisi ve uzun zamandır arkadaşı olan Jimin'den destek alması için taehyung ile konuşmuştu. İlk başta korksa ve ondan çekinse bile, seokjin onun güvenilir ve işine sadık biri olduğu için, anlattıklarının gizli kalacağına onu inandırmıştı.

Tabii ki öyle de olacaktı, asla jimin ile aralarındaki samimi bağı kullanıp, geçmişini taehyung'dan izinsiz öğrenmeyecekti. Zaten jimin sırf seokjin istiyor diye iş yeminini bozamazdı. O bunları düşünürken taehyung teninde gezen parmakların tanıdık hissiyle yavaşça araladı gözlerini.

Seokjin'in kendisine olan güzel bakışlarının altında ezilirken, derin bir nefes çekti içine. "Günaydın," sesi uykudan uyandığı için oldukça pürüzlüydü. Seokjin onun bu tatlı hallerini izlerken içi eziliyordu ama sevgilisinin her hali bir o kadar derin derin nefes almasına neden oluyordu.

"Günaydın güz güzelim," taehyung bu hitabına genişçe gülümsedi. Birazcık böyle seslenilmeyi özlemişti ve kalbi eriyordu. "Gidecek misin bugün?" Evet sabah sabah bunu sormak istemişti, çünkü oldukça korkuyordu gitmesinden. Kocaman gözlerini seokjin'in gözlerine dikip, öylece bakarken onu bırakmak kesinlikle imkansızdı.

Zaten seokjin, onun dünkü düşüncelerini öğrendikten sonra, yavrucağını asla ama asla kimseyle yalnız bırakamazdı. Yavrucağının ne kadar zorlandığını biliyordu ama dün kesinlikle bundan çok fazla emin olmuştu. "Hayır sevgilim, seni bir daha asla tek bırakmayacağım. Jimin ile randevun var seni ben götüreceğim."

Taehyung bunu tamamen unutmuştu. Sıkıntılı bir nefes verdiğinde seokjin burnunu hafifçe sıkıp gülümsedi. "Her şey senin iyiliğin için, jimin'e güveniyorum lütfen sen de güven." Taehyung güvenmiyordu, seokjin'den başkasına asla güvenemezdi. Hem etrafında ondan başkasını istemiyordu. Yine de kendisi için çabalıyordu ve taehyung, sevgilisi için çabalayacaktı.

Seokjin'in göğsüne sokulup, beline kollarını sardı. "Senin için yapacağım," seokjin onun bu tatlı tavrına gülümsemeden edemedi. Kendisi ile vakit geçirmek istediğini, temaslarından anlıyordu. Taehyung'un ilk defa biriyle böyle bir ilişkisi olduğu için, kendisine olan tavrı çok hoşuna gidiyordu. Alışmaya, benimsemeye çalışması kalbini hızlandırıyordu.

"Kendin için en doğrusu bu yavrucağım. Senin iyileşmen gerek, ben sadece sana yardımcı olabilirim o kadar." Taehyung dediklerini onaylarcasına kafasını oynattı ve yüz yüze gelecek şekilde başını kaldırdı. Seokjin ile bir nefes kadar yakın olmak titrek bir nefes almasına neden olmuştu. O gerçekten çok yakışıklı bir adamdı.

Beyaz skandal ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin