Yazar'dan
Dizlerinin üstünde can veriyordu sevdiyi adam. Çoçukların babası. Bu dünyada onu en çok seven ona en çok değer veren kişi.
Ağlamakdan başka elinden hiç bir şey gelmiyordu. Yüzünü Berke çevirerek.
"Berk bir şey yap lütfen araba ile götürelim lütfen" dedi
Berk "tamam" diye onaylayıb Doruğu hastaneye getirdi. Anbulans geç gelmişdi. Eyer anbulansı bekleselerdi, Doruk evde ölürdü. Harikayı yeniden tmaraneye götürmüşlerdi. Her kes hasatenye gelmişdi. Asiye telefonla konuşuyordu.
~telefon konusması~
"Abicim sen iyimisin? Geleyim yanına?"
"Ya hayır abi gelmene gerek yok, siz gelirseniz Alpide getirmek zorunda kalıraısınız şimdi üzülmesin buralarda"
"Bir şey olursa haber et"
"Tamam"
~telefon konuşmasının sonu~
Kapatdı telefonu ve Berke yaklaşdı.
"Kaç saat oldu niye çıkmadı? Niye biri bir şey demiyor?"diye sordu Berke
"Ya Asiye sen merak etme. Her şey iyi olacak" dedi Asiyeye sarılarak
Melisa ayağa kalkarak
"Önce Kadir, sonra abim, şimdi de Berk. Daha bilmediğimiz kaç kişi vardır" dedi
"Melisa yapma. Ağzından çıkan kelimeleri tartda konuş" dedi Asiye
"Yok ya yapmazsam ne yapacaksın-" diyecekdi amma ameliyathaneden çıkan hemşireleri görünce teleşlandı. Her kes konuşuyordu. Doruğun durumunu merak ediyordu, amma kimse bir şey demiyordu. Doruk gözlerini kaptmış,belkide hiç uyanamaycağı bir uykuya dalmıçdı. Kalbi durmuşdu. Dokturlar kalb atışlarını düzene sokmak için uğraşıyorken, Doruk rüya görüyordu.
"Ormanın içinde saatlerdir dolaşıyordu. Sonunda ormandan uzaklaşıb bir uçurumun dibine gelmişdi. Arkasına bakdığında kap karanlık orman, önüne bakdığında ben beyaz cenet gibi bir şehir. Arkasına bakdığında oyun oynayan çoçukların, mutlu ailenin sesi, önüne bakdığında sesizlik. Biri " baba " diye sesleniyordu, amma Doruk onu tanımıyordu. Sesinin kime ait olduğunu bilmiyordu. Kararlı şekilde irerliyordu bir anda önünde bir kutu belirdi. Kutunu eline alarak açdı. İçerisinde iki beyaz patik çıkmışdı. Doruk durmayıb irerledi. Bie anda arkadan biri "onlarıda mı kendinle götürorsun?" Diye sordu "kimi?" Dedi kşlarını çatarak. Elini tutan bebekler bakarak Doeuk şaşırmışdı. Kendine gelerek "onlar seninle kalsın ben sizi göyden izleycem. Ne zamam özlersen yıldıza bak ben hepmorda olucam" diyip dayanmadan irerlemişdi.
"Doruk lütfen dön lütfen" diye bağarsada Doeuk dönmemişdi....~
Asiye Doruğun sarılmış banyodan çıkıyordu.
"Yaran acımadı de mi?"
"Yok merak etme iyim" dedi Doruk Asyenin kafasından öperek.
Sonra önlerine Melisa çıkmışdı. Doruk, Melisanın Asiyeye göz devirdiyini görünce
"Abicim konuşalım mı bir az?"
"Tabi abicim"
"Asiye sen bizi yanlız bıraka bilirmisin?"
"Tamam" diye onaylayıb aşağı indi. Salona girmişdi, koltukda oturdu.
"Abicim biliyorum yaşadıkların zor. Anlıyorum, amma Asiyenin bir suçu yok"
"Abi bizden her şeyi saklamış sen hala onu koruyorsun birde çoçuğum var faln diyor. Ya daha dün seni aff etmiyordu bir anda bebeği nerden --"
"Melisa, Asiye öyle bir kız deyil, Kadirin yapdıklarını annemlerden sakladı amma ben biliyordum. Hem sen onu niye savunuyorsun? Kadir deyilmiydi benim, evdeki her kesin eşiyalarını kırıbda Berkle Ömeri suçlu gibi gösteren?"
"Sadece, sen yine mutsuz olursun diye "
"Asıl hayatımda Asiye olmazsa ben mutsuz olurum. Abicim Harika da öldü. artıq kötü günler yok. Sadece mutlu olacaz tamam mı?"
"Tamam"
Ayşe hanım merdivenlerden indi ve salona girdi. Asiye Ayşe hanımın girdiyini görünce hemen ayağa kalkdı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI EVLİLİK- "ASDOR" SERİSİ
RomanceHAYATIMIZ DA ÇOK YALANLAR SÖYLEMEK MECBURİYETİNDE KALIRIZ. BAZI YALANLAR HAYATIMIZI DEYİŞDİRİ. BİZİM MÜCİZEMİZ OLUR. BİR YALAN İNSANIN HAYATINI DEYİŞTİRİR. HAYATIN DEYİŞTİYİN DE İYİ VE YA KÖTÜ OLUR. ÖYLE BİR YALAN DEDİM Kİ, ACINI DOLUB-TAŞDIĞI HAYA...