İmpossible||Sirius Black

Diagon Yolu

Victoria'dan
Annemle Malfoy Laneti'ni konuştuğumuzdan beri aramıza sıcak bir soğukluk girmişti.Bazen gülüşüyor,annem bana dedikodular anlatıyor,bazen ise konuşmuyorduk.
Öyleydi.Bugün Lucius ile Diagon Yolu'na gidip,Hogwarts ihtiyaçlarımızı alıcaktık.
Üstüme siyah bir günlük elbise geçirdim ve odamdan çıktım.
Annemler Yaxley ailesine ziyaret etmeye gitmişlerdi.Bize ziyaretten sonra başka bir yere daha gideceklerini söylemişlerdi.Yani tam tamına altı
saatimiz vardı.Lucius beni arkadaşlarıyla tanıştırmayı planlıyordu.Fakat bu benim istediğim bir şey değildi.
Ben daha çok Burgin Burkes'e gidip, çizimlerimi tutmak için bir defter alıp.Bir de bir kütüphaneye uğramak istiyordum.Muggle kitapları güzel oluyordu hiç inkar edilemez.

Lucius ile birlikte şömineye geçip,Diagon Sokağına gelmiştik.
Lucius beni kolumdan tuttu ve bir cafe'ye doğru ilerlemeye başladı.
Gördüğü bazı kişilere selam veriyordu.Ben ise gülümsemekle yetiniyordum.

Cafe'ye geldiğimiz zaman çoğunlukla siyah giyinen kişilere ilermeye başladık.Lucius bana arkadaşlarından bahsetmişti o yüzden onları seçebiliyordum.
Rodolplus,Narcissa,Regulus,Elyra Rosier,Zabini kardeşler, Greengrass'lar,Nott'lar ve Bellatrix.
Lucius ile sarılıp,tokalaştılar.
"Victoria Lena Lestrange."diye tanıttım.
Narcissa ve Regulus'un arasına oturdum.
Elyra Rosier çantasından bir gazate çıkardı ve okumaya başladı.
"Black ve Lestrange ailesi birleşti.Bu hafta gerçekleşen,Rodolplus Lestrange ve Bellatrix Black nişanlandı.
Ayrıca çok öne çıkmayan Robert Lestrange'in kızı,Victoria Lena Lestrange'te oradaydı.Bu yıl Hogwarts'a başlayacağı düşünülüyor."diyerek okumasını bitirdi.
Masadaki tüm gözler bana dönmüştü ben ise gazeteye bakıyordum.
Başımı hafifçe kaldırdım ve Bana bakan kişilere ne var bakışı attım.
Hepsi omuz silkti ve Elyra tekrar konuştu.
"Bella ve Rodolplus nişanlandığından beri bu konuşuluyor,gerçekten Hogwarts'ta başlıyacsk mısın?"dedi meraklı bir sesle.
"Evet."dedim göz devirerek.
O sırada kapının açılmasıyla masadaki tüm bakışlar içeriye giren dörtlüye döndü.
Regulus rahatsızca yerinde kıpırdandı.
Lucius göz devirdi ve önüne döndü.
Onlar kimdi bilmiyorum ama Lucius'un bu kişilerden hoşlanmadığı belliydi.
Elyra"Bu harika Victoria eminim iyi arkadaş oluruz."dedi.
Hafifçe gülümsedim ve önüme döndüm.Elyra ile arkadaş olmak mı? Kalsın.
Bellatrix göz devirdi.Narcissa ise kaymakbirası ile uğraşıyordu.
Herkes farklı alemdeyken kalktım.
Kalktığımı farkeden Lucius arkamdan seslendi.
"Nereyee?"dedi.
Arkamı döndüm ve "Burgin Burkes'e gidicem.Oradan Kitapçı bulup kitap alıcam sorun var mı?"dedim.
Kafasını hayır anlamında salladı.Bende çok uzatmayarak dışarı çıktım.
Burgin Burkes'in nerde olduğu hakkında bir fikrim yoktu fakat çokta zor olamazdı değil mi?.
Etrafa bakınmaya başladım,gözüm sürekli tabelalarda yürüyordum, o kadar çok dalmışımki yanlışlıkla birine çarptım.Kız yere düştü ve arkasına döndü.
"Ah çok özür dilerim iyi misin?"dedim.Ama aklım başka bir yerde olduğundan kızı kaldırmayı unutmuştum.
O sırada kızı inceledim.Kızıl saçlar,eşi benzeri olmayan zümrüt yeşili gözler.
Kız göz devirdi ve ayağa kalktı."Hah sende onlar gibisin değil mi?"dedi kız saçları kadar kızarmış bir suratla.
Kıza anlamsız anlamsız baktım."Ben seni tanımıyorum şimdi acalem var kusura bakma." Diyerek ordan ayrıldım.Benimle çoğu kişinin derdi vardı anlaşılan.
Burgin Burkes'in tabelasını gördüğumde gülümsedim.
İçeri girdim.Ama tezgahta kimse yoktu."Pardon bakar mısınız?"Diye seslendim rafların arkasından ayak sesleri geldi tezgahın yanında durdu.
"Hoşgeldiniz Bayan?."dedi sorgularcasına.
"Lestrange."diye cevap verdim vücüdumu dikleştirerek.
Adamın soğuk ifadesi gitmiş onun yerine sıcak bir gülümseme gelmişti.
"Ah bayan Lestrange Tekrar hoşgeldiniz."dedi elimi sıkarak.
Hafif bir gülümsemeyle cavap verdim.
"Ben kilitli bir defter ve ya günlük arıyorum."
Adam bir anda arkasını dönerek gözden kayboldu.Tıkır tıkır sesler gelirken bende mağazayı inceledim.Tozlu ve loştu,değişik bir havası vardı fakat
garip bir şekilde güzel duruyordu.

Adam geldiğinde elinde siyah,üzerinde zümrüt yeşili bir taş olan,defter tutuyordu.
Adam gururla elindeki deftere hemde bana bakıyordu.
"Bu sevgili Bayan Lestrange,atalarınızın kitabı.Bu kitabı bana Acteaus Malfoy verdi."
"Anneannem mi?" Dedim sakince.
"Evet anneanneniz,bu kitabı size veriyorum çünkü bu kitabı sadece malfoy kanından gelenler açabilir."

                                   • • • •• • • •
Kitabı aldıktan sonra direk kitapçıya gittim ve oradan Şeker Portakalı adlı romanı aldım . Kitabı çantama sakladım ve direk olarak Luciusların olduğu kafeye doğru yol aldım ama yolda giderken şakacı dükkanı gördüm.Lucius'a şaka yapmaktan zarar gelmezdi herhalde.Şakacı dükkanına girdiğim zaman etrafı nane ve şeker karışımı bir koku salıyordu.Hoş bir kokuydu.Rafları gezerken göz ucuyla raflara bakıyordum o sırada uzun boylu bir çocuğa çarptım salak önüne baksana.
"Pardon."dedim sakince,arkasını döndü sağa ve sola bakındı sonra yukarı baktı ve ardından aşağıya baktı ve gözlerimiz göz göze geldi.Gri gözleri ışıldıyordu adeta.Beni görünce kaşlarını çattı"Ne kadar kısasın sen." Dedi.Bu kimde benim boyumu sorguluyor çok takılmadan"Geçebilir miyim" dedim.Şuan acalem vardı Lucius meraklana bilirdi çünkü.
"Tabi."dedi ve yol verdi.Hafif gülümsedikten sonra şakacı dükkanından çıktım.
             
Luciusları cafenin önünde görünce oraya doğru hızlı adımlarda yürümeye başladım.
"Ooo Vic gelmiş."dedi Lucius.
"Kusura bakma biraz dükkanlarda gezindim."dedim.
Oda omuz silkti.
Rodolplus ve diğerleri ile vedalaştıktan sonra Lucius ile şömineye doğru yürümeye başladık.
"Günün nasıldı canım."
Ney Lucius ne diyorsun.
"Lucius noldu sana ateşin mi var gel hemen gidelim hastaneye." Dedim gülümseyerek.
Lucius göz devirdi."Elyra ile aynı ortamda bulununca."dedi.
"Günüm iyi geçti canım azıcık garipti."dedim hala gülüyordum.
Lucius ciddileşti, "Neden?" Diye sordu.
Omuz silktim "Bana öyle geldi."diyerek yürümeye devam ettik.

Nasılsınız ben çok iyiyimm.Yazılılarım bitti çok mutluyum.Baya ilgi gösterdiniz teşekkürler💞
Umarım okumaya devam edersiniz.
Sizleri seviyorum
Cadılar ve büyücüler!!