belirsizlik nereye kadar

151 14 0
                                    

Victoria günden güne kötüleşiyordu.
Hatta çok kötü olduğu için Dumbledore'dan 1 haftalık izin almıştı. Lucius ve Narcissa'nın isteği üzerine hastane kanadına yatırılmıştı.Zamanını okuyarak geçiriyordu.Başka ne yapılırdı ki zaten.
Dumbledore ona ne olduğu sormuş
Victoria ise soğuk algınlığının olduğunu söylemişti.
Bu Dumbledore'du anlaması biraz imkansız gibiydi.
Bugün ayrıca Slytherin ve Gryffindor Quidditch maçı vardı.
Victoria, Lucius'a gelebileceğini ve maçı izleyebileceğini söylemiş fakat Lucius bunu şiddetle reddetmişti.
Victoria kendine dürüst olamasada
Sirius'u çok özlemişti.Sirius dan hoşlanıyordu fakat gerçekten hayatında oldukça şey varken bir sevgiliye hiç gerek yoktu.
Victoria ayağa kalktı herkes maça gittiği için okulda neredeyse hiç kimse yoktu.
Hastane kanadından çıktı ve ıssız koridorda yürüdü.
Küçük sınıftakiler koşturuyor,maç için çok heyecanlı olduklarını söylüyorlardı.
Victoria sahayı görebileceği bir konuma geçti.
Yanına birisi daha gelip onunla maç izlemeye başlamıştı.
Victoria yanında herkesi görmeyi bekliyordu fakat Dumbledore'u görmeyi hiç beklemiyordu.
"Aşk güzel şeydir Victoria"dedi Dumbledore yarım ay gözlüğü yansıyordu.
"Anlamadım Profesör"dedi Victoria.
Halsiz bedeni halsiz zihniyle aklından en son geçen şey aşktı ki bir profesörle en son konuşacağınız şeyde aşk olmalıydı.
"Aşk,Aşk ve sevgi Victoria en köklü karanlıklardan bile kurtarır insanı."dedi Dumbledore,Victoria'ya döndü ve yarım ay gözlüklerinin üstünden gülümsedi.Ardından hiç bir şey demeden Victoria'dan ayrıldı.
Victoria tüm kelimeleri kendi içinde aydınlattı ve kendini ağlamaklı hissetti.
Gözlerinden tek tek yaş kaybetti.
Onu bu kadar üzen bu kelimelerde bir anlam vardı.Ve bu anlam onun canını yakıyordu.
Arkasını döndü ve hastane kanadına doğru yürümeye başladı.
Kafasını kaldırdı ve ona bakan Remusu gördü.
Remus hızlıca başını çevirdi.
Victoria da onun tersi yönünde dönüp hastane kanadına gitti.
Ve yatağına döndü.
Her zamanki gibi kendi düşüncelerinden,siriustan,Dumbledoredan kısaca herkesten kaçmak için uyumaya gidiyordu.En çok kendinden.
Victoria uzun bir uykuya daldı.

Yarım saat sonra..
Sirius'un kafasına bir bludger çarpmıştı ve acilen hastane kanadına götürüldü.
Sirius yarı açık bilinciyle Lucius'a küfürler ediyor,bir ayılıp bir bayılıyordu.
Sirius hastane kanadına gelip karşısındaki kişiyi görünce bir daha bayıldı.
Madam Sirius'un kafasını sarıp bir kaç büyü mırıldandı ve Sirius'u dinlemesi için uyardı.
Fakat Sirius'un kafası Madam da değil tam karşısında uyuyan, yüzünü kapatan uzun gece siyahı saçlı kıza bakıyordu.
Onu uzun zamandır görmemişti.
Sirius,Madam gittiktikten sonra ayağa kalktı.
Yavaşça kızın yatağın ucuna oturdu.
Sirius yavaşça kızı sürmeye başladı.
Solmuş yüzünü,zümrüt yeşili kolyesini,kapalı olan gözlerini,küçük ve soğuktan kızarmış burnunu.
"Beni izlemeyi bırak Black"dedi Victoria bir anda ve şişmiş gözlerini açtı.
Sirius sırıttı ve Victoria'nın yanına uzandı.
Victoria başını Sirius'a döndürdü.
"Fazla ileriye gidiyorsun Black"dedi Victoria.
Sirius başını Victoria'ya döndürdü ve aralarındaki mesafe azalıp yok oldu.
Victoria tüm savunma cümlelerini kullanmıştı.
Sirius titrek bir nefes aldı.
"Niye kaçıyorsun benden Victoria?"
Victoria hüzünle Sirius'a baktı.
Onu seviyordu fakat içinde anlam veremediği kötü bir his vardı.Çevresinin tepkisinden korkacak kadar korkak birisi değildi.
Ama bir gün Sirius'u yüz üstü bırakmak zorunda kalırsa o zaman neler olacağını bilemezdi.
Onu düşüncelerinden uzaklaştıran
Sirius'un hiç bir şey demeden kalkmasıydı.
Victoria,Sirius'un elini tuttu."
"Seni seviyorum Sirius."dedi Victoria.
Sirius umutla döndü ve Victoria ya sarılıp kulağına"Sevgili olabiliriz dedin sayıyorum"dedi ve yanağına ufak bir öpücük kondurdu.
Victoria güldü ve"Doğru varsayım"dedi.

Canlarım hepinizden 2.5 yıllık ara için özür diliyorum.
Zor ve farklı zamanlardan geçtim
Büyük ihtimal eskisi gibi okunmayacak ama yazmaya çalışacağım.






İmpossible||Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin