𝑠𝑜𝑟𝑟𝑦 𝑓𝑜𝑟 𝑚𝑦 ℎ𝑒𝑎𝑟𝑡

125 11 30
                                    

"*********" işareti zaman atladığımızı gösteriyor. İyi okumalarrr <3

--------------------------------------------

      Süpürge dolabından çıktım, eteğimi ve kravatımı düzelttim. Aptal bir gülümseme ile etrafa bakınıyordum. Dışarıdan çok anormal göründüğüme emindim ama gülümsemem tüm hücrelerime yayılmıştı ve karşı koyamıyordum. Etrafta tanıdık kimse olmadığı için İksir Sınıfına yöneldim. Sınıfta tanımadığım bir kaç Ravenclaw ve Hufflepuff öğrencisinden başka kimse yoktu. Her zaman ki yerime geçtim ve beklemeye başladım.

     Profesör Snape derslerine tam zamanında gelen bir profesör olduğu için her zaman erken gelir ve beklerdim. Slytherin öğrencilerinin acele etmesine ve erken gelmesine gerek yoktu çünkü Snape kendi binasından puan kırmamak için özel bir çaba harcıyordu. Draco bu durumdan rahatsız olmasa da sürekli ceza almam onunda şikayet etmesini sağlamaya yetmişti. Profesör Snape'e karşı olan tutumum yüzünden ne kadar ceza alsam da bundan vazgeçmiyordum çünkü sonuçta o da bir profesör, herkese eşit davranması gerekmez mi?

   Aptal düşüncelerimden sıyrılıp gülümseme ile bana yaklaşan Hermione'yi fark ettim. Merlin! Ne kadar iyi niyetli olsa da sürekli etrafımda dolanması ve bir yandan Draco hakkında kötü konuşması ondan soğumama yeter de artardı bile.

H- Selam, aşk. Dalgın gibisin, Malfoy ile ilgili bir şey mi oldu? Yine rahatsız edici konuştu, değil mi? Agh, bu çocuk cidden salağın teki!

    Sinirden gözlerimin parladığına emindim, yüzüm yanmaya başlamıştı. Kontrolsüzce hareket etmemek için derin bir nefes aldım ve aşağılayıcı bakışlarımı karşımda duran kahverengi yabancı gözlere diktim.

- Onun hakkında hiç bir fikre sahip olmadan nasıl bu kadar kesin konuşuyorsun, Granger? O kadar da kötü biri değil. Sadece bazen kibirli bir şekilde düşünüyor ve bu dışarı yansıyor. Eğer yine babasını bahane edeceksen babasının bu şekilde olması onun suçu değil. Tıpkı aramızda bulunan Muggle Kökenlilerinin ailesini seçememesi gibi (:

     Aşağılayıcı bir gülümseme ile konuşmam bitmişti ama ne kadar keskin ve kırıcı konuştuğumu bittiği an anlamıştım. Hermione gözleri dolmuş bir şekilde bana baktı, umursamaz davranarak gitmesini bekledim ama düşündüğüm gibi olmadı.

H- Nasıl konuştuğunun farkında mısın? Sadece bir gündür tanıdığın çocuğu korumak için bana cephe aldığına inanamıyorum, Y/N.. Ne olursa olsun yanında olmaya ve seni anlamaya çalıştık ama bize karşı hep soğuktun. Sorun ne? Konuşarak çözmek istiyorum gerçekten.

- Sorun sürekli etrafı eleştirip asla kendi hatalarınızı düzeltmeye çalışmamanız, sorun insanlar hakkında bilmeden konuşmanız! Lanet olsun, neden sürekli onu kırdınız? Ona insan gibi yaklaşıp sorunun ne olduğuna neden ona sormadınız? Bana yaklaştığın gibi yaklaşıp iyi olup olmadığını sorsana ona? Babası ile neler yaşadığını biliyor musun? Karşı koyup koymadığını da bilmiyorsun! Neden sadece yargılıyorsunuz? Neden düşünmek yerine yargılıyorsunuz, Granger? Hiç kendine sordun mu?

      Hermione kaskatı kalmıştı, kırılmış görünmüyordu ama sinirlenmişti. Sonunda hak ettiği şeyleri ona söylemiştim. Arkasına bile bakmadan dışarı çıktığında olanları Harry ve Ron'a anlatacağını biliyordum. Benden uzak kalacaklardı, ne kadar üzücü olsa da yaptıkları haksızlığa göz yummak istemiyordum.

       Etrafa bomboş gözlerle bakarken içeri görmek istediğim gökyüzü mavisi gözler girdi. Bir kaç saniye bana baktıktan sonra temkinli şekilde yanıma oturdu.

D- Y/N, sorun ne? Sinirli görünüyorsun?

- Bir sorun yok, Draco. Merak etme.

      İnsan içinde olduğumuz için adımız ile hitap ediyorduk ama gözlerinden "Bebeğim, anlat şunu." dediğini görebiliyordum.

- Sadece..

D- Sadece?

       Olan her şeyi detaylandırarak anlattım. Draco bir şey dinlerken her zaman yüzüne maske takar ve duygularını gizlerdi. Bu onu anlamamı engelliyordu ama o her seferinde bunu yapıyordu. Gerçek tepkisini öğrenemeyeceğimi anlamıştım artık.

D- Y/N, buna cidden gerek yoktu. Sadece fazladan dikkat çekmemizi sağladı.

- Özür dilerim, dayanamadım cidden.

      Draco elini kaldırıp çenemden tutup gözlerine bakmamı sağladı. Yüzünde samimi bir gülümseme vardı ve bu içimi rahatlatmıştı.

- Bebeğim, yapma. Anlayacaklar.

D- Bu akşam yemekten sonra Astronomi Kulesin'de seninle bu konu hakkında konuşmak istiyorum. Zamanı geldi.

     Draco'yu kafamla onayladım ve Profesör Snape içeri daldı. Sıkıcı dersleri dinleme zamanı gelmişti anlaşılan.

*********

      Dersler sonunda bitmişti ve ben hızlıca yemeğe gidiyordum. Dumbledore yine sıkıcı bir konuşma yapmıştı ama dinleyenler çok azdı. Sonunda önümüze büyü ile konulan yemeklerden tabağıma çok az alıp yemeğe başladım. Draco sürekli yiyor muyum diye kontrol ediyordu ve bu beni yemek zorunda hissettiriyordu. Tabağımdakiler bittiği gibi Draco'ya göz kırptım ve ayağa kalktım. Astronomi Kulesi'nin yolunu tutmuştum. Kulede beş dakika bekledikten sonra ayak sesleri duydum ve arkamı döndüm. Sonunda Draco'da gelmişti. Gülümseyerek ağır adımlarla bana yaklaştı ve ona sarıldım. Kafasına saçlarımın arasına gömdü ve sessizce "Mükemmel kokuyorsun." dediğini duydum.

- Benimle konuşmak istediğini söylemiştin, korkulacak bir şey yok, değil mi?

   Kafasını kaldırmadan yorgun ve uykulu bir sesle konuşan Draco'nun sesi beynimde yankılanmıştı.

D- Hayır, güzelim. Sadece seni özledim ve ilişkimizi saklama konusunda konuşmak istiyorum. Çünkü bu lanet olası iş canımı sıkmaya başladı. Sadece yarın Büyük Salon'a el ele girsek ve rahat hareket etmeye başlasak. Slytherin'den olan çoğu kişi bir şeylerin farkına varmaya başladı.

- Draco, bunu yaparsak ve ayrılmak zorunda-

D- Öyle bir şey olmayacak! Sana yemin ederim ki seni korumak için her şeyi yapacağım, bu benim için tehlikeli olsa bile.

- Sorun benim tehlikede olmam değil! Lanet olsun, tehlikede olan sensin! İlişkimizi baban öğrenirse ne tepki vereceğini bilmiyoruz okuldan alınırsan ne olacak? Birbirime mektup yollayıp reşit olmayı mı bekleyeceğiz?!

D- Bebeğim, hiç bir şey olmayacak. Sadece izin ver yarın elini herkesin içinde tutayım, lütfen.

- Draco, ben bilmiyorum..

D- Lütfen, güzelim. Hiç bir şey olmayacak.

    Kararsız gözlerle onu onayladım. Bir şey olmaması için Tanrı'ya yalvararak Draco'ya yaslandım. Yoğun erkek parfümü kokusu ciğerlerime dolarken gözlerim kapanmaya başlamıştı.

--------------------------------------------
Umarım beğenirsiniz aşklaarr vote ve yorumlarınız benim için çok değerli <3333333

if you love me, prove it!//Draco Malfoy Fan FictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin